Translation of "Başıma" in Japanese

0.029 sec.

Examples of using "Başıma" in a sentence and their japanese translations:

Büyükbabamın okşadığı başıma,

じいちゃんが なぜてくれた頭は

Tek başıma yürüdüm.

私は独りで歩いた。

Kendi başıma halledebilirim.

私で十分大丈夫です。

- Onu tek başıma yapabilirim.
- Onu yalnız başıma yapabilirim.

自分の力だけでそれをできる。

Orada tek başıma otururken

そこに1人で座っていると

Tek başıma yaşamaya başladım.

一人暮らしをはじめた。

Onu tek başıma yapabilirim!

- 私は一人でそれができる。
- 一人で出来るよ。

Tek başıma seyahat ettim.

私はひとりで旅行をした。

Tek başıma ormanda yürüdüm.

私は一人で森を歩いた。

Problemi tek başıma çözeceğim.

私は独力でその問題を解くつもりだ。

Onu tek başıma yapamıyorum.

それは私一人ではできません。

İşi kendi başıma bitirdim.

- 私は独力でその仕事を終えた。
- 私は一人でその仕事を終えた。

Tek başıma olmayı seviyorum.

私は一人でいるのが好きです。

Tek başıma yaşamak istemiyorum.

一人ぼっちで暮らしたくはない。

Tek başıma yürümekten hoşlanıyorum.

私は一人歩きが好きだ。

Kendi başıma idare edeceğim.

一人でも大丈夫さ。

Sorunu kendi başıma çözebilirim.

私はその問題を自分でとくことができます。

Keşke kendi başıma yapsaydım.

自分で出来たらよかったんだけど。

- İşi tek başıma bitirmek istiyorum.
- İşi kendi başıma bitirmek istiyorum.

私は自分だけでその仕事を終わらせたいのです。

- Arabamı tek başıma tamir etmeyi başardım.
- Arabamı tek başıma tamir edebildim.

- 私はどうにか自分で車を修理することができた。
- 私は自分で車を修理することができた。

Bu neden benim başıma geliyor?

なぜ 私にこんなことが 起きるんだろう?

Ancak bunu tek başıma yapamazdım.

しかしながら この研究は 自分1人では出来ませんでした

Tek başıma seyahat etmeyi severim.

- 私は一人で旅行するのが好きだ。
- 一人で旅行するのが好きです。
- 私は一人旅が好きです。

O problemi tek başıma hallettim.

私は自分でその問題を解決した。

Bu bavulu tek başıma taşıyamıyorum.

- 私は1人では、このスーツケースを運べない。
- わたし一人ではこのスーツケースを運べない。

Ben kendi başıma karar veremem.

自分で決められないよ。

Oraya kesinlikle tek başıma gitmedim.

そこへ決して一人で行かない。

Bu işi tek başıma yapamam.

私はひとりでその仕事をすることはできない。

Bu valizi tek başıma taşıyamam.

- 私は1人では、このスーツケースを運べない。
- わたし一人ではこのスーツケースを運べない。

İlk başta, kendi başıma yüzemedim.

最初、私は独りで泳げなかった。

O işi kendi başıma bitirdim.

私は自分自身でその仕事を仕上げた。

Tek başıma çalışmayı tercih ederim.

自営業の方がいい。

Bu yolculuğa tek başıma çıkmamam gerekiyor.

私一人でその成長の旅に 出るつもりはありませんでした

Neden her şey benim başıma geliyor?

どういう風の吹き回しでこうなったのだろう。

Bu köpek kulübesini tek başıma yaptım.

- 私は一人でこの犬小屋を作った。
- 私はひとりでこの犬小屋を作った。
- 私は自分自身でこの犬小屋を作った。

Tek başıma gitmem gerektiğini düşünüyor musun?

私は一人で行くべきだと思いますか。

Bu köpek kulübesini kendi başıma yaptım.

- 私は一人でこの犬小屋を作った。
- 私はひとりでこの犬小屋を作った。
- 私は自分自身でこの犬小屋を作った。

Tek başıma alışverişe gitmeyi tercih etmem.

- 私は一人では買い物に行きたくない。
- 私は一人ではショッピングに行きたくない。

Ailem tek başıma gitmeme izin vermedi.

親は、私が一人で行くことを許さなかった。

Bunu kendi başıma yapmayı denemek istiyorum.

私一人でこれをやってみたいのですが。

Onu tek başıma yapmayı tercih ederim.

自分でやりたいんです。

Tek başıma yaşamak için yeterince yaşlıyım.

私は1人で生活できる年頃です。

Gece tek başıma dışarı çıkmayı sevmiyorum.

夜ひとりで外出するのは好きじゃないの。

Aslında kendi başıma olmayı tercih ederim.

私、基本的に一人でいる方が好きなんです。

Her şeyi tek başıma yapmak zorundaydım.

- 私は何でもひとりでしなければならなかった。
- 私は一人で全てをやらなければならなかった。

Oraya tek başıma gitmek zorunda kaldım.

私は一人でそこへいかねばなりませんでした。

Önümüzdeki ay tek başıma Japonya'ya gidiyorum.

来月一人で日本に行きます。

Bunu tek başıma yapmaya karar verdim.

自分ですることにした。

Bu işi yalnız başıma bitirecek gücüm yok.

私はその仕事を独りでしあげる力がありません。

Japonya'da tek başıma seyahat etmem kolay değil.

私にとって日本を一人で旅行することは容易ではありません。

Küçükken saatlerimi tek başıma odamda okuyarak geçirirdim.

子供のころ、私は一人、自室で何時間も本を読んで過ごしたものだった。

- Yalnız gitmek istemiyorum.
- Tek başıma gitmek istemiyorum.

- 一人で行くのはいやです。
- 一人で行きたくない。

- Yalnız yaşamaya alışkınım.
- Tek başıma yaşamaya alışığım.

一人暮らしには慣れている。

Ailemin tek başıma gitmeme izin vermeyeceğinden eminim.

両親が私ひとりでは行かせないにきまっています。

Eve gece geç saatte kendi başıma gitmemeliydim.

夜遅くに一人で帰るんじゃなかった。

Kendi başıma olmak istediğim için firmayı bıraktım.

私がその会社を出たのは独り立ちしたかったからだ。

Dün başıma gelen her şeyi sana söyleyemem.

昨日私の身に起こったことを全部は話せない。

Tek başıma o kadar çok yiyecek yiyemem.

こんなにたくさんの料理、僕一人では食べきれないよ。

- Bunu tek başıma yapamam.
- Onu kendim yapamam.

それは私一人ではできません。

Babam tek başıma sinemaya gitmeme izin vermez.

父は私にひとりで映画を見に行かせてくれない。

Tek başıma gece geç saatlerde eve yürümemeliydim.

夜中に一人で歩いて帰るべきじゃなかった。

Tek başıma daha fazla zaman geçirmek istemiyorum.

もうこれ以上独りでいたくなかったんだ。

Ben işi yalnız başıma yapmak zorunda kaldım.

私は一人でその仕事を無理矢理させられた。

Yani bir haftalığına tek başıma Maine'e kampa gittim,

メイン州に1週間 一人でキャンプに出かけ

Çanta benim tek başıma taşıyamayacağım kadar çok ağırdı.

その鞄はとても重くて、一人では運べなかった。

Bu köpek kulübesini tamamen tek başıma inşa ettim.

- 私は一人でこの犬小屋を作った。
- 私はひとりでこの犬小屋を作った。
- 私は自分自身でこの犬小屋を作った。

Seninle tek başıma altı saat zaman geçireceğimi sanmıyorum.

なんと言われても、あなたと六時間、ふたりっきりでいられるとは思いません。

Akşamleyin ıssız bir plajda tek başıma yürümeyi sevdim.

- 人影のない夕暮の砂浜を、たゞ一人、歩いてゐることが好きでした。
- 人影のない夕暮の砂浜を、ただ一人、歩いていることが好きでした。

Bu kutu tek başıma kaldırabilmem için çok ağır.

この箱はあまりにも重くて私一人では持ち上げられません。

Kendi başıma yaşıyorum ve para için aileme bağlı değilim.

一人暮らしで金銭面で親に頼っていない。

Onun yapmamı söylediğini yapmaktansa tek başıma yaşamayı tercih ederim.

彼の言いなりになるくらいなら、独りで暮らした方がましだ。

- Yalnız başıma gitmem gerektiğine inanıyor musun?
- Sence, yalnız mı gitmeliyim?

私は一人で行くべきだと思いますか。

Çok sinir bozucu... Ne zaman bilgisayarı kullansam başıma ağrılar giriyor.

あぁいらいらする・・・今やパソコンを使うたびに頭痛がするよ。

Onun bana yapmamı söylediği gibi yapmaktansa tek başıma yaşamayı tercih ederim.

彼の言いなりになるくらいなら、独りで暮らした方がましだ。

- Bugün bana gerçekten hoş bir şey oldu.
- Bugün başıma çok güzel bir şey geldi.

今日はとてもいいことがありました。

Geçen yıl tek başıma o kadar uzun bir zaman geçirdim ki diğerleriyle etkili şekilde nasıl iletişim kuracağımı neredeyse unuttum.

去年は、他人とどうやってコミュニケーション取ればいいか忘れてしまいかけるくらい、それほど長い間僕は孤独に過ごした。