Translation of "Canı" in Hungarian

0.009 sec.

Examples of using "Canı" in a sentence and their hungarian translations:

Canı ağlamak istiyordu.

Sírni volt kedve.

Onun canı dansetmek istedi.

Volt kedve táncolni.

Her şeyin canı cehenneme.

- A pokolba mindennel!
- A picsába mindennel!

Kedilerin yedi canı vardır.

A macskának hét élete van.

Tom'un canı vazgeçmek istedi.

Tom úgy érezte, legjobb, ha feladja.

Tom'un canı beklemek istemiyordu.

Tomnak nem volt kedve várni.

Tom'un canı golf oynamak istemiyordu.

Nem volt kedve golfozni Tominak.

Tom'un canı hiç çalışmak istemiyordu.

Tomnak egyáltalán nem volt kedve tanulni.

Onun canı öğle yemeği yemek istemiyordu.

Nem volt kedve ebédelni.

- Birisi zarar görebilir.
- Birisinin canı yanabilir.

Valaki megsérülhet.

Tom canı istediği zaman geri gelecek.

Majd visszajön Tomi, ha kedve tartja.

Fakir bulabildiğinde, zengin canı istediğinde yer.

A szegény ember eszik, amikor tud, de a gazdag akkor eszik, amikor akar.

Tom'un canı çok fazla gülmek istemiyordu.

Tomnak nem sok kedve volt mosolyogni.

Tom canı nadiren yemek pişirmek ister.

Tomnak ritkán van kedve főzni.

Tom'un canı gerçekten dışarı çıkmak istemiyordu.

Tom nem igazán érezte jól magát ahhoz, hogy elmenjen szórakozni.

Tom'un canı gerçekten patenle kaymak istemiyordu.

Tomnak nem igazán volt kedve elmenni korcsolyázni.

Tom'un canı yürüyüş için dışarı çıkmak istedi.

Tomi úgy érezte, hogy kedve lenne elmenni sétálni.

Tom canı diğer erkeklerle içmeye gitmek istemiyordu

Tomnak nem igazán volt kedve elmenni inni a többi sráccal.

Tom, Meryem'in canı ne isterse yapmasına müsaade etti.

Tom hagyta, hogy Mary azt tegyen, amit csak akar.

Tom'un bu sabah köpeği ile yürümeyi canı istemiyor.

- Tomnak ma reggel nem volt kedve sétálni a kutyájával.
- Tomnak nincs kedve sétálni a kutyájával ma reggel.

Canı cehenneme, hangi gerizekalı gecenin bir yarısı beni arıyor?

A jó életbe! Ki merészel engem az éjszaka kellős közepén megcsörgetni!?

- Hiç kimsenin canı müdahale etmek istemiyor.
- Kimsenin kavga edesi yok.

Senkinek nincs kedve verekedni.

Tom canı eve gitmek istedi ve kimseye veda etmeden gitti.

Tomnak kedve támadt hazamenni, és elment anélkül, hogy köszönt volna bárkinek.