Translation of "Otomobil" in Japanese

0.157 sec.

Examples of using "Otomobil" in a sentence and their japanese translations:

Otomobil endüstrisinde çalışır.

彼は自動車産業に従事している。

Birçok otomobil geçti.

多くの車が通り過ぎた。

Otomobil hayatımızı değiştirdi.

自動車は私たちの生活を変えた。

Otomobil elektrikle çalışır.

その自動車は電気で動く。

Otomobil bugün harikadır.

最近の車はすごい。

Otomobil harika bir icat.

車はすばらしい発明だ。

Otomobil üretimi doruğa ulaştı.

自動車生産は頂点を超えた。

Bill'in işi otomobil satmaktır.

ビルの仕事は車を売ることです。

Ve bence sürücüsüz otomobil örneği

自動運転車が

Bu fabrika, otomobil parçaları üretmektedir.

この工場では自動車の部品を製作している。

Bu, Japonya'da yapılan bir otomobil.

これは日本で作られた日本製の車です。

- Bu fabrika günde 500 otomobil üretir.
- Bu fabrika günde 500 otomobil üretiyor.

この工場は一日に500台の自動車を生産する。

Otomobil endüstrisi Japonya'daki ana sektörlerden biridir.

自動車産業は日本の大きな産業のひとつである。

Düşen faiz oranları otomobil pazarını canlandırdı.

金利が低下したことが自動車の市場を刺激した。

Şehir en fazla otomobil endüstrisiyle ünlüdür.

その都市は自動車産業で最も有名です。

Tom bir hibrid otomobil satın aldı.

トムはハイブリッドカーを買った。

Onun tek oğlu otomobil kazasında öldü.

彼は自動車事故で1人息子を亡くした。

Biz o ülkeye birçok otomobil ihraç ettik.

私たちはたくさんの自動車をその国に輸出している。

Bu yolda küçük bir otomobil trafiği var.

この道路は車の通りが少ない。

Otomobil sektöründeki çöküşten dolayı çoğu insan işsiz kalacak.

自動車産業の不振で多くの人が職を失うだろう。

Her yıl çok sayıda insan otomobil kazalarında ölmektedir.

毎年多くの人々が自動車事故で亡くなっている。

Böyle kirleticiler çoğunlukla otomobil motorlarındaki yakıt tüketiminden kaynaklanmaktadır.

この種の汚染物質は主として自動車エンジンの燃焼から生まれる。

Otomobil sanayiinin sırları artık o kadar da gizli değil.

自動車業界の秘密はもはや秘密ではありません

O yıl otomobil üretimi rekor 10 milyon araca ulaştı.

その年の自動車生産は過去最高の1000万台に達した。

Amerika Birleşik Devletleri'nde otomobil bir lüks değil, bir gerekliliktir.

アメリカでは自動車は必需品であり贅沢品ではない。

Ben onun bir otomobil kazasında kötü yaralandığını duyunca çok şaşırdım.

彼が自動車事故で大怪我をしたときいて私はびっくりした。

Tom Mary'yi bir hibrid otomobil satın alması için teşvik etti.

トムはメアリーにハイブリッドカーを買うように勧めた。

- Kırmızı bir spor araba aldım.
- Ben kırmızı bir spor otomobil satın aldım.

赤いスポーツカーを買ったんだ。