Translation of "Bağırdı" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Bağırdı" in a sentence and their japanese translations:

Anne bağırdı.

ママは泣いたわ。

Sanatçı bağırdı.

その芸術家は叫んだ。

Acıdan bağırdı.

- 彼は痛くて大声を上げた。
- 彼は苦痛のあまり声を上げた。

O, bağırdı.

- 彼は大声で叫んだ。
- 彼は叫んでいった。

Onlar bağırdı.

彼らは叫んだ。

Tom bağırdı.

トムは大声で叫んだ。

"Yangın" diye bağırdı.

「火事だ」と彼は叫んだ。

Dehşet içinde bağırdı.

彼は驚いて叫んだ。

Herkes sevinçle bağırdı.

誰もが喜びの歓声を上げました。

Tom, Mary'ye bağırdı.

トムはメアリーを怒鳴りつけた。

O, acıyla bağırdı.

彼は痛さでわめいた。

O sevinçten bağırdı.

彼はうれし泣きした。

Çocuk yardım için bağırdı.

その少年は助けを求めた。

O, yardım için bağırdı.

彼は助けてくれと叫んだ。

Gelmemiz için bize bağırdı.

彼は私たちに来るよう大声で叫んだ。

O, acı içinde bağırdı.

- 彼は痛くて大声を上げた。
- 彼は苦痛のあまり声を上げた。

Sesinin çıktığı kadar bağırdı.

彼女は声を限りに叫んだ。

"Geri dön!" diye bağırdı.

「戻ってこい」と彼は叫んだ。

Sinirlendi ve bana bağırdı.

彼は腹を立てて私に怒鳴った。

Annesini gördüğü an bağırdı.

彼女は母親を見るやいなや大声で叫んだ。

Tom yardım için bağırdı.

トムは悲鳴を上げて助けを求めた。

Tom "Yangın" diye bağırdı.

「火事だ!」とトムは叫んだ。

Ken yardım için bağırdı.

ケンは大声で助けを求めた。

Kız hepimizin paylaştığı korkuyla bağırdı.

その娘は恐怖で叫び声をあげたが、我々もみんな恐怖を感じていた。

O sinirlendi ve bana bağırdı.

彼女は腹を立てて、私を怒鳴った。

Sessiz olmaları için çocuklara bağırdı.

彼女は子供たちに静かにと叫んだ。

Boğulan adam yardım için bağırdı.

溺れかけている男は大声で助けを求めた。

Tom bütün gece boyunca bağırdı.

トムは一晩中泣き明かした。

Dikkatli olması için ona bağırdı.

彼は彼女に気をつけろと大声で言った。

Yardım için yüksek sesle bağırdı.

彼は助けを求めて大声で叫んだ。

O, askerlere bir emir bağırdı.

彼は兵士たちに大声を上げて命令した。

Tom aniden "Eureka!" diye bağırdı.

「分かったぞ!」トムが出し抜けに叫んだ。

Tom "Yangın var!" diye bağırdı.

「火事だ!」とトムは叫んだ。

Yaralı adam yardım için bağırdı.

けがした男は大声で助けを求めた。

" Dikey kayalıklardan uzak durun!" o bağırdı.

「その切り立った崖には近づかないで」と彼女が叫んだ。

O, bir gol attığında, kalabalık bağırdı.

彼が得点を挙げると群集は大声を上げた。

Öfkeyle bir ölçek merdiveni aldı ve bağırdı,

激怒した彼は、はしごを手に取り、

Delikanlı Tom'un üzerine abandı ve kulağına bağırdı.

若者はかがみこんで、トムの耳元で大声を上げた。

"Ne çirkin bir yüzün var!" diye bağırdı.

何と汚れた顔をしているんだ、と彼は私に言った。

Yardım için bağırdı fakat hiç kimse gelmedi.

彼女は助けを求めたが誰もこなかった。

Onun arkasından geldiğinde, "Beni korkutma" diye bağırdı.

「びっくりさせないでよ」と彼女は彼が背後に近づいた時言った。

Banka soyguncusu " hepiniz, olduğunuz yerde kalın!" diye bağırdı

「動くな、全員!」と銀行強盗は叫んだ。

- Onlar yardım için bağırdılar.
- Onlar yardım için bağırdı.

彼らは助けを求めて叫んだ。

O, polise bağırdı ve bir bıçak sallayarak tehdit etti.

彼女はわめき、警官たちに向かってナイフを振り回して脅すようなしぐさをしました。

- Bir adam elini sallayarak bir şeyler bağırdı.
- Bir adam elini sallayarak, bağırarak bir şey söyledi.

男が手を振りながら何かを叫んだ。