Translation of "Bırakın" in Japanese

0.027 sec.

Examples of using "Bırakın" in a sentence and their japanese translations:

Silahlarınızı bırakın.

銃を落とせ。

Silahlarınızı bırakın!

銃を落とせ。

Onu oraya bırakın.

それを下に置け。

Çantayı polise bırakın!

その事件を警察に任せる。

Onu masaya bırakın.

それをテーブルの上に置きなさい。

Silahlarınızı yere bırakın!

武器を下ろせ!

Lütfen ağlamayı bırakın.

お願い、泣かないで。

Arabamı yalnız bırakın.

- 僕の車を触らないでくれ。
- 僕の車に触れないでくれ。

Onu kapalı bırakın.

そこ閉めておいて。

Lütfen dövüşmeyi bırakın.

喧嘩はやめてください。

Onu burada bırakın.

- ここに置いておいて。
- ここに置いといて。

- Kaleminizi aşağı koyun.
- Kaleminizi bırakın.
- Kaleminizi yere bırakın.

鉛筆を置きなさい。

Dört numara: Akışına bırakın.

その4「流れにまかせること」

Benim kameramı yalnız bırakın.

ぼくのカメラに触らないでくれ。

Lütfen ateşi yanık bırakın.

どうぞ火を燃やし続けて下さい。

Dirseklerinizi masaya yaslamayı bırakın.

テーブルにひじを突くのはやめなさい。

Odayı olduğu gibi bırakın.

部屋をそのままにしておきなさい。

- Okumaktan vazgeç.
- Okumayı bırakın.

読むのを止めなさい。

Onu istediğiniz yere bırakın.

- 好きなとこへ置けよ。
- 好きなところに置いて。

Lütfen beni burada bırakın.

このあたりで降ろしてください。

Bana biraz dondurma bırakın.

アイス残しといてね。

Olumsuz olan öz-konuşmayı bırakın.

自分をネガティブに 考えるのをやめましょう

Bizi onun generalleri olarak bırakın ! "

私たちを彼の将軍に 任せ てください!」

Sorunu bana bırakın. Onunla ilgileneceğim.

その問題は私に任せて下さい。私がそれを引き受けます。

Lütfen telesekreterime bir mesaj bırakın.

留守番電話にメッセージを入れてください。

Çalışırken çizgi roman okumayı bırakın.

仕事中に漫画の本を読むのはやめること。

Lütfen beni yalnız bırakın, Meşgulüm.

私を一人にしておいて下さい。忙しいのです。

Lütfen benim şeyleri ayrı bırakın.

私の持ち物に触れないでください。

Lütfen eşyalarımı oldukları gibi bırakın.

私のものは、そのままにしておいて下さい。

Konuşmayı bırakın ve beni dinleyin.

- 私語をやめて話を聞け。
- おしゃべりをやめて僕の言うことを聞いてよ。

Lütfen sadece beni yalnız bırakın.

お願いだから一人にしておいてくれ。

Konuşmayı bırakın ve müziği dinleyin.

さあさあ、話すのはやめて音楽を聴きなさい。

Telefonlarınızı bırakın ve dikkatinizi bana verin.

携帯を置いて 注意を払ってください

Kitapları ve dergileri oldukları gibi bırakın.

本や雑誌はそのままにしておきなさい。

Hatlar arasında daha fazla boşluk bırakın.

行と行の間をもっと空けなさい。

Lütfen bu kaba idrar örneği bırakın.

このカップに尿をとってください。

Gevezelik etmeyi bırakın ve işinizi bitirin.

おしゃべりはやめて仕事をすませなさい。

Bip sesini işittikten sonra mesajınızı bırakın.

発信音が聞こえた後であなたのメッセージを残してください。

- Onu serbest bırakın.
- Onu salıverin.
- Onu salın.

彼を釈放して。

Çitin üzerinde oturmayı bırakın ve karar verin!

おまえもいい加減ウジウジしてないで、決断しなさい!

- Odayı olduğu gibi bırak.
- Odayı olduğu gibi bırakın.

部屋をそのままにしておきなさい。

- Lütfen biraz para bırakın.
- Lütfen biraz para bırak.

お金をいくらか残しておきなさい。

Şikayet etmeyi bırakın ve yapmanız istenilen şeyi yapın.

ぶつぶつ文句ばかり言ってないで、さっさと頼まれた仕事を片づけろよ。

Onunla işiniz bittiğinde gazeteyi benim okumam için bırakın lütfen.

新聞お済みでしたら私に読ませてください。