Translation of "çalışması" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "çalışması" in a sentence and their japanese translations:

Çalışması onu tüketiyor.

彼は研究に夢中だ。

Okul çalışması zor mu?

勉強は難しいの。

Onun çalışması tatmin ediciydi.

彼の仕事は申し分なかった。

Onun çalışması şimdi tam.

彼の仕事は完成している。

- Aşırı çalışması onu hasta etti.
- Aşırı çalışması ona hastalık getirdi.

彼は過労で病気になった。

Bir 2010 yılı çalışması ise

2010年の研究では

O, harika bir sanat çalışması.

それはすばらしい美術品です。

Genç insanların İngilizce çalışması önemli.

英語を学ぶ事は若者にとって重要だ。

George çalışması hakkında ciddi değildir.

ジョージは勉強に真剣でない。

Tom kilden bir vazo çalışması yaptı.

トムは粘土で花瓶を作った。

Her kas mükemmel takım çalışması gösterir.

それぞれの筋肉が完璧なチームワークを示す。

O düzenli olarak piyano çalışması yapar.

彼女は必ずピアノの練習をしている。

Araştırma çalışması için yeterli para ayırdılar.

彼らは研究費に十分金をとっておいた。

Her gün keman çalma çalışması yapar.

彼女は毎日バイオリンを弾く練習をする。

Tom'a daha çok çalışması gerektiğini söyledim.

もっと一所懸命勉強しなきゃいけないよ、ってトムに話した。

Ama üzerinde çalışması gerçekten çok heyecan verici.

今は それに取り組む 絶好の時です

Her insanın ödemesi çalışması ile orantılı olacaktır.

各人の給料は働いた分に比例する。

Başarılı olmak istiyorsa, daha fazla çalışması gerekir.

仮にも彼に成功したい気があるのなら、もっとせっせと働かなければならない。

Bay Sato hafta sonlarında okçuluk çalışması yapar.

- 佐藤さんは週末にアーチェリーをします。
- 佐藤さんは週末にアーチェリーを練習します。

- Öğrenciler çok çalışmalılar.
- Öğrencilerin çok çalışması gerekiyor.

学生は当然必死に勉強するはずだ。

Oğlunu daha ciddi çalışması için teşvik etti.

彼は息子にもっと勉強するようにと励ました。

O, daha çok çalışması için onu özendirdi.

彼女は、もっと働くよう、彼を促した。

Yineliyorum bunun çalışması için bellek, düzenleme modunda olmalıydı.

繰り返しますが うまくいくには 記憶が編集モードでないといけません

Dünyanın olduğu gibi çalışması beni hep çok büyüledi.

世界の仕組みを解き明かす事に とても心惹かれていました

Onun çalışması kabul edilebilir, ama mükemmel olmaktan uzak.

彼の仕事はまずまずの出来だが、とても優秀とは言えなかった。

Daha çok çalışması için erkek kardeşimi ikna ettim.

私はもっと一生懸命勉強するように弟を説得した。

O, daha çok çalışması için oğlunu teşvik etti.

彼は息子にもっと勉強するようにと励ました。

Bu görevi tamamlamak için hepimizin birlikte çalışması gerekli.

この仕事を成し遂げるには、私たち皆が協力する必要がある。

George Ellie'yi daha çok çalışması için teşvik etti.

ジョージはエリーにもう一度懸命に勉強するよう励ました。

Öğretmenin konuşması, Mary'nin daha sıkı çalışması için gayrete getirir.

先生の話に励まされてメアリーはさらに勉強した。

Kimileri bunun reklam çalışması olduğunu, kimileri de hediye olduğunu söyledi.

PRに過ぎないと言う人や 贈り物だと言う人がいました

Hastanelerin daha az yatakla çalışması için herhangi bir teşvik yok.

病院にはベッド数を削減して経営する インセンティブは全くありません

Berthier'in sıkı çalışması ve mükemmel personel sistemi, Napolyon'un İtalya'daki ve ötesindeki

ベルティエの勤勉さと優秀なスタッフシステムは、イタリア およびそれ以降