Translation of "Zamanının" in Italian

Tom zamanının çoğunu evde geçirir.

- Tom passa la maggior parte del suo tempo a casa.
- Tom trascorre la maggior parte del suo tempo a casa.

Joe zamanının çoğunu spora harcar.

Joe trascorre la maggior parte del suo tempo nello sport.

Bize omuz verme zamanının geldiğini düşünüyorum.

sia giunta l'ora di intervenire.

Tom boş zamanının çoğunu kitap okuyarak geçirir.

Tom trascorre la maggior parte del suo tempo libero leggendo libri.

Tom çocuklarıyla geçirmek için daha fazla zamanının olmasını istedi.

Tom avrebbe voluto avere più tempo da passare con i suoi bambini.

- Tom yeterli zamanının olmadığını söylüyor.
- Tom, yeterli zamanı olmadığını söylüyor.

- Tom dice che non ha abbastanza tempo.
- Tom dice di non avere abbastanza tempo.

Alain, Camilla ile evlenmeye karar verdi çünkü o ailesinin ve zamanının kurallarıyla daha uygun ve tutarlıcaydı.

Alain ha deciso di sposarsi con Camille perché è più conveniente e conforme alle regole della sua famiglia e del suo tempo.