Translation of "Bisikleti" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Bisikleti" in a sentence and their japanese translations:

Bu bisikleti yağla.

この自転車に油をさしなさい。

Bu kimin bisikleti?

- この自転車は誰のものですか。
- この自転車、誰の?

Onun bisikleti mavi.

彼の自転車は青い。

Bir bisikleti var.

彼は自転車を持っています。

Bu bisikleti kullanmalıyım.

- 私はこのバイクを使わなければならない。
- 僕はこの自転車を使わないといけない。

Kayıp bisikleti buldum.

僕は失くした自転車を見つけた。

- Bu Tom'un bisikleti mi?
- O Tom'un bisikleti mi?

それって、トムの自転車?

Bisikleti yolun dışına al.

その自転車をどけて下さい。

Onun bisikleti bundan farklıdır.

彼の自転車はこの自転車とは違う。

Bu bisikleti kullanabilir miyim?

この自転車を使ってもいいですか。

Dün bisikleti tamir ettim.

私は昨日その自転車を修理した。

Yağmurda bisikleti dışarı bırakma.

自転車を雨の中に出しっぱなしにするな。

Bu bisikleti ücretsiz aldım.

この自転車はただで手に入れたんだ。

Bisikleti tamir etmem istendi.

自転車を直して欲しいと頼まれた。

Bu bisikleti sürmesi kolaydır.

この自転車は乗りやすい。

Bu bisikleti bedava aldım.

この自転車はただで手に入れたんだ。

Bu, Tom'un bisikleti mi?

- これはトムの自転車?
- これはトムのバイク?
- それって、トムの自転車?

Çocuk bisikleti çaldığını inkar etti.

少年は自転車を盗まなかったと言った。

Bisikleti çok ucuz fiyata aldım.

自転車を安く買った。

Onlar onu bisikleti çalmakla suçladılar.

彼らは彼がその自転車を盗んだと訴えた。

O, bisikleti ile tepeden indi.

彼は自分の自転車で丘を下ってきた。

Bu öğleden sonra bisikleti yıkayacak.

彼女は今日の午後バイクを洗います。

O her hafta bisikleti yıkar.

彼は毎週バイクを洗います。

Erkek kardeşim bu bisikleti kullanır.

私の兄がこの自転車を使う。

O dağ bisikleti kaç para?

そのマウンテン・バイクはいくらですか。

Her çocuğun bir bisikleti vardır.

どの少年も自転車を持っている。

Tom bisikleti çaldığını itiraf etti.

トムは自転車を盗んだことを認めた。

Ben bu bisikleti hâlâ seviyorum.

私はまだこの自転車に愛着がある。

Bu bisikleti çok ucuza aldım.

私はこの自転車を法外に安く買った。

Onların her birinin bir bisikleti var.

彼らはめいめい自転車を持っている。

Neredeyse tanıdığım herkesin bir bisikleti var.

私が知っている大部分の人が自転車を持っています。

Bu bisikleti ne zaman satın aldın?

この自転車いつ買ったの?

- Bu Mike'ın bisikleti.
- Bu Mike'ın bisikletidir.

これはマイクの自転車です。

Felipe'nin iki arabası ve bir bisikleti vardır.

フェリペは車2台とバイク1台を持っている。

Arkadaşım mağazada ikinci en iyi bisikleti aldı.

私の友人は、その店で二番目に良い自転車を買った。

Onu kilitsiz bıraktığı için onun bisikleti çalındı.

鍵をかけてなかったので自転車を盗まれた。

Babam, bana doğum günümde bu bisikleti almıştı.

父が誕生日にこの自転車を買ってくれた。

Böylesine pahalı bir bisikleti alacak kadar delisin.

こんな高い自転車を買うなんて、どうかしてるよ。

Bisikleti tamir ettirmek bana bin yene mal oldu.

その自転車を修理してもらうのに1、000円かかった。

Annemin yardımı sayesinde bir dağ bisikleti satın alabildim.

母親の援助のおかげで、私はマウンテンバイクを買うことができた。

Bu bisikleti sana bir doğum günü hediyesi olarak vereceğim.

誕生日のプレゼントとしてこの自転車をあなたに送ろう。

Büyükannem bir motosiklet sürebilir, ve dahası bir bisikleti de.

私の祖母はオートバイに乗れる。まして自転車はなおさらだ。

- Tom bir bisiklete sahip değil.
- Tom'un bir bisikleti yok.

トムは自転車を持っていません。

Son yıllarda dağ bisikleti yarışları Japon gençleri arasında moda oldu.

マウンテンバイクのレースがこの数年、日本の若者の間ではやっている。