Translation of "Şarkıcı" in Japanese

0.017 sec.

Examples of using "Şarkıcı" in a sentence and their japanese translations:

Şarkıcı popüler olacak.

その歌手は売れっ子になるだろう。

Şarkıcı olmak istiyorum.

私は歌手になりたい。

O şarkıcı değil.

彼女は、決して歌手ではない。

Şarkıcı değil, aktör.

彼は歌手ではなく俳優だ。

Bir şarkıcı mısın?

歌手なんですか?

- En sevdiğiniz şarkıcı kim?
- En sevdiğin şarkıcı kim?

好きな歌手は誰ですか?

Popüler şarkıcı intihar etti.

その人気歌手は自殺した。

Şarkıcı Madonna kadar ünlü.

その歌手はマドンナと同じくらい有名だ。

Şarkıcı olarak isim yaptı.

彼女は歌手として名を挙げた。

Ünlü şarkıcı ile tokalaştı.

彼はその有名な歌手と握手した。

Şarkıcı Edith Piaf Fransızdı.

- エディット・ピアフはフランス人の女性歌手です。
- エディット・ピアフはフランスの歌手である。
- エディット・ピアフはフランスの歌手。

Şarkıcı popüler hale gelecek.

- その歌手は売れっ子になるだろう。
- あの歌手は人気が出るよ。

O bir şarkıcı oldu.

彼女は歌手になった。

En sevdiğin şarkıcı kim?

好きな歌手は誰ですか?

O, şarkıcı olmak istiyor.

彼は歌い手になりたい。

O yetenekli bir şarkıcı.

彼女は歌を歌うのが上手です。

Keşke iyi bir şarkıcı olsam.

- 歌がうまければいいのになあ。
- 歌がうまければいいのに。

Şarkıcı güzel bir sese sahiptir.

- その歌手は美しい声をしている。
- その歌手は美声の持ち主だ。

O şarkıcı kızlar arasında popülerdir.

その歌手は女の子に人気がある。

Şarkıcı, genç insanlar arasında popülerdir.

その歌手は若者たちの間で人気があります。

O gerçekten iyi bir şarkıcı.

彼女は実によい歌手である。

O, şarkıcı olarak çıkış yapıyor.

彼女は歌手として人気急上昇中である。

Şarkıcı olmak nereye o nereye.

彼は大した歌手ではない。

Benim dileğim bir şarkıcı olmak.

私の望みは歌手になることだ。

O ünlü bir şarkıcı oldu.

彼は有名な歌手になりました。

O sıradan bir şarkıcı değildir.

彼女はけっして並みの歌手ではない。

O bir şarkıcı olarak ünlüdür.

彼女は歌手として名高い。

Bir şarkıcı olmayı ümit ediyorum.

私は歌手になりたい。

Sevdiğiniz bir şarkıcı var mı?

好きな歌手とかいる?

O, bir şarkıcı olmak istiyor.

彼は歌い手になりたい。

Şirketimizdeki en iyi şarkıcı kimdir?

うちの会社で誰が一番歌がうまい?

O bir şarkıcı olarak eğitildi.

彼女は歌手として訓練を受けた。

En sevdiğiniz Kanadalı şarkıcı kimdir?

あなたが好きなカナダの歌手は誰ですか?

Birinci sınıf bir şarkıcı olarak tanınıyordu.

彼は一流歌手として認められた。

Anne babasının arzusunun aksine şarkıcı oldu.

彼は親の意にそむいて歌手になった。

O bir şarkıcı olarak iyi tanınmıştır.

彼女は歌手として有名だ。

O, bir şarkıcı olarak iyi tanınmıştır.

彼女は歌手として有名だ。

Ben de dergideki şarkıcı hakkında okudum.

私は雑誌でもその歌手について読んだ。

Şarkıcı Carla'nın harika bir sesi var.

歌手のカーラは素晴らしい声をしている。

Herkes onu harika bir şarkıcı olarak saydı.

皆が彼を偉大な歌手とみなしていた。

Rock konseri iptal edildi çünkü şarkıcı hastalandı.

ロックコンサートは歌手の病気のため中止になった。

O şarkıcı genç insanlar arasında çok popüler.

- その歌手は若手にとても人気がある。
- その歌手は若者に人気がある。
- その歌手は、若者にとても人気がある。

Okinawalı şarkıcı, gençler insanlar arasında çok popüler.

その歌手は沖縄出身だが、若者にとても人気がある。

Çok yazık, şarkıcı çok genç yaşta öldü.

その歌手がそんなに若くして死んだのはおかしいことだ。

O iyi bir Fransız şarkıcı değil mi?

彼女はうまいフランスの歌手ではありませんか。

Judy iyi bir şarkıcı değil, değil mi?

ジュディさんは上手な歌手ではありませんね。

Mary'nin gençken harika bir şarkıcı olduğu söyleniyor.

メアリーは若いころ立派な歌手だったと言われている。

Bir şarkıcı olarak başarısı onu ünlü yaptı.

彼女は歌手として成功し、有名になった。

Karaokeyi seviyorum fakat büyük bir şarkıcı değilim.

私はカラオケ好きだが、たいした歌い手ではない。

Arkadaşlarımın arasında iki tane profesyonel şarkıcı var.

私の友達の中にはプロの歌手が二人いました。

Ne olursa olsun bir şarkıcı olmak istiyorum.

私はどうしても歌手になりたいの。

Kız bir şarkıcı olma fikrinden vazgeçmek zorunda kaldı.

その少女は歌手になる考えを捨てなければならなかった。

Şarkıcı sahneden düştüğünde neredeyse gülecek hiç kimse yoktu.

その歌手がステージから落ちた時に笑わなかった人はほとんどいなかった。

Japonya'da onun kadar sevilen başka hiçbir şarkıcı yok.

日本の歌手で彼女ほど人気のあるものはいない。

Onlar, Mary'nin gençken harika bir şarkıcı olduğunu söylüyorlar.

メアリーは若いころ立派な歌手だったと言われている。

O iyi bir şarkıcı olduğundan dolayı çok popüler.

彼は歌がうまいので大変人気がある。

Şarkıcı sadece Japonya'da değil, aynı zamanda Avrupa'da da ünlü.

その歌手は日本だけでなくヨーロッパでも有名である。

Başarılı konser turu bir şarkıcı olarak onun ününü kurdu.

そのコンサート旅行が成功したので彼女の歌手としての名声は固まった。

O ünlü bir şarkıcı ile karşılaştığında külahını havaya attı.

- 彼女は有名な歌手に会って我を忘れた。
- 彼女は有名な歌手に会って、うれしくて我を忘れた。

Birkaç tane daha kadın şarkıcı gelebilse çok iyi olurdu.

女性歌手がもう数人来てくれれば最高だね。

O bir şair olarak değil, bir şarkıcı olarak ünlüdür.

彼女は歌手としては有名ですが、詩人としては知られていません。

Amatör şarkıcı eller aşağı yetenek yarışmasında birincilik ödülünü almıştır.

あのシロウト歌手は文句なくタレントショーで一位となった。

Bir şarkıcı olduğunu düşündüğüm kız farklı bir kişi olduğunu kanıtladı.

歌手だと思った少女は別人だった。

O yirmi yaşına ulaşıncaya kadar bir şarkıcı olmaya karar vermedi.

20才になって初めて、彼女は歌手になろうと決心した。

Kate genellikle TV ekranında çıkan yeni bir şarkıcı için çıldırıyor.

ケイトはよくテレビに出演する新人歌手に夢中になっています。

O bir şarkıcı olarak başarılı olmuştu ve o çok popüler oldu.

彼は歌手として成功し、とても人気者になった。

O mükemmel bir piyano çalıcı. Ayrıca, iyi bir şarkıcı ve iyi bir dansçı.

彼は優れたピアニストだ。その上じょうずな歌い手でもありダンサーでもある。