Translation of "Adama" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "Adama" in a sentence and their japanese translations:

Kendini adama.

のっぴきならない破目になるなよ。

Her adama güvenmemelisin.

すべての人を信用してはいけない。

Bu adama katlanamıyorum.

僕は、あいつには我慢できない。

O adama güvenmemelisin.

- あの男を信用してはいけない。
- あの男は信用しない方がいいよ。

O adama güvenemezsin.

あの人は信用できない。

Ben adama baktım.

- 私はその男をじっと見た。
- 私はその男性を見つめた。

Adama karnından vurdum.

私はその男の腹をうった。

En zeki adama açıklanamaz."

どんなに賢い人にも伝わらない」

Ya da sokaktaki adama,

道端にいる人を挙げた人の方が

Kız adama sırtını döndü.

その少女は背中を男の方へ向けた。

Kadın adama tahammül etti.

婦人はその男を寛大に扱った。

Caddeyi geçen adama bak.

通りを渡っている人を見なさい。

O adama itaat etmeyin.

あの男の言うことに従ってはいけない。

Şu adama tahammül edemiyorum.

あんな男は嫌よ。

O, yaşlı adama bakmalı.

彼女はその老人の世話をしなければならない。

Asker silahını adama doğrulttu.

兵士はその男に銃を向けた。

Polis silahını adama doğrulttu.

警官は拳銃でその男を狙った。

Bunu yeni adama yaptır.

それは新入りにやらせろ。

Köpek yabancı adama hırladı.

いぬは見知らぬ男に向かってうなった。

Şu adama dikkat et.

- あの男に用心しなさい。
- あの男には気を付けるんだぞ。

Böyle bir adama güvenilmez.

こんな男は信頼できない。

Genç adama utanarak baktı.

彼女はその若者を恥ずかしそうにちらりと見た。

Konuyu, tam buradaki adama getireceğim.

ここで この人の写真を持ち出します

Tom uzun adama kuşkuyla baktı.

トムは長身の男を疑いの目で見た。

O zengin bir adama benziyordu.

彼は金持ちに見えた。

O, koltuğunu yaşlı adama verdi.

彼は老人に席を譲りました。

Arabanın bir adama çarptığını gördüm.

私はその車が人をはねるのを見た。

Ben böyle bir adama güvenemem.

- そんな男信じれないわ。
- そんな男信じられるわけないでしょ。

Yüzlerce, binlerce kişiyi eğlendiren adama dönüşebilirdim.

何百人または何千人を笑わせる男に なれるかもしれません

O kaba adama nasıl tahammül edebiliyorsun?

よくあの失礼な男に我慢できるね。

Yaşlı adama torunu tarafından eşlik edildi.

その老人は孫をお供に従えていた。

Adama ömür boyu hapis cezası verildi.

その男は終身刑に処せられた。

Çocuk otobüste koltuğunu yaşlı adama verdi.

その少年はバスの中で老人に席を譲った。

Yaşlı bir adama yolu sorduğumu hatırlıyorum

私は老人に道を尋ねたのを覚えている。

Eşi ölmüş bir adama dul denir.

妻が死んだ男の人は男やもめと呼ばれます。

Gerçekten çetin bir adama ihtiyacımız var.

私たちはとても強い男が必要です。

Genç adama benim için bagajımı taşıttım.

私はその若者に荷物を運んでもらった。

Bir adama benim için ev yaptırdım.

私はある人に家を建ててもらった。

Böyle bir adama yardım etmeye kalkışmam.

- とてもそんな男を助けてやる気にはなれない。
- とてもそんな男を援助する気にはなれない。

Emi özürlü bir adama yerini verdi.

エミは体の不自由な人に席を譲った。

Arrokoth gök cismi kardan adama benziyor.

アロコスは雪だるまみたいだね。

Ameliyatınız için hiçbir zaman sokaktaki adama güvenmezsiniz.

道端の人に自分の手術は託さないものです

Sonra yaşlı adama aynı dilde merhaba dedi.

それから彼は同じ言葉でその老人にこんにちはといいました。

Yaşlı adama her zaman torunu eşlik eder.

その老人にはいつも孫が同伴している。

Zavallı adama yardımcı olmak için zahmete girdi.

彼はわざわざその貧しい人を援助した。

Gençlerden oluşan bir grup yaşlı adama saldırdı.

若者のグループがその老人を襲った。

Biletimi kapıdaki adama gösterdim, sonra tiyatroya girdim.

ドア係に切符を見せて、劇場の中に入っていきました。

Büyü bozuldu ve domuz, bir adama dönüştü.

呪文が解けて豚は人間になった。

Eski arabasını Kobe'deki bir adama satmak istiyor.

彼は自分の古い車を神戸にいる男性に売りたがっています。

Onun gibi bir adama saygı göstermek istemiyorum.

僕は彼のような奴を尊敬したくない。

Sıkı çalışma ve kendini adama sana başarıyı getirecektir.

一生懸命することは君に勝利をもたらす。

Sanırım güzel kız utangaç genç adama veda edecek.

その美しい少女はその内気な青年にさよならを言うと思う。

Kör bir adama yardım etmek bir nezaket eylemidir.

盲人に手を貸すのは親切な行為だ。

Yerini yaşlı adama teklif etmesi, onun nazik bir davranışıydı.

老人に席を譲るとは彼も礼儀をわきまえている。

Böyle bir adama güvenrseniz sahip olduğunuz her şeyi kaybedersiniz.

あんなやつを信用したら骨までしゃぶられちゃうぞ。

Yaşlı adama bir araba çarptı ve derhal hastaneye götürüldü.

その老人は車にひかれて直ちに病院に担ぎ込まれた。

Çalışan bir adama yaşına göre değil maharetine göre ödeme yapılmalı.

労働者には、その年齢にではなく、その持っている技術に比例して、給料が支払われるべきだ。

Ben, utangaç genç adama güzel kıza aşkını ilan etmesini tavsiye ettim.

私はその内気な青年にその美しい少女への愛を告白するように勧めた。

Kötü cadı adama kötü bir büyü yaptı ve onu bir böceğe çevirdi.

意地の悪い魔女が男にとんでもない魔法をかけて、虫に変えてしまった。

Dün tanıştığım yaşlı adama göre hamamböcekleri yenilebilir ve o kadar kötü tad vermez.

昨日あった老人が言うにはゴキブリは食べられるし味もそう悪くないとか。

- O, trende yaşlı bir adama yer verdi.
- O, trende yaşlı bir adam için yer açtı.

彼は電車で老人のために席を空けた。

- Bayan Baker, genç adamın yakında gitmek zorunda kalacağını biliyordu,böylece yatmadan önce gece arabasını uygun bir yere parkedebilmek için, genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.
- Bayan Baker çok yakında genç adamın ayrılmak zorunda kalacağını biliyordu, yatmaya gitmeden önce arabasını gece için uygun bir yere parkedebilmek için genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.

ベイカーさんは若い男がすぐに去っていくと確信した。それで彼女は、寝る前までに自分の車を本来の場所に駐車できるように、若い男に少し車を動かすように頼もうと思った。