Translation of "Sağlıyor" in Italian

0.004 sec.

Examples of using "Sağlıyor" in a sentence and their italian translations:

Esperanto, dünyayla kucaklaşmamızı sağlıyor.

L'esperanto ci permette di abbracciare il mondo.

Geçimini yazar olarak sağlıyor.

- Si guadagna da vivere come scrittore.
- Lui si guadagna da vivere come scrittore.

Demonte edilebilir olmasına olanak sağlıyor.

permette che si possa smontare.

O, şarkı söyleyerek geçimini sağlıyor.

- Lui si guadagna da vivere cantando.
- Si guadagna da vivere cantando.

Tom Fransızcada büyük gelişme sağlıyor.

Tom sta facendo grandi progressi in francese.

Bireysel fedakârlık, koloninin ayakta kalmasını sağlıyor.

Il sacrificio individuale assicura la sopravvivenza della colonia.

çünkü anlam farklılığı diyalog kurmamızı sağlıyor.

perché questa ambiguità ci consente di avere una conversazione.

O adadaki halk geçimini balıkçılıkla sağlıyor.

La popolazione di quell'isola vive di pesca.

Tom onun çok kolay görünmesini sağlıyor.

- Tom lo fa sembrare così facile.
- Tom la fa sembrare così facile.

Işıklarını kapatıyorlar. Rakiplerden biraz mahremiyet sağlıyor bu.

Spengono le luci, garantendo la propria privacy dai rivali.

Polislik bir çok farklı kanalın düzgün işlemesini sağlıyor.

l'attività di polizia si svolge su molti piani diversi.

Ve yiyeceğimizin geleceğinin ne olacağını düşünmemize olanak sağlıyor.

ma anche di riflettere su quale potrebbe essere il futuro del nostro cibo.

Herhangi bir adım değil, doğru adımı atmamızı sağlıyor.

Ma non solo dei passi qualunque -- i passi giusti per noi.

Kızıl Haç gecikme olmadan felaket kurbanlarına yardım sağlıyor.

La Croce Rossa porta degli aiuti senza ritardo alle vittime di disastri.

Ama siyah mürekkep beyninizin boşlukta yiyecek var sanmasını sağlıyor.

Ma l'inchiostro nero spinge il cervello a proiettare del cibo nel vuoto.

Bu hayvanların şartlara uyum sağlayabilir olduğunu görmenizi sağlıyor bu.

Ti fermi e capisci quanto questi animali si sappiano adattare.

Hayvanların vahşi yaşamlarına dönmeleri için mükemmel bir ortam sağlıyor.

offre l'ambiente perfetto per far tornare gli animali alla natura...

Termal görüntüleme yapan bir kamera gece karanlığını delmemizi sağlıyor.

Una termocamera ci permette di fendere l'oscurità.

Sanki gey olmak, daha az erkek olmanızı sağlıyor gibi.

Perché essere gay ti rende meno uomo, giusto?

Ekonomi zayıf olmasına rağmen, bazı şirketler hâlâ kazanç sağlıyor.

Nonostante l'economia sia debole, alcune compagnie stanno ancora facendo un profitto.

Sarp kayalıklar biraz güvenlik sağlıyor. Ama bu kız geride kalıyor.

Gli scogli offrono salvezza. Ma lei è rimasta indietro.

Çözünmekte olan sonbahar yaprakları gündüzleri biraz nem ve sıcak sağlıyor.

Il fogliame in decomposizione fornisce un po' di umidità e calore durante il giorno.

Uygulama, vücut kütle indeks oranını hızlı bir şekilde hesaplamanı sağlıyor.

L'applicazione ti permette di calcolare velocemente il rapporto dell'indice di massa corporea - BMI.

Karanlık gizlenmesini sağlıyor. Ama yere bastığında çıkan titreşimler buz denizinde yankılanıyor.

L'oscurità le offre copertura, ma i passi risuonano sul mare di ghiaccio.

Üstün görüş ve manevra kabiliyeti... ...şahin ve doğanlara gündüz avantaj sağlıyor.

Vista e agilità superiori sono un vantaggio per falchi e astori durante il giorno.

- Tom hâlâ ebeveynlerine güveniyor mu?
- Tom geçimini hala ebeveynlerinden mi sağlıyor?

Tom dipende ancora dai suoi genitori?

- Tom zor koşullar altında elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor.
- Tom zarardan yarar sağlıyor.

Tom sta provando a trarre il meglio da una brutta situazione.

Eylül ayının 26'sı Avrupa Diller Günü'dür. Avrupa Konseyi, Avrupa'nın çokdilli mirasına dikkat çekip, çokdilliliğin toplum içinde gelişimini teşvik ederek vatandaşları farklı dilleri öğrenmesi için yüreklendirmek istiyor. Tatoeba, kullanımı kolay bir öğrenme aracı olarak etkin bir katılımla bu dilleri öğrenme ve bundan zevk alma olanağı sağlıyor.

Il 26 settembre è la Giornata Europea delle Lingue. Il Consiglio d'Europa vuole aumentare la consapevolezza del patrimonio culturale multilingue, promuovere lo sviluppo del multilinguismo nella società e incoraggiare i cittadini ad apprendere le lingue. Tatoeba è un ambiente di apprendimento facile da usare. Una comunità vivace promuove in modo molto pratico lo studio delle lingue.