Translation of "Zeki" in Japanese

0.014 sec.

Examples of using "Zeki" in a sentence and their japanese translations:

Ne zeki!

賢い!

- Keşke daha zeki olsaydım.
- Keşke zeki olsam.

頭がよかったらいいのになあ。

Gömlekle zeki görünüyorsun.

君はそのシャツを着るとしゃれてみえる。

O çocuk zeki.

あの少年は頭がいい。

O çok zeki.

- 彼女は非常に頭が良い。
- 彼女は大変頭がいい。
- 彼女はとても頭が良い。
- 彼女はとても知的な人だ。

En zeki adama açıklanamaz."

どんなに賢い人にも伝わらない」

Zeki olduğunu sanıyordum." dedik.

あなたは賢明な人のはずなのに」 心の中でそう呟きました

O onlardan daha zeki.

- 彼は彼らより頭がいい。
- 彼は彼たちより頭が良いです。

O zeki bir çocuk.

彼は頭のよい子だ。

Sınıfında en zeki öğrencidir.

彼はクラスで一番頭がいい。

O gerçekten çok zeki.

彼は本当にとても賢いです。

Onun kadar zeki değilim.

私は彼ほど賢くない。

Kız kardeşim çok zeki.

私の姉はとても頭が良い。

Yunuslar çok zeki hayvanlardır.

イルカは非常に知能の高い動物です。

Tom benden daha zeki.

トムは私より賢い。

John Bill'den daha zeki.

ジョンはビルよりも利口だ。

Ağabeyi kadar zeki değildir.

- 彼は兄ほど賢くない。
- 彼は兄より知性的ではない。

Gerçekten zeki bir çocuktur.

彼はまことに利口な少年です。

Tom inanılmaz derecede zeki.

トムはとてつもなく頭がいい。

O herkesten daha zeki.

彼は誰よりも賢い。

Bu hayvan çok zeki.

この動物はとても賢い。

O çok zeki değilsin.

頭が悪いね、君。

Ondan daha zeki değilim.

私は彼ほど賢くない。

Zeki değil. İlham verici değil.

どんな気の利いた言葉も 感銘を与える話も無し

Onları zeki görünmek için taktım,

頭が良さそうに見えるのでかけてます

Çok zeki genç bir hanımdır.

彼女は若くて、とても頭のよい女性だ。

Çok zeki bir çocuğa benzemiyor.

彼は利口な子供には見えなかった。

O benden daha az zeki.

彼は私ほど利口ではない。

O, hiçbir şekilde zeki değil.

彼は決して頭のいい方ではない。

Onun zeki olduğu inkar edilemez.

彼が利口だということは否定できない。

O, oldukça zeki bir kız.

彼女はなかなか賢い少女です。

Judy çok zeki bir öğrencidir.

ジュディはすごく賢い学生だ。

Zeki bir çocuk bile anlayamaz.

頭のよい子でもそれは理解できない。

O, ağabeyi kadar zeki değildir.

- 彼は兄ほど賢くない。
- 彼は彼のお兄さんほど頭がよくない。

O ne zeki bir çocuk!

彼はなんて頭のよい少年なのだろう。

O, senden daha az zeki.

彼女はあなたほど利口ではない。

O zeki bir iş adamıdır.

彼は実業家としてはやり手だ。

Tom Mary kadar zeki değil.

- トムはメアリーほど賢くないよ。
- トムはメアリーほど知的じゃないね。

Zeki insanlar bile bazen dalgındırlar.

利口な人でも時にはぼんやりすることがある。

O, çok zeki bir çocuktur.

- 彼は本当に頭のよい子だ。
- 彼は本当に賢い子だよ。

Zeki bir çocuk bunu yapabilir.

賢い子供なら出来る。

Bu köpek ne kadar zeki!

この犬はなんてかしこいんだろう。

Tom Mary'nin düşündüğünden daha zeki.

メアリーが考えているより、トムは利口だよ。

Kesinlikle o zeki bir çocuk.

確かに彼は利口な少年だ。

Jack sınıftaki en zeki çocuktur.

ジャックはクラスで一番聡明な少年です。

Yunus çok zeki bir hayvandır.

イルカは非常に知能の高い動物です。

Tom sınıfımızdaki en zeki öğrencidir.

トムはクラスで一番賢い生徒だよ。

Tom göründüğü kadar zeki değildir.

トムは見た目ほどは賢くない。

Kediler köpekten daha zeki mi?

- 猫って、犬より頭がいいの?
- 猫は犬より賢いんですか?

Kendini zeki bir kişi olarak düşünüyor.

彼女は自分の事を頭がよいと思っている。

O, babasından daha az zeki değildir.

彼は父親にも負けず利口だ。

Kafasından toplama yapabilecek kadar zeki değildir.

- 彼は暗算をするほど頭が良くない。
- 彼は暗算が出来るほど頭が良くない。
- 彼は暗算が出来るほどの頭脳を持ち合わせていない。

Bill iki kardeşin daha zeki olanıdır.

ビルは2人兄弟の中でより利口な方だ。

Kate bizim sınıfta en zeki öğrenci.

ケイトはクラスで一番頭の良い生徒だ。

En zeki öğrenci bile problemi çözemedi.

いちばん頭の良い生徒でさえ、その問題は解けなかった。

Başka gezegenlerde zeki yaşam var mı?

他の惑星に知的生命体はいるか?

Babam artık yaşlanıyor ama hala oldukça zeki

父も 歳をとってきましたが

Zeki doktor başbakanın hastalığını tedavi etmeyi başardı.

その腕利きの医者は総理大臣の病気を治すことができた。

O çok zeki ve ayrıca çok çalışıyor.

彼女はとても頭がいい上に一生懸命勉強する。

Sadece güzel değil, aynı zamanda da zeki.

彼女はきれいなばかりでなく、利口だ。

O, zeki olmasa da çalışkan bir işçidir.

彼は賢くないが、勤勉に働く。

O bir beyefendi, yakışıklı, zeki ve zengindir.

彼はハンサムで才気も金もある紳士である。

Zeki adam ilk kez prestij ödülü aldı.

発明の才に富むその男性がその権威ある賞を初めて受賞した。

Bu kitabı kim yazmışsa, o çok zeki.

この本を書いたのが誰であろうとも、その人はとても利口だ。

Kate'in de zeki bir insan olduğunu düşünüyorum.

ケイトも賢い人であると思う。

O, akıldan hesap yapacak kadar zeki değil.

暗算が出来るほど彼は賢くはない。

En zeki öğrenciler bile aptalca hatalar yapabilir.

最も利口な生徒でさえもばかげた間違いをすることがある。

Tom o kadar zeki ki sınıfta kendini gösteriyor.

トムはとても頭がいいので授業で目立つ。

O, zihinsel aritmetik yapmak için yeterince zeki değil.

彼は暗算をするほど頭が良くない。

- Tom'un akıllı olduğunu biliyorum.
- Tom'un zeki olduğunu biliyorum.

- トムが賢いってことは知ってるよ。
- トムは頭がいいって分かってるよ。

- O onlardan daha zeki.
- O, onlardan daha zekidir.

- 彼は彼らより頭がいい。
- 彼は彼たちより頭が良いです。

- Tom akıllı bir çocuktur.
- Tom zeki bir oğlandır.

トムは、賢い子です。

Zenginler bizim 30 yıl önce olduğumuzdan daha mı zeki?

資産家たちが30年前よりも 賢くなったのでしょうか?

Katil balinalar, okyanuslardaki en zeki ve sosyal yaratıklar arasındadır.

‎シャチは海の動物の中でも ‎特に高い知能と社交性を持つ

O kesinlikle zengin ama onun çok zeki olduğunu sanmıyorum.

確かに彼女は裕福だが、あまり賢いとは思わない。

O sadece güzel değil fakat aynı zamanda da zeki.

- 彼女は美しいだけでなく頭もよい。
- 彼女はきれいなだけでなく頭もよい。

- O, akıllı bir çocuğa benziyor.
- Zeki bir çocuğa benziyor.

- 彼は賢い子に見える。
- 彼って賢そうね。

- O gerçekten zeki, değil mi?
- O sahiden zeki, değil mi?
- O gerçekten akıllı, değil mi?
- O sahiden akıllı, değil mi?

彼女は本当に賢いよね?

Yetişkin bir kızım var, kendisi mutlu, zeki ve harika biri.

賢く 幸せで 素晴らしい 大人の娘がいるだけです

- O çok akıllı bir yalancıdır.
- O çok zeki bir yalancıdır.

彼女はとても上手なうそつきです。

Zeki ama bir yandan da sık sık dikkatsizce hatalar yapıyor.

彼は頭はよいが、他方ではしばしば軽率な間違いをする。

Tom onun yaşındaki birçok erkek çocuğundan daha zeki ve bilgili.

トムは、同じ年の男の子よりも賢くてセンスがいい。

- O güzel olmasının yanı sıra zekiydi.
- O hem zeki hem de güzeldi.
- O zeki olmakla birlikte güzeldi.
- Güzel olduğu kadar zekiydi de.

彼女はきれいな上にものわかりがよい。

- Sen akıllı ve zeki birisin.
- Omuzlarının üzerinde iyi bir kafaya sahipsin.

- 気が利くなあ。
- 飲み込みが早いね。

- Tom zeki bir çocuğa benziyor.
- Tom akıllı bir çocuk gibi görünüyor.

トムは利口そうだ。

- Kendisi ülkemizin en iyi beyinlerinden biridir.
- Ülkemizdeki en zeki kimselerden biridir.

彼は我が国有数の頭脳の一人だ。

Onun bu son kararının mantığını anlamada sıkıntı çekiyorum. O eskisi kadar zeki değil.

彼の今回の判断、理解に苦しむね。焼きが回ったということかね。

Çok zeki ve nazik olduğu için, bu köpek benim için iyi bir arkadaştır.

非常に賢くおとなしいので、この犬は私にとって良い友達です。