Translation of "Ders" in Hungarian

0.014 sec.

Examples of using "Ders" in a sentence and their hungarian translations:

Ders nasıldı?

Milyen volt az óra?

Acı bir ders.

Ez fájdalmas lecke volt.

Ders iki kolaydır.

A második lecke könnyű.

Ders onda başlıyor.

- A tanfolyam tízkor kezdődik.
- A tanóra tízkor kezdődik.

Ders de uyudum.

Elaludtam az órán.

Ders sona erdi.

Vége a tanításnak.

Ders esnasında konuşma.

Ne beszélj óra alatt!

Birçok ders öğrendim.

Sok leckét tanultam.

Ders kitapları pahalı.

Drágák a tankönyvek.

Bugün ders yok.

Ma nincs tanítás.

- Ders çalışmaktan keyif alıyor musun?
- Ders çalışmaktan hoşlanır mısın?

Élvezed a tanulást?

Monika çok ders çalışıyor.

- Valóban sokat tanul Mónika.
- Mónika tényleg sokat tanul.

O, ders sırasında uyuyakaldı.

Elaludt az iskolai órán.

İkinci ders çok kolaydır.

A második lecke nagyon könnyű.

Ders zaten bitti mi?

Vége van már az előadásnak?

Ders çalışmaktan nefret ediyorum.

Utálok tanulni.

Ders 3'ü okuyalım.

Olvassuk el a 3. számú leckét!

İngilizce gerekli bir ders.

Az angol nyelv kötelező tárgy.

Tek başıma ders çalışıyordum.

Egyedül voltam és tanultam.

Bu kimin ders kitabı?

Kié ez a tankönyv?

Arapçada ders almak istiyorum.

Szeretnék egy arab tanfolyamon részt venni.

Buradan çıkarılacak büyük ders şu,

Ebben az volt a nagy tanulság,

Araştırmadan çıkarılacak 2. ders şu:

A második szabály:

Mary şimdi odasında ders çalışıyor.

Mary most a szobájában tanul.

- Derste uyuyakaldı.
- Ders sırasında uyuyakaldı.

- Elaludt az órán.
- Elaludt óra alatt.
- Óra közben elbóbiskolt.

Tom üçüncü sınıfta ders veriyor.

Tom tanítja a harmadik osztályt.

Hiç gürültü yapmayın, ders çalışıyorum.

Ne zajongj, tanulok.

Tom Fransızca ders kitabını kaybetti.

Tom elvesztette a francia nyelvkönyvét.

Bu iyi bir ders kitabı.

Ez egy jó tankönyv.

Tom bütün gün ders çalışıyor.

Tamás egész nap tanul.

Fakat lisans ders içeriklerinin gereksinimleri yetersiz,

de az alapképzés feltételeit még épp nem teljesíti,

Beden eğitimi gerekli bir ders mi?

Szükség van a testnevelésre?

Fransızca ders kitabımın nerede olduğunu bilmiyorum.

Nem tudom, hol van a francia tankönyvem.

- Ders çalışmayı sevmem.
- Ben eğitimi sevmiyorum.

Nem szeretek tanulni.

Çoğu kez müzik dinleyerek ders çalışırım.

- Zenehallgatás közben gyakran tanulok.
- Gyakran tanulok úgy, hogy közben zenét hallgatok.

Yeni ders kitabı ne zaman çıktı?

Mikor jelent meg az új tankönyv?

Tom sınıfa ders kitabını getirmeyi unuttu.

Tom elfelejtette elhozni a tankönyvét az órára.

Tom akşam yemeğinden sonra ders çalışır.

Tom vacsora után tanul.

O gün bana değerli bir ders verdi.

Aznap fontos leckét tanultam meg.

Ancak bunlar, çoğunlukla ders kitaplarından öğrenilen beceriler

Ezeket az eljárásokat viszont itt többnyire csak tankönyvekből tanulták,

- Daha fazla ders çalışmalısın.
- Daha çok çalışmalısın.

Többet kell tanulnod.

- Sana kim öğretiyor?
- Sana kim ders veriyor?

Ki tanít téged?

İngilizce dersinde kullandığımız yeni ders kitabını sevmiyorum.

Nem szeretem az új tankönyvet, amelyet angolórán használunk.

TV izlemeyi kes ve ders çalışmaya başla!

Fejezd be a tévézést, és irány tanulni!

- Tom'un verdiği ders sıkıcıydı.
- Tom'un dersi sıkıcıydı.

Az óra, melyet Tom tartott, unalmas volt.

Ve farkında olmadığım halde en önemli ders olmuştu,

Akkor még nem tudtam, hogy ez lesz a legfontosabb ismeret,

Tom ders çalışmanın dışında herhangi bir şey yapar.

- Tomi mindennel foglalkozik, csak a tanulással nem.
- Tominak nincs oda az esze a tanulásra.

"Akşam yemeğinden sonra ders çalışacak mısın?" "Evet, çalışacağım."

- "Tanulni akarsz vacsora után?" "Igen."
- "Tanulsz majd vacsora után?" "Igen."

Newark Belediye Mahkemesi kürsüsüne de yanımda taşıdığım bır ders.

amit a Newarki Városi Bíróság bírói székébe magammal viszek.

Dil ders kitapları sadece iyi insanları ön plana çıkarmaktadır.

A nyelvkönyvekben gyakran csak jó emberek szerepelnek.

- Ben öğretirim.
- Ben ders veririm.
- Ben öğretmenlik yaparım.
- Ben öğretmenlik yapıyorum.

Tanítok.

"Ona bir ders vermemiz gerek." "Peki nasıl yapacağız?" "Bir fikrim var."

- Móresre kell őt tanítanunk. - És hogyan fogjuk azt megvalósítani? - Van egy ötletem.

Başkalarının hatalarından ders alın. Onların hepsini kendiniz yapacak kadar uzun yaşayamazsınız.

Tanulj mások hibáiból! Nem tudsz elég hosszú ideig élni ahhoz, hogy mind magad kövesd el őket.

Şehirde yaşan insanlar ve mimarlar olarak bu bizim için çok önemli bir ders.

Fontos lecke ez nekünk: polgároknak és építészeknek.