Translation of "Sırada" in Japanese

0.009 sec.

Examples of using "Sırada" in a sentence and their japanese translations:

Mary sırada oturuyor.

メアリーは机に向かって勉強しています。

Müşteriler sırada bekledi.

買い物客たちは一列に並んでいた。

Sırada bekleyin lütfen.

並んでお待ちください。

O sırada birinci.

彼女が列の先頭です。

Sırada beklemeyi sevmiyorum.

並んで待つのは好きじゃない。

Tom sırada sonuncuydu.

トムは列の最後だ。

O sırada, Princeton Üniversitesi'nden

その頃 プリンストン大学の

Birçok kişi sırada bekliyordu.

たくさんの人が列をつくって待っていた。

Onlar bir sırada duruyorlardı.

彼らは一列に並んで立っていた。

Arada sırada oğluna yazar.

彼女は時々息子に手紙を書く。

Arada sırada seni görüyorum.

私はあなたを時々見掛ける。

Tom sırada bir sonraki.

私の意見では、この問題を解決するのは難しいだろう。

Lütfen sırada yerimi tutun.

この列の私の場所を取っておいてください。

Onlar sırada otobüs beklediler.

彼らは列を作ってバスを待った。

Gerçekten sırada ne olduğu endişelendiriyor.

常に次のビジネス環境を 心配しているということで

O sırada Bay Brown hastaydı.

ブラウンさんはその時病気でした。

Arada sırada birlikte alışverişe gittiler.

ときどき彼らはいっしょに買い物に出かけた。

Tam o sırada, otobüs durdu.

ちょうどその時バスが止まった。

Tam o sırada, telefon çaldı.

ちょうどその時、電話が鳴った。

O, arada sırada oraya gider.

彼は時々そこに出かける。

Onunla Meksika'da kaldığım sırada tanıştım.

私はメキシコ滞在中に彼女にあった。

- Kitap sıranın üzerinde.
- Kitap sırada.

本は机の上にあります。

Hindistan'da kaldığım sırada param bitti.

インド滞在中にお金が底をついた。

Bilet almak için sırada durmalısınız.

あなたはその切符を買うために、列に並ばなければなりません。

. Ney, Moskova'dan çekildiği sırada askeri tarihin

軍事史の 伝説の中で彼の地位を確保したのは、モスクワからの撤退の際でした

Londra'da kaldığı sırada kuzenini ziyaret edecek.

ロンドンに滞在している間に、彼は彼のいとこを訪ねるつもりです。

Tam o sırada o odama geldi.

ちょうどその時彼女が私の部屋に入ってきた。

O sırada kız kardeşi ile oynuyordu.

彼女はその時、妹と遊んでいました。

- Neden sırada bekliyorsun?
- Neden kuyrukta bekliyorsun?

どうして並んで待ってるの?

Senin adın listede ilk sırada bulunuyor.

あなたの名前はリストの一番最初に載っています。

Arada sırada artık yaşamayan annemi düşünüyorum.

私はしばしば亡くなった母のことを考える。

O sırada dokuz yaşında olan Tucker'a baktım,

私はタッカーを見ました この時タッカーは9歳でした

Bu sırada CEO’ların kazançları sürekli olarak artıyor.

それでいてCEOの給料は 上がっていくばかり

Arada sırada kendinizi başkasının yerine koymak iyidir.

人の立場になって考えることも時には必要だよ。

Bilet alacağım sırada çantama göz kulak ol.

切符を買う間私の鞄を見ていて下さい。

İlk sırada resim çizen kız benim yeğenim.

最前列で絵を描いている女の子は私の姪です。

Önümdeki bir sırada güzel bir kadın oturmuştu.

美しい女性が私の一列前に座っていた。

Pekala, sırada Y jenerasyonu. Bunlar bizim hakkımızda öğrendiklerim.

さて ミレニアル世代は どうかというと

Bu sırada izleyicinin hangi tarafta olduğumuzu bilmesine yarıyor.

人々に対して 自分の立場を示すことなのです

Vay canına, düştüğü sırada bu uçakta olmak istemezdiniz.

この飛行機には 乗りたくなかっただろ

O sırada Napolyon cevaben fırtına boyutunda hareketlilik gösterdi

その間にナポレオンは迅速に対応した

Kendimi aniden kötü hissettiğim sırada, iki saattir çalışıyordum.

2時間仕事を続けていたら、突然気分が悪くなりました。

O her zaman ön sırada bir koltuk aldı.

彼は必ず前列に席を取った。

Tam o sırada aklıma iyi bir fikir geldi.

良い考えがちょうど私の心に浮かんだ。

Ve bu sebeple maddenin hepsinin o sırada oluştuğunu düşünüyoruz.

そういうわけで 全ての物質は この時期に作られたと 考えられています

Bu sırada İtilaf kuvvetleri Alman Togoland Kolonisini ilhak ederler

連合軍はドイツ植民地 トーゴランド(現トーゴ)を包囲

Bu sırada bu ilaçların fiyatları 2012'den beri %68 artarak

その間 医薬品の価格は 着実に上がり続けています

Bay Miyake Kurashiki'de kaldığım sırada bana bir sürü yer gösterdi.

倉敷滞在中に三宅君がいろんな場所を案内してくれたよ。

Zaten sinema salonunun önünde bir sırada bekleyen bir sürü insan vardı.

映画館の前にはすでに大勢の人が列を作って待っていた。

Bir koltuğu sağlama almak için yapman gereken bütün şey sırada beklemektir.

席を確保するには列に並びさえすればいい。

Otobüs durağında,insanlar düzgün bir şekilde sırada beklediler.Filhakika otobüs durur durmaz sıra bozuldu.

そのバス停で人々は整列して待っていたが、バスが止まるとすぐにその列は崩れた。

- Bilet alacağım sırada çantama göz kulak ol.
- Ben bir bilet alırken çantama dikkat et.

切符を買う間私の鞄を見ていて下さい。