Translation of "Bıktım" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "Bıktım" in a sentence and their japanese translations:

Saçmalıklarından bıktım.

ぼくは君のたわごとにうんざりしている。

Ondan bıktım.

彼女にはうんざりだ。

Matematikten bıktım.

- 僕はもう数学がうんざりだ。
- もう数学なんてご免だよ。

İşten bıktım.

私はその仕事に飽きている。

Fransızcadan bıktım.

フランス語には飽き飽きだ。

İngilizceden bıktım!

私は英語にうんざりだ。

Tom'dan bıktım.

トムにはもううんざりだ。

- Bu havadan bıktım.
- Bu havadan bıktım usandım.

この雨の天候にはうんざりだ。

- Bundan bıktım.
- Bıktım bundan.
- Bundan gına geldi.

これにはうんざりしている。

Ben, şikâyetinden bıktım.

君の文句にはうんざりだ。

Senin bencilliğinden bıktım.

君のわがままには閉口する。

Uzun konuşmasından bıktım.

彼の長い演説にはもう飽きた。

Ben işten bıktım.

私は仕事で疲れていた。

Onu dinlemekten bıktım.

耳にたこができたよ。

Ben ondan bıktım.

私はそれにはあきあきしている。

Gerçekten yaşamaktan bıktım.

- 生きるのが本当にしんどいです。
- 生きるって本当に面倒臭ぇよなぁ~。

Ev ödevinden bıktım.

- 私は宿題に飽きた。
- 宿題にはうんざりだよ。

Onun şikâyetlerinden bıktım.

私は彼女の愚痴にはうんざりしている。

Ben işimden bıktım.

私は自分の仕事にうんざりしている。

Şikâyetlerini dinlemekten bıktım.

君の愚痴を聞かされるのはうんざりだ。

Televizyon izlemekten bıktım.

私はテレビを見て疲れた。

Onun mazeretlerinden bıktım.

私は彼女の言い訳にうんざりしている。

Yalan söylemekten bıktım.

嘘をつくのがいやになった。

Bitmek bilmeyen yakınmalarından bıktım.

君のいつものぐちにはうんざりだ。

Sürekli seni desteklemekten bıktım.

もう君の尻拭いはごめんだ。

Onun bütün şikâyetlerinden bıktım.

彼の不公平にはもううんざりしてしまう。

Onun eski şakalarından bıktım.

私は彼の古くさい冗談にうんざりした。

Bu sıcak havadan bıktım.

私は、この暑い天気に嫌気が差しています。

Ben onun homurdanmasından bıktım.

彼女の愚痴は聞き飽きた。

- İngilizceden usandım.
- İngilizceden bıktım!

- 英語にはうんざりだよ。
- 私は英語に飽き飽きしている。
- 私は英語にうんざりだ。

Bu günlerde konferanslardan bıktım.

僕はこのごろ会議にうんざりしているよ。

Ben palavra dinlemekten bıktım.

君の自慢話はもう聞き飽きた。

Bu yağışlı havadan bıktım.

この雨模様の天気はうんざりだ。

Ben burada çalışmaktan bıktım.

私はここで働くのもううんざりだ。

Bu hayatı yaşamaktan bıktım.

この生活に疲れた。

Ben onunla konuşmaktan bıktım.

彼女と話をするのはうんざりだ。

Ben sürekli şikâyet etmenden bıktım.

君の相変わらずの愚痴には、むかつくよ。

Okul kafeteryasında yemek yemekten bıktım.

学食には飽きた。

Gerçeği söylemek gerekirse, ondan bıktım.

本当を言うと私はそれに飽きた。

Onun hikayesinden bıktım ve yoruldum.

彼の話にはうんざりですよ。

Ben bu monoton hayattan bıktım.

私は単調な生活にあきあきしている。

Hasta ve yorgun olmaktan bıktım.

うんざりするのにももう疲れた。

Senin övüngen masallarını dinlemekten bıktım.

君の自慢話はもう聞き飽きた。

- Ben eğitimden yoruldum.
- Okumaktan bıktım.

私は勉強に飽きている。

Dokuz-beş işinde çalışmaktan bıktım.

- 私は普通の仕事に飽きた。
- 9時5時勤務の仕事にうんざりしている。

Ben ondan bıktım ve usandım.

あの人にはあきれてしまった。

Bana her zaman öğüt vermesinden bıktım.

彼の説教にはうんざりだ。

Sık sık aynı şeyi duymaktan bıktım.

私は同じ事をそうたびたび聞くとうんざりする。

Ben cadde trafiğinin sürekli gürültüsünden bıktım.

私は通りの車の絶え間ない騒音にうんざりした。

Doğrusunu söylemek gerekirse, ben şiddet filmlerinden bıktım.

実のところは、私は暴力映画にはうんざりしている。

Bıktım artık. Bugün bütün yaptığım şikayetlerle başa çıkmak.

今日も一日クレーム処理ばかりで、もうくたくた。