Translation of "Bak" in Arabic

0.009 sec.

Examples of using "Bak" in a sentence and their arabic translations:

bak bak bak!

انظر انظر!

- Sözlüğünde ona bak.
- Sözlüğe bak.

- طالعها في قاموسك.
- ابحث عنها في قاموسك.

İlki: Bak.

النقطة الأولى: انظر.

Bir: Bak.

أولا: انظر.

Yukarı Bak

أنظر إلى الأعلى

Bana bak.

- انظر إليّ.
- انظر إلي

Arkana bak!

انظر خلفك!

Şuna bak!

أُنظر إلى هذا!

Tekrar bak.

انظر مرة أخرى

Ona bak.

انظر إليه

Resme bak.

انظر إلى الصورة.

Haritaya bak.

أنظر إلى الخارطة.

Fiyata bak.

انظر إلى السعر

-Kuran Gupta: Herkes, bak. -Seyirci: Bak.

الجميع: انظر. (الجمهور): انظر.

Ufkun ötesine bak

انظر إلى ما وراء ذلك الأفق

Bayrama bak be!

انظر إلى العيد!

Bu eve bak.

أنظر إلى هذا المنزل.

Ona sözlükte bak.

ابحث عنها في قاموسك.

Kendine iyi bak!

انتبه!

Tom'un yüzüne bak.

أنظر إلى وجه توم.

Tom, yaptığıma bak!

توم. شاهد مافعلته.

Lütfen bana bak.

انظر إليّ من فضلك.

Bak, bir gelincik!

انظر، إنه قاقُم!

Kendine iyi bak.

- مع السلامة.
- اعتن بنفسك.
- اعتني بنفسك

Bak, kesinlikle böyle düşünüyordur.

انظر، بالتأكيد كان يفكر في هذا.

Bak, gözünün içine baktım.

نظرت في عينيه مباشرة.

Lütfen oğlumuza iyi bak."

من فضلك اعتـنِ بابننا".

bak kamerayı açayım mı?

انظروا ، هل يمكنني تشغيل الكاميرا؟

bak mikrofonu açayım mı?

انظر ، هل أقوم بتشغيل الميكروفون؟

Vay be dünyaya bak!

نجاح باهر نظرة على العالم!

Şu siyah bulutlara bak.

- أنظر إلى تلك الغيوم السوداء.
- انظر إلى تلك الغيوم السوداء.

- Buyurun.
- Lütfen rahatına bak.

- تفضّل البيت بيتك.
- تفضّل المكان مكانك.

Şu kırmızı binaya bak.

- أنظر إلى ذاك البناء الأحمر.
- أنظر إلى ذلك المبنى الأحمر.

Lütfen kendi işine bak.

رجاء اهتم بأمورك.

Oradaki kendine bir bak, yokla

وراجع نفسك الآن

Yalnız, karıncadaki zekaya bak yahu

وحده ، انظر إلى ذكاء النملة

Hey, bak, üç başlı maymun!

انظر ، هناك قرد بثلاث رؤوس!

- Seni ilgilendirmez.
- Kendi işine bak!

- لا تتدخل في ما لا يعنيك!
- اهتم بشؤونك الخاصة.
- لا تتدخل في ما لا يعنيك.

" Bak, ya spor olmalı ya müzik."

"انظري، إما أن تدخلي مجال الرياضة، أو يجب أن يكون مجالك الموسيقا."

Ama aklıma geldi bak mutlaka deneyeceğim

ولكن فكرت في الأمر ، سأحاول بالتأكيد

Dikkatlice bak. Nasıl yapıldığını sana göstereceğim.

انظر بانتباه. سأريك كيف تُفْعَل.

Bak ne diyeceğim? S*ktir et.

هل تعلمون؟ تبا لذلك.

Alo abi 5 dakikaya ordayım ya 5 dakika bak vallahi bak 5 dakika'ta ordayım deyip

مرحبا اخي انا هنا لمدة 5 دقائق ابحث لمدة 5 دقائق انظر الي انا موجود لمدة 5 دقائق

Dur ve bunu vücudunun neresinde hissettiğine bak.

توقف ولاحظ أين يمكن أن تختبره في جسمك

Ama sen bunları da önemsemeyeceksin bak keyfine

لكنك لن تهتم بهذه أيضًا.

" Bak, artık seni koruyamayız artık seni güvende tutamayız,

"انظري، لا يمكننا حمايتكِ بعد الآن، لا يمكننا إبقاؤكِ آمنةً بعد الآن،

Bu bir şaka olmalı, bak gerçekten şaka olmalı.

يجب أن تكون هذه مزحة، حقاً يجب أن تكون مزحة.

Kara tahtanın başına geçmiş ‘Ali ata bak’ yazıyor.

وقف أمام السبورة السوداء، يكتب "انظر للحصان يا علي".

Adamı işaret etmelerini ve ''Bak, o kötü adam,

لو كُنتُم في خطر، أشر للرجل وقل،

bak galileo'dan önce galile denilen o torpilliden önce

انظر قبل غاليليو قبل أن يطلق الطوربيد الجليل

O da: "Bak, körlük konusunda anlaştık, ama bunda değil" dedi.

فقال:"انظري، لقد أمضيتي على ما يخص العمى، ولكن ليس على هذه"

Bak sırf sizin için arka planı beyaz yaptık tişörtü siyah yaptık

انظر ، لقد جعلنا الخلفية بيضاء لك ، جعلنا القميص أسود

- Kimin konuştuğuna bak.
- Tencere dibin kara, seninki benden kara.
- Konuşana bak hele.
- Diyene de bakın.
- Dinime söven bari Müslüman olsa.
- Dinime küfreden bari Müslüman olsa.

انظر إلى من يتكلم.