Translation of "örneği" in Japanese

Örtük belleğin klasik örneği

非陳述記憶の典型例は

O bencilliğin canlı örneği.

彼は利己主義の化身だ。

Ve bence sürücüsüz otomobil örneği

自動運転車が

Çalışma kitabınızdaki ilk örneği yapın.

君のワークブックの最初の例題をしなさい。

Bu, doğrulama yanlılığının klasik bir örneği.

これは「確証バイアス」の典型的な例です

Bu acımasız kaderin güzel bir örneği.

それは残酷な運命の極めつけの例である。

Lütfen bu kaba idrar örneği bırakın.

このカップに尿をとってください。

Rock konseri, bunun çok güzel bir örneği.

とても良い例はロックコンサートです

Düşünme şeklimizi değiştiren yeni bir örneği sizinle paylaşayım.

私たちの考え方を変えた例をご紹介します

Şimdi size kapalı alanda çektiğimiz başka bir örneği göstermek istiyorum.

さて今度は屋内で捉えた光景の例を もう１つお見せしましょう

Onun sonunda konuşma sanatı ve mantık ile ilgili , Socrates metodunda herhangi bir anlaşmazlık örneği ile biten ikincisinin sonunda iki küçük skeç vardı.

その巻末には修辞学と論理学の技法についての２編の短い大要があり、後者はソクラテス式論争方の見本で結ばれていた。