Translation of "Seyahat" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Seyahat" in a sentence and their japanese translations:

Seyahat çekleriyle ödeyeceğim.

トラベラーズチェックで支払います。

Seyahat etmek eğlencelidir.

旅行は楽しい。

Seyahat etmeyi severim.

- 私は旅行が好きです。
- 旅行が好きです。

Japonya'da seyahat ediyordum.

私は日本を旅していた。

Yalnız seyahat edecekmisin?

あなたは一人で旅をするつもりですか。

Seyahat edersem, hava yoluyla seyahat etmeyi tercih ederim.

- 旅行するときは私は飛行機の方を好みます。
- 旅行するならわたしは飛行機の方が好きです。

Seyahat acentesi, yanımıza biraz seyahat çeki almamızı önerdi.

旅行代理店の人はトラベラーズチェックを持っていくことを提案した。

Uçakla seyahat etmektense trenle seyahat etmeyi tercih ederim.

僕は、飛行機より電車で旅をする方が好きだ。

- Seyahat çekiyle ödeyebilir miyim?
- Seyahat çeki ile ödeme yapabilir miyim?
- Seyahat çekiyle ödeme yapabilir miyim?

旅行小切手で払ってもいいですか。

Sırt çantasıyla seyahat ettik,

いいえ バックパッカーの旅でした

İnsanlar yürüyerek seyahat ederlerdi.

以前は、人々は歩いて旅をしたものだった。

Çok seyahat eder misin?

よく旅行をしますか。

Avrupa civarında seyahat ettim.

- ヨーロッパをあちらこちら旅行した。
- 欧州の辺り旅行した。

New York'a seyahat edelim.

ニューヨークへ旅行しようよ。

Birisi seyahat çeklerimi çaldı.

トラベラーズチェックを盗まれてしまいました。

Ben seyahat çeklerimi kaybettim.

トラベラーズチェックをなくしてしまいました。

O, seyahat etmeye alışkındır.

- 彼女は旅行することに慣れています。
- 彼女は旅慣れている。

O seyahat etmeye alışkın.

- 彼は旅をする事に慣れています。
- 彼は旅慣れている。

O, etrafta seyahat eder.

彼はあちこち旅行する。

Tom seyahat etmeyi sever.

トムは旅行が好きです。

O, seyahat yapmaya alışkındır.

- 彼は旅をする事に慣れています。
- 彼は旅慣れている。

Tek başıma seyahat ettim.

私はひとりで旅行をした。

Bir seyahat acentesine soralım.

旅行代理店に問い合わせてみよう。

Seyahat etmekten hoşlanır mısınız.

- 旅行することが好きですか。
- 旅行は好きですか?
- 旅行は好き?
- 旅行はお好きですか?

Seyahat ederken, kaybolmak kolaydır.

旅先では迷子になりやすい。

Seyahat edecek zamanım yok.

旅行をする暇がない。

Arabamda seyahat etmeyi severim.

私は自分の車で旅をするのが好きだ。

Bugünlerde seyahat etmek kolaydır.

近頃は旅行は楽だ。

Yalnız seyahat etmeyi severim.

- 私は一人で旅行をする事が好きです。
- 私は一人で旅行するのが好きだ。
- 私は一人旅が好きです。

Seyahat için tarihi belirlediler.

彼等は旅行の日取りを決めた。

Seyahat etmek çok eğlencelidir.

旅行に行くのはとても楽しい。

Sık sık seyahat ederim.

私はよく旅行します。

Güney Amerika'da seyahat ettik.

私達は南米を旅行した。

Ben çok seyahat ederim.

私はよく旅行する。

Uçakla seyahat etmek istiyorum.

- 私は飛行機で旅行したい。
- 飛行機で旅をしてみたいな。

Bir seyahat acentesinde çalışıyorum.

私は旅行代理店で働いています。

Babam seyahat etmeye alışkın.

父は旅慣れしている。

Osaka'ya nasıl seyahat edeceksin?

大阪にはどうやって行くんですか。

Trenle seyahat etmeyi severim.

私は列車で旅行するのが好きです。

Tom seyahat etmeyi sevmez.

トムは旅行が好きじゃない。

Tom nadiren seyahat eder.

トムは滅多に旅行しない。

Neden seyahat sigortası aldın?

どうして旅行保険に加入したの?

Çok fazla seyahat etmem.

あまり旅行しない。

Ben her zaman nakit yerine seyahat çekleri ile seyahat ederim.

私は旅行する時はいつも現金ではなくトラベラーチェックにしています。

- Parasızlık seyahat planlarımı bozdu.
- Paraya olan ihtiyacım seyahat planlarımın sonunu getirdi.

お金が足りなくて、私の旅行計画は中止になった。

"Üniversiteye gitmek ve seyahat etmek,

「大学へ行って 旅行して

Seyahat bürosundan bazı broşürler alalım.

政府観光局から資料をもらおう。

Geçen Yaz İtalya'ya seyahat ettim.

- 去年の夏私はイタリアへ旅行した。
- 去年の夏はイタリアへ旅行した。

Çok geçmeden Mars'a seyahat edebileceğiz.

火星へ旅行できる日も遠くはあるまい。

En yakın seyahat acentesi nerededir?

一番近い旅行代理店はどこにありますか。

Tek başıma seyahat etmeyi severim.

- 私は一人で旅行するのが好きだ。
- 一人で旅行するのが好きです。
- 私は一人旅が好きです。

Çok geçmeden aya seyahat edebiliriz.

まもなく月旅行が出来るだろう。

Hiç seyahat çekiniz var mı?

トラベラーズチェックは持ってねーのか。

Seyahat çekleri kabul ediyor musunuz?

トラベラーズチェックは使えますか。

Ben yalnız seyahat etmek istiyorum.

1人で旅行がしたいものだ。

Seyahat planları hakkında emin midir?

彼女は自分の旅行計画についてはっきり知っているのですか。

Uzayda seyahat eden ilk Japondur.

彼は最初に宇宙旅行をした日本人です。

Onun yurtdışı seyahat deneyimi var.

彼は海外旅行の経験がある。

O yabancı ülkelerde seyahat etti.

彼女は国外を旅行してきた。

En yakın seyahat acentesi nerede?

一番近い旅行代理店ってどこにあります?

Ben seyahat için hazırlanmakla meşgulüm.

僕は旅の準備で忙しい。

Tekneyle seyahat etmek çok eğlencelidir.

船で旅行するのは大変面白いです。

Ben trenle seyahat etmeyi seviyorum.

私は汽車で旅行することが好きだ。

Ben Avustralya'ya seyahat etmek istiyorum.

- オーストラリア旅行に行きたいんだよ。
- オーストラリアを旅行したいんだ。

Hava yoluyla seyahat etmeyi sevmez.

彼は飛行機で旅行するのが好きではない。

Uçakla seyahat etmeye itiraz etti.

彼は飛行機で旅行をするのを嫌がった。

Fransa'ya hava yoluyla seyahat ediyoruz.

私たちは飛行機でフランスに向かっています。

O, tekne ile seyahat etti.

彼は船で旅行した。

Yokohama'dan Tokyo'ya trenle seyahat eder.

彼は横浜から東京へ電車で通勤している。

Ne kadar zamandır seyahat ediyorsun?

もうどのくらい長くご旅行中なんですか。

Zengin olsaydım, çok seyahat ederdim.

大金持ちだったら、たくさん旅行に行くのですが。

Sadece acil durumlarda seyahat edin.

本当に緊急の場合以外は

Benimle seyahat edecek kimsem yok.

一緒に旅行してくれる人がいないんだ。

Hiç uçakla seyahat ettiniz mi?

- 飛行機で旅行した事がありますか。
- これまで飛行機に乗ったことはありますか?
- 飛行機乗ったことある?

Seyahat ederken, yerel bira denemelisiniz.

旅に出たら地酒を飲まなきゃ。

Tom'un seyahat etmeyi sevdiğini biliyorum.

トムが旅行好きなのは知ってる。

Seyahat etmeyi sevdiğini biliyorum, Tom.

トムが旅行好きなのは知ってる。

Ben kendi paramla seyahat ettim.

私費で旅行した。

Ben seyahat etmekten zevk alırım.

私は旅行が好きです。

Gelecek hafta Avrupa'ya seyahat edeceğim.

私は来週ヨーロッパを旅行しているだろう。

Arabamda seyahat etmeyi tercih ederim.

- 私は自分の車で旅するのを好む。
- 自分の車で旅行する方が好きなんだよ。

Ben birçok kez seyahat ettim.

私は何度も旅行したことがある。

En hızlı seyahat aracı uçaktır.

- 最も速い旅行の手段は飛行機に乗ることだ。
- 最も急いで旅行する手段は飛行機だ。

Bir seyahat çeki bozdurmak istiyorum.

- トラベラーズチェックを現金に換えてください。
- このトラベラーズチェックを両替してください。

Ebeveynlerim beni seyahat etmekten vazgeçirdi.

うちの親に、旅行に行くの止められたんだ。

Tek başına mı seyahat ediyorsun?

独りで旅をしてるんですか?

Seyahat ederken genellikle günlük tutarım.

私はふつう旅行するときは日記をつける。

Mademki tekrar iyisin,seyahat edebilirsin.

あなたはもう健康が回復したのだから旅行に行けます。

O, ülke çapında seyahat etti.

彼は国中をくまなく旅行した。

Hiç uçakta seyahat ettin mi?

君は飛行機で旅行したことがありますか。

Seyahat acentelerinin karları hızla arttı.

旅行会社の収益が急増した。

Büyük gruplarda seyahat etmeyi sevmiyorum.

団体旅行は楽しめないんだ。

Geçen yaz İtalya'ya seyahat ettim.

去年の夏私はイタリアへ旅行した。

O, yalnız seyahat etmekten korkardı.

彼女は一人旅が恐ろしかった。

Seyahat etmeyi ve beyzbolu seviyorum.

趣味は旅行と野球観戦です。