Translation of "Anlam" in Italian

0.007 sec.

Examples of using "Anlam" in a sentence and their italian translations:

Gerçeğinden ne anlam çıkartabiliriz?

o il logo della Capital One di lato?

Sanat, hayata anlam katıyor.

Le arti danno senso alla vita.

Bu cümlelere anlam veremiyorum.

- Non riesco a trovare un senso a queste frasi.
- Io non riesco a trovare un senso a queste frasi.

Cümle hiçbir anlam ifade etmiyor.

La frase non ha senso.

Bu bir anlam ifade etmiyor.

- Non ha senso.
- Quello non ha senso.

Bu çok anlam ifade etmiyor.

Non ha molto senso.

Öfkelerini işleyip bundan anlam çıkarabilen insanlar

Le persone che sanno trasformare la loro rabbia e darle un senso

çünkü anlam farklılığı diyalog kurmamızı sağlıyor.

perché questa ambiguità ci consente di avere una conversazione.

O herhangi bir anlam ifade etmiyor.

Non ha alcun senso.

Şimdi hepsi bir anlam ifade ediyor.

- Ha tutto senso ora.
- Ha tutto senso adesso.

Bu bana hiçbir anlam ifade etmiyor.

- Quello non significa niente per me.
- Quello non significa nulla per me.

Burada bir şey anlam ifade etmiyor.

Qualcosa non ha senso qui.

Onlar herhangi bir anlam ifade etmiyor.

Non hanno alcun senso.

"Anlam, madde aleminde bulunan bir şey değildir;

"Il senso non lo si trova nel mondo delle cose reali;

Hiçbir iki sözcük anlam bakımından aynı değildir.

Non esistono due parole identiche nel significato.

Bu benim için bir anlam ifade etmiyor.

Questo non ha senso per me.

Savaşı kaybetmek bizim için ne anlam taşıyacak?

Cosa significherà per noi perdere la guerra?

Anlam, her şey soyup çıkarıldığında geriye kalan şeydir."

Il senso è quello che rimane quando tutto il resto è strappato via".

Bu cümleyi yeniden yazmalısın. Bir anlam ifade etmiyor.

- Dovreste riscrivere questa frase. Non ha senso.
- Dovresti riscrivere questa frase. Non ha senso.
- Dovrebbe riscrivere questa frase. Non ha senso.

Bu durum sizin için bir anlam ifade ediyor mu?

Questo lo capite?

- Bu film hiçbir anlam ifade etmiyor.
- Bu film saçma.

Questo film non ha senso.

- Bu, bir anlam ifade etmiyor.
- Bunun bir anlamı yok.

- Ciò non ha senso.
- Questo non ha senso.

Bu sonunda benim için bir anlam ifade etmeye başlıyor.

Sta finalmente iniziando a dare un senso a me.

Pek bir anlam veremedim, Düşünce kervanımı çok kolay kaybettim.

Non capivo niente, perdevo il filo del discorso molto facilmente.

Gerçek kimliğini bulduğumda, hayatım bir anlam ifade etmeye başladı.

Quando ho trovato il mio vero io, la mia vita ha cominciato a riempirsi di significato.

Mecaz ve anlam açısından insan kalbi kadar ilham verici değil.

è tanto permeato di metafore e significato quanto il cuore.

- O herhangi bir anlam ifade etmiyor.
- Bu saçma.
- Bu saçmalık.

- Ciò non ha alcun senso.
- Ciò non ha senso.
- Questo non ha senso.

- Bu benim için bir anlam ifade etmiyor.
- Bu benim için bir anlam taşımıyor.
- Bu benim için çok saçma.
- Bu benim için mantıklı değil.

- Questo non ha senso per me.
- Ciò non ha senso per me.

- Onun bir anlamı bile yok.
- O, bir anlam bile ifade etmiyor.

- Non ha neanche senso.
- Non ha neppure senso.
- Non ha nemmeno senso.