Translation of "Caddeyi" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Caddeyi" in a sentence and their japanese translations:

Caddeyi geç.

通りを渡れ。

Caddeyi geçtim.

私は通りを横切った。

Caddeyi geçelim.

道を渡ろう。

Caddeyi geçme!

通りを渡るな

Caddeyi geçerken kaydı.

通りを横断する際に彼は足を滑らせた。

Tom caddeyi geçti.

- トムは通りを横切った。
- トムは道路を渡った。

O, caddeyi geçti.

彼女は通りを横切った。

Caddeyi koşarak geçmeyin.

通りを走って横切るな。

O caddeyi geçti.

- 彼は道路を渡った。
- 彼は通りを横切った。
- 彼は道を渡った。
- 彼は道路を横断した。

O, caddeyi geçiyordu.

彼は道路を渡りつつあった。

Tom caddeyi yürüyerek geçti.

トムは通りを横切った。

O sadece caddeyi geçecekti.

彼はちょうど通りを歩いてわたろうとしていた。

O, caddeyi geçerken görüldü.

彼が通りを横切るのが見られた。

Caddeyi geçen adama bak.

通りを渡っている人を見なさい。

Onu caddeyi geçerken gördüm.

- 彼が通りを横切っているのが見えた。
- 私たちは彼が道を歩いて渡っていたのを見ました。

O, şimdi caddeyi geçiyor.

彼は今道を横切っているところだ。

Onun caddeyi geçişini gördüm.

私は彼が通りを渡っているのを見た。

Onun caddeyi geçtiğini gördüm.

彼女が通りを横切っているのが見えた。

Onlar caddeyi kardan temizlediler.

彼らは街路の雪を取り払った。

Onun caddeyi geçişini izledim.

私は彼が通りを横切るのをじっと見ていた。

Köpek yürüyerek caddeyi geçti.

犬がとおりを渡った。

Caddeyi geçerken dikkatli ol.

道路を横断する時は気を付けなさい。

Bu caddeyi geçmek tehlikelidir.

この通りを横断するのは大変危険だ。

Burada caddeyi geçmek tehlikelidir.

ここで通りを渡るのは危険です。

Onun caddeyi geçtiğini gördük.

彼が通りを渡るのが見えた。

- Işık kırmızıyken caddeyi geçmen tehlikelidir.
- Kırmızı ışıkta caddeyi geçmen tehlikelidir.

赤信号で通りを渡るのは危険だ。

Öğretmenin caddeyi yürüyerek geçtiğini gördüm.

先生が通りを横切るのが見えた。

Caddeyi geçerken arabalara dikkat et.

道路を横切るときは車に注意しなさい。

Caddeyi geçerken çok dikkatli olamazsın.

道路の横断中は、どんなに注意してもし過ぎることはない。

Caddeyi geçerken arabalara dikkat etmelisin.

通りを横断するときは車に気をつけなさい。

Bir kedi caddeyi koşarak geçti.

一匹の猫が通りを横切った。

Bir köpeğin caddeyi geçtiğini gördüm.

- 犬が通りを横切っているのが見えた。
- 犬が道路を渡ってくのを見たんだ。

Bir çocuğun caddeyi geçtiğini gördüm.

少年が通りを横切っているのが見えた。

Onun caddeyi geçmesine yardımcı oldum.

私は彼が通りを横断するのを手伝った。

Onun caddeyi geçmesine yardım ettim.

私は彼が通りを横断するのを手伝った。

Lütfen caddeyi geçerken dikkatli olun.

道路を渡るときは、気をつけて。

Ben onu caddeyi geçerken gördüm.

- 彼が道路を渡るのを見た。
- 私は彼が通りを横断するのを見た。
- 彼が道を渡るのを見ました。

Bu caddeyi izlersen, istasyona gidersin.

この通りに沿って行けば駅に着きます。

Polis kırmızı ışıkta caddeyi geçmememizi söyledi.

赤信号の時に横断してはいけないと警官は私たちに言いました。

Bazı insanların caddeyi yürüyerek geçtiğini görebiliyorum.

何人かが通りを渡ってくるのがわかる。

İşlek bir caddeyi geçerken dikkatli olmalısın.

にぎやかな通りを横断するさいは気をつけなさい。

Caddeyi geçerken trafik konusunda dikkatli olmalısın.

道路を横切る時は交通に注意しなければならない。

Büyük bir caddeyi geçerken dikkatli olmalısın.

大通りを渡るときにはいつでも注意しないといけません。

Yağmur yağarken bu caddeyi geçmekten kaçının.

- 雨が降っている時は、この通りを横断しないようにしろ。
- 雨が降っているときは、この通りを渡らないでください。

Otobüsten inerken onun caddeyi geçtiğini gördüm.

私はバスを降りるとき彼が通りを横断するのを見つけた。

Yaşlı bir kadının caddeyi geçtiğini gördüm.

私は、一人の老婦人が通りを横切るのを見た。

Eğer acelem varsa burada caddeyi geçmekten kaçınırım.

急いでもここの通りは、横断しないようにしている。

O, caddeyi geçerken bir araba tarafından çarpıldı.

彼女は通りを横断中に車にはねられた。

Küçük kız kardeşim caddeyi geçerken elimi tuttu.

通りを渡るとき妹は私の手につかまった。

Ben caddeyi bulabildim ama onun evini bulamadım.

通りを見つけることはできたが、彼女の家は見つけられなかった。

O, yaşlı adamın caddeyi geçmesine yardım etti.

彼女は老人に道路を渡らせてあげた。

Yaşlı bir kadının caddeyi geçmesine yardım ettim.

私は老婦人が通りを渡るのを助けた。

Caddeyi geçmeden önce sola ve sağa bakınız.

通りを横断する前に左右を見なさい。

Küçük çocuk caddeyi geçerken annesinin elini sıkıca tuttu.

その男の子は通りを渡るとき母親の手をしっかりと握っていた。

Caddeyi dikkatsizce geçen biri kendini büyük tehlikeye atar.

道路をふらふら横断する人は非常な危険に身をさらす。

Araba gelip gelmediğini kontrol etmeden asla caddeyi geçme.

まず車の来ないのを確かめてからじゃないと、絶対に道路を渡ってはいけません。

Jim caddeyi geçmeden önce sağa ve sola baktı.

- ジムは横断する前に左右を見た。
- ジムは道を渡る前に左右を確かめた。

Tom caddeyi geçmeden önce her iki yöne baktı.

トムは道路を渡る前に左右を確認した。

O caddeyi geçerken bir araba tarafından vurulup yere serildi.

通りを渡っていて、彼は車にはねられた。

Tom caddeyi geçmeden önce her iki tarafa da baktı.

トムは道路を渡る前に左右を確認した。

Caddeyi tek başına geçen küçük bir erkek çocuğu gördüm.

- 私は小さな男の子が1人で通りを横切っているのを見た。
- 私は、小さな男の子が一人で通りを横切っているのを見た。

Yaşlı beyefendinin caddeyi geçip köşedeki bir mağazaya girdiğini gördüm.

私はその老紳士が通りを横切って角の店にはいるのを見た。

O, dur işaretini görmedi ve neredeyse caddeyi geçen çocuğa vuracaktı.

- 彼は停止信号を見なかったので、もう少しで道路を渡ろうとしていた子供をはねるところだった。
- 彼は一時停止の標識を見ていなかったので、通りを渡ろうとしていた子供をもう少しではねてしまうところだった。

Onun işi çocukların caddeyi güvenli bir şekilde karşıdan karşıya geçtiklerini görmekti.

彼女の仕事は子供たちが通りを無事に渡れるように付き添ってやることだった。

Herhangi bir yerde caddeyi geçmeden önce iki yöne bakmak iyi bir kuraldır.

どこであれ道路を横切る時に右左を見るというのはいいことだ。

- O, caddeyi geçerken neredeyse araba tarafından çarpılıyordu.
- Yoldan geçerken az kalsın araba çarpıyordu.

彼は通りを横切っていて危うく車に撥ねられそうになった。

- Jim yolu geçmeden önce sola ve sağa baktı.
- Jim caddeyi geçmeden önce sağ ve sol taraflara baktı.

- ジムは横断する前に左右を見た。
- ジムは道を渡る前に左右を確かめた。