Translation of "Şikâyet" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Şikâyet" in a sentence and their japanese translations:

Şikâyet etmeyin.

- 文句を言うな。
- 文句を言うな!

Yöneticiye şikâyet edeceğim.

支配者に文句を言ってやる。

Yöneticiyi şikâyet edeceğim.

- 支配人に文句を言ってやる。
- 支配者に文句を言ってやる。

Her zaman şikâyet ediyorsun.

- 君はいつも不平を言っている。
- あなたはいつも文句ばかり言っている!

Şikâyet için sebep yok.

不平を言う理由は何も無い。

O, sürekli şikâyet ediyor.

彼はいつもぶつぶつ言っている。

Şikâyet bir şey değiştirmez.

- 文句を言っても始まらないだろ。
- ぶつくさ言ったところでしょうがない。

Tom şikâyet ediyor mu?

トムが文句を言ってるの?

Ben sürekli şikâyet etmenden bıktım.

君の相変わらずの愚痴には、むかつくよ。

Şikâyet edecek bir şeyin olmamalı.

君がどうこう言うことはないだろう。

Kocası hakkında sürekli şikâyet ediyor.

彼女はいつも夫について不平ばかり言っていた。

Şikâyet edecekleri bir şeyleri yok.

- 彼らには不平を言うべきことは何もない。
- 彼らには、不平を言うことは何もない。

Fakirdir, ama asla şikâyet etmez.

彼は貧乏だが、決して不平を言わない。

O her zaman şikâyet ediyor.

彼はいつも不平ばかり言っている。

Şikâyet edecek bir şeyimiz yok.

不平はまったくない。

Her zaman patronunu şikâyet ediyor.

彼は上司についていつも不満を言っている。

Artık şikâyet ettiğini duymak istemiyorum.

君の愚痴はもう聞きたくないよ。

Annem neredeyse hiç şikâyet etmez.

- 私の母は滅多に不平を言いません。
- 母はほとんど愚痴を言わない。

Odanın soğuk olduğundan şikâyet ettik.

私達はその部屋が寒いと不平を言った。

Tom sırt ağrısından şikâyet ediyordu.

トムは腰痛を訴えていた。

Onlar her zaman şikâyet ediyorlar.

彼らはいつも不平ばかり言っている。

Her zaman kocandan şikâyet ediyorsun.

あなたはいつも夫の不平ばかり言っている。

Maaşımın düşük olduğundan şikâyet etti.

- 彼女は私の給料が安いとぶつぶつ言った。
- 彼女は私の給料が安いと文句を言った。

Şikâyet edecek bir şeyim yok.

私には不満はない。

Gücünüzün yetmediği şeyler için şikâyet etmeyin.

だから できないことに 不平不満を言わず

Onun sürekli şikâyet konuşması beni sinirlendirdi.

彼女の絶え間ない不平に私はいらいらした。

Haksız biçimde muamele edilmekten şikâyet etti.

彼は不公平に扱われたのに不平を言った。

Havadan şikâyet etmen bir işe yaramaz.

天気についてぐちをこぼしてもむだだ。

Büyükannem her zaman soğuktan şikâyet ediyor.

祖母はいつも寒い寒いと言って不平を言っています。

Bazı yolcular servis hakkında şikâyet ettiler.

乗客の中にはサービスについて文句を言うものもいた。

Annem her zaman beni şikâyet ediyor.

お母さんはいつも私の不平ばかり言っている。

Haksız şekilde muamele edilmekten şikâyet etti.

彼は不公平な扱いを受けていると不平を言った。

Şikâyet etmekten başka yapacak bir şeyin yok.

君には不満が全くない。

İşini şikâyet etmekten başka bir şey yapmadı.

彼は自分の仕事にただ不満を言うだけだった。

Onlar şikâyet etmekten başka bir şey yapmıyorlar.

彼らは不平ばかり言う。

Onun yemekleri hakkında şikâyet ettiğini hiç duymadım.

彼が食事のことで不平を言うのを耳にしたことがない。

Karısı hakkında şikâyet etmeden asla benimle görüşmez.

彼は私にあうといつも自分の奥さんの愚痴を言う。

O, şikâyet etmekten başka bir şey yapmaz.

- 彼女は不平を並べてばかりいます。
- 彼女は不平ばかり言っています。

Genç insanlar her şey hakkında şikâyet etmeye eğilimlidir.

若者は何に関しても文句を言うものだ。

Bütün gün şikâyet etmekten başka bir şey yapmadı.

彼は一日中こぼしてばかりいる。

O müşteri şikâyet etmek için tekrar geri geldi.

例のお客さん、またいちゃもんつけてきたわよ。

Adam keskin bir sesle bir şeyi şikâyet ediyordu.

ある男が甲高い声で何か不平を言っていた。

Şikâyet etmeyi bırak ve sana söylenildiği gibi yap.

文句を言うのはやめて、言われた通りにやりなさい。

Japonya'da yaşamaya gelince, şikâyet edecek bir şeyim yok.

日本に住んでいる事について、私には何も不満はない。

- Şikâyet etmenin bir faydası yok.
- Şikayet etmenin faydası yok.

不平を言っても無駄だ。

Ben şikâyet ettim fakat onlar bu kazağı geri almayı reddetti.

私は苦情を言ったが、店ではこのセーターを引き取るのを拒んだ。

- O, gürültü hakkında şikâyet etti.
- O, gürültü hakkında şikâyette bulundu.

- 彼はその騒音に不平を言った。
- 彼はその音に文句を言った。

- Annesi sürekli bundan şikayet eder.
- Annesi sürekli olarak bundan şikâyet ediyor.

彼のお母さんはそのことで絶えず愚痴をこぼしています。

Tokyo'da yaşayan yabancı iş adamları çoğunlukla ithal batı ürünlerinin yüksek fiyatlarından şikâyet etmektedir.

東京に住んでいる外国のビジネスマンたちは、輸入欧米食料品の高価格にしばしば文句を言う。

O kötü huylu oldu, sürekli karısının yemeklerini eleştirdi ve midesindeki bir ağrıdan şikâyet etti.

怒りっぽくなり、妻の料理にいつもけちを付け胃の痛みを訴えた。

- Karım hep bir şeylerden şikayet ediyor.
- Karım her zaman bir şey hakkında şikâyet ediyor.

妻はいつも愚痴ばかりこぼしている。

Şikâyet etmekten başka hiçbir şey yapmıyorsun! Sıkıntılı bir dönem geçiren tek kişi sen değilsin.

文句ばかり言わないでよ。大変なのはあなただけじゃないんだから。

- Niçin onların şikâyet ettikleri sadece benim? Onlar sadece beni örnek veriyorlar ve beni bir günah keçisi olarak kullanıyorlar.
- Neden ben onların tek şikayet ettiğiyim?Onlar sadece benim üzerimden örnek veriyor ve beni günah keçisi olarak kullanıyorlar.

なんで俺だけが文句言われるのかな。一罰百戒のつもりでスケープゴートにされたんじゃかなわないよ。