Translation of "Bırakın" in Dutch

0.009 sec.

Examples of using "Bırakın" in a sentence and their dutch translations:

Silahlarınızı bırakın!

- Laat je wapens vallen!
- Laat jullie wapens vallen!

Şişeyi bırakın.

Laat de fles met rust.

Abartmayı bırakın.

- Stop met overdrijven.
- Overdrijf niet zo.
- Hou op met overdrijven.

Bırakın gitsin!

Laat hem gaan!

Onu yalnız bırakın.

Laat hem met rust.

Onu geride bırakın.

- Laat het achter.
- Laat het liggen.
- Laat het!

Lütfen ağlamayı bırakın.

Hou alsjeblieft op met huilen.

Her şeyi bırakın.

Laat alles achter.

Onu kapalı bırakın.

Laat het dicht.

Lütfen dövüşmeyi bırakın.

- Hou alsjeblieft op met vechten.
- Hou alstublieft op met vechten.

Onu burada bırakın.

Laat het hier.

Onu rahat bırakın.

Laat hem met rust.

Beni yalnız bırakın.

Laat me met rust.

Onu serbest bırakın!

Laat hem vrij!

Onu oraya bırakın.

Laat het daar!

Radyonuzu evde bırakın.

Laat je radio thuis.

- Kaleminizi aşağı koyun.
- Kaleminizi bırakın.
- Kaleminizi yere bırakın.

Leg je potlood neer.

- Okumaktan vazgeç.
- Okumayı bırakın.

Stop met lezen.

Lütfen bir mesaj bırakın.

Laat alstublieft een bericht achter.

Bizi onun generalleri olarak bırakın ! "

ons als generaals voor hem achterlaten ! "

Lütfen yakalanan kuşları serbest bırakın.

Laat de gevangen vogels alsjeblieft los.

- Takibi bırakın!
- Takip etmeyi bırak!

Stop de achtervolging!

Konuşmayı bırakın ve beni dinleyin.

Stop met spreken en luister naar mij.

Hatlar arasında daha fazla boşluk bırakın.

Laat meer afstand tussen de regels.

Geçmişi geride bırakın ve devam edin.

Laat het verleden achter je en ga door.

Dinsizleri yargılamayın. Onları Tanrının kendisine bırakın.

Veroordeel de goddelozen niet. Laat dat aan God Zelf over.

- Dedikodu yapmayı kes.
- Gıybet etmeyi bırakın.

Stop met roddelen.

Bip sesini işittikten sonra mesajınızı bırakın.

Laat uw boodschap achter na de piep.

- Onu serbest bırakın.
- Onu salıverin.
- Onu salın.

- Laat hem vrij.
- Laat hem vrij!

- Odayı olduğu gibi bırak.
- Odayı olduğu gibi bırakın.

Laat de kamer zoals ze is.

- Beni yalnız bırakın.
- Beni rahatsız etmeyin.
- Canımı sıkmayın.

Laat me met rust!

Hey çocuklar kavga etmeyi bırakın. Hadi ama, ayrılın!

Hé, jongens, stop met vechten. Kom op, ga uit elkaar!

Pasaportunuzun bir kopyasını oluşturun ve aslını otelde bir kasada bırakın.

Maak een fotokopie van uw reispas en leg het origineel in een kluis van uw hotel.