Translation of "Bırakın" in French

0.006 sec.

Examples of using "Bırakın" in a sentence and their french translations:

Bölümüne bırakın!

ci-dessous!

Bırakın halledeyim.

Laissez-moi régler ça.

Silahlarınızı bırakın!

- Laisse tomber tes armes !
- Laisse tomber les armes !
- Laissez tomber les armes !
- Laissez tomber vos armes !
- Jetez votre arme !

Şişeyi bırakın.

Laisse la bouteille.

Kolunu bırakın.

- Lâche la poignée !
- Lâchez la poignée !

Bırakın konuşsun.

Laissons le parler.

Silahlarınızı bırakın.

Jetez votre arme !

Bırakın gitsin!

Laisse-le !

Bırakın söylesin fikirlerini

laissez-le dire ses idées

Çantayı polise bırakın!

- Mettez cette affaire entre les mains de la police.
- Mets cette affaire entre les mains de la police.

Onu yalnız bırakın.

Laissez-le seul.

Onu masaya bırakın.

- Posez-le sur la table.
- Posez-la sur la table.
- Pose-le sur la table.
- Pose-la sur la table.

Onu geride bırakın.

- Laissez ça.
- Laisse ça.

Silahlarınızı yere bırakın!

Bas les armes !

Arabamı yalnız bırakın.

Ne touchez pas ma voiture.

Lütfen gülmeyi bırakın.

- Arrête de rire, s'il te plaît.
- Arrêtez de rire, s'il vous plaît.

Onu kapalı bırakın.

Laisse-le fermé.

Lütfen dövüşmeyi bırakın.

Veuillez cesser de vous quereller.

Beni yalnız bırakın.

Laisse-moi tranquille.

Onu oraya bırakın.

Laisse ça là.

Radyonuzu evde bırakın.

Laissez votre radio à la maison.

Bizi gözetlemeyi bırakın.

- Arrêtez de nous espionner.
- Arrête de nous espionner.

Köleleri özgür bırakın!

Libérez les esclaves !

Kendinizi kandırmayı bırakın.

- Arrêtez de vous faire des illusions.
- Cessez de vous faire des illusions.

- Kaleminizi aşağı koyun.
- Kaleminizi bırakın.
- Kaleminizi yere bırakın.

- Dépose ton crayon.
- Posez vos crayons.

Dört numara: Akışına bırakın.

Numéro 4 : suivez le mouvement.

Benim kameramı yalnız bırakın.

Laisse mon appareil photo tranquille.

- Okumaktan vazgeç.
- Okumayı bırakın.

- Arrêtez de lire.
- Arrête de lire.

Lütfen bir mesaj bırakın.

Veuillez laisser un message.

Onu istediğiniz yere bırakın.

Posez-le où vous voulez.

Bipten sonra mesajınızı bırakın.

Laissez votre message après le bip.

Sadece onu masama bırakın.

- Laissez-le simplement sur mon bureau !
- Laisse-le simplement sur mon bureau !
- Laissez-la simplement sur mon bureau !
- Laisse-la simplement sur mon bureau !

Aptal gibi davranmayı bırakın!

Arrêtez d'agir comme une idiote.

Kitabı olduğu yerde bırakın.

- Laisse le livre là où il est.
- Laissez le livre là où il est.

Olumsuz olan öz-konuşmayı bırakın.

Cessez le dialogue intérieur négatif.

Bizi onun generalleri olarak bırakın ! "

nous être généraux pour lui!

Lütfen telesekreterime bir mesaj bırakın.

S'il vous plait laissez un message sur mon répondeur.

Çalışırken çizgi roman okumayı bırakın.

Arrête de lire des bandes dessinées en travaillant.

Birbirinizle konuşmayı bırakın ve dinleyin!

Arrêtez de vous parler et écoutez !

Bu meseleyi polisin ellerine bırakın.

Mets cette affaire entre les mains de la police.

- Takibi bırakın!
- Takip etmeyi bırak!

- Arrêtez la poursuite !
- Arrêtez les poursuites !

Konuşmayı bırakın ve beni dinleyin.

Arrête de parler et écoute-moi.

Konuşmayı bırakın ve müziği dinleyin.

Arrêtez donc de parler et écoutez la musique.

Hapiste değildim, "Ben komiğim, bırakın beni!"

Je n'étais en prison genre « Je suis drôle. Lâchez-moi ! »

Sadece sözümüzü kesmeyin, bırakın artık şunu.

Arrêtez de nous interrompre, arrêtez.

Bazı ülkeler ise bırakın zarar vermeyi

certains pays, sans parler du mal

Ama bırakın da çocuklarımız eğitim görsün

mais laissez nos enfants recevoir une éducation

Lütfen yorumlara siz de düşüncelerinizi bırakın

s'il vous plaît laissez vos pensées dans les commentaires

Telefonlarınızı bırakın ve dikkatinizi bana verin.

posez vos téléphones et prêtez attention.

Hatlar arasında daha fazla boşluk bırakın.

Laissez plus d'espace entre les lignes.

- Dedikodu yapmayı kes.
- Gıybet etmeyi bırakın.

Arrêtez de bavarder.

- Bırakın konuşsunlar.
- Onların konuşmalarına izin ver.

Laissons les parler.

Gevezelik etmeyi bırakın ve işinizi bitirin.

Arrête de bavarder et termine ton travail.

22 milyon dolarlık yatı bir kenara bırakın

et on ne m'aurait pas invitée dans une barque,

Bırakın Türkiye'yi hiçbir kapalı denizde tsunami olmaz

Que la mer au large de la Turquie n'ait pas de tsunami

- Onu serbest bırakın.
- Onu salıverin.
- Onu salın.

- Relâche-le !
- Relâchez-le !

Her cümleden sonra bir çift boşluk bırakın.

Laissez une double espace après chaque phrase.

Çitin üzerinde oturmayı bırakın ve karar verin!

Arrête d'hésiter et prend une décision !

Evet, buna artı olarak ... sözümüzü kesmeyi bırakın, gerçekten.

Oui, ça et... arrêtez de nous interrompre, vraiment.

şu an Ayasofya'yı tartışmayı bırakın Ayasofya yoktu bile

arrêtez de discuter de Sainte-Sophie dès maintenant

Gibi saçmalıklar var. Ya bırakın artık bu saçmalıkları.

Il y a un non-sens comme ça. Lâchez ce non-sens maintenant.

- Odayı olduğu gibi bırak.
- Odayı olduğu gibi bırakın.

- Quitte la pièce dans l'état où elle se trouve.
- Laisse la pièce telle qu'elle est.
- Laisse la pièce en état.
- Laisse la pièce telle quelle.

- Beni yalnız bırakın.
- Beni rahatsız etmeyin.
- Canımı sıkmayın.

- Fiche-moi la paix !
- Laisse-moi tranquille.
- Foutez-moi la paix !
- Laisse-moi tranquille !
- Laissez-moi en paix !
- Laissez-moi tranquille !
- Fous-moi la paix !
- Laisse-moi en paix !
- Lâche-moi les baskets !
- Laisse-moi !
- Laissez-moi !

Hey çocuklar kavga etmeyi bırakın. Hadi ama, ayrılın!

Hé les garçons, arrêtez de vous battre. Allez, séparez-vous !

- Dirseklerinizi masaya yaslamayı bırakın.
- Dirseklerini masanın üstüne koymayı kes.

Arrête de mettre tes coudes sur la table.

Onunla işiniz bittiğinde gazeteyi benim okumam için bırakın lütfen.

Veuillez me passer le journal pour que je le lise quand vous en aurez terminé.

- Öğretmene yağ çekmeyi kesin.
- Öğretmene yağ çekmeyi bırakın.
- Öğretmene yağcılık etmeyin.

- Arrête de faire de la lèche au prof !
- Arrêtez de faire de la lèche au prof !
- Arrête de faire de la lèche à la prof !
- Arrêtez de faire de la lèche à la prof !