Translation of "Oynamak" in Hungarian

0.020 sec.

Examples of using "Oynamak" in a sentence and their hungarian translations:

Oynamak istemiyorum.

- Nem akarok játszani.
- Én nem akarok játszani.

Oynamak istiyorum.

Akarok játszani.

- Canım oynamak istemiyor.
- Oynamak içimden gelmiyor.

Nincs kedvem játszani.

Tom oynamak istiyor.

- Tom játszani akar.
- Tom szeretne játszani.

Tenis oynamak istiyorum.

Szívesen teniszeznék.

Onunla oynamak istemiyorum.

Nem akarok vele játszani.

Ateşle oynamak tehlikelidir.

Veszélyes a tűzzel játszani.

Tom'la oynamak eğlencelidir.

Tomival élvezet játszani.

Caddede oynamak tehlikelidir.

Veszélyes az utcán játszani.

Ateş etrafında oynamak tehlikelidir.

- Veszélyes a tűz körül játszani.
- Veszélyes a tűz közelében játszani.

Oynamak için parka gittim.

A parkba mentem játszani.

Bu oyunu oynamak istemiyorum.

- Ezt a játékot nem akarom játszani!
- Nem akarom játszani ezt a játékot.
- Én nem akarom játszani ezt a játékot!
- Nem akarom ezt a játszmát játszani.

Bingo oynamak nine işidir.

A bingó olyasvalami, amit nagymamák játszanak.

Benimle oynamak ister misin?

Akarsz játszani velem?

Kim voleybol oynamak ister?

Ki akar röplabdázni?

Tom'la oynamak ister misin?

Akarsz Tommal játszani?

Daha iyi oynamak istiyorum.

Jobban akarok játszani.

Ben golf oynamak istemiyorum.

Nem akarok golfozni.

Bizimle oynamak ister misiniz?

Szeretnél velünk játszani?

Tom'la satranç oynamak istiyorum.

Sakkozni akarok Tomival.

Futbol oynamak hoşuma gidiyor.

Szeretek focizni.

Ve çocuklar orada oynamak zorundaydı."

a gyerekek meg ott játszanak!"

Oynamak için dışarı çıkabilir miyim?

Kimehetek játszani?

Caddede oyun oynamak güvenli değil.

Nem biztonságos az utcán játszani.

Hiç kimse Tom'la oynamak istemiyor.

Senki sem akar Tommal játszani.

Daha fazla oyun oynamak istemiyorum.

Nem akarok tovább játszani.

Tom'un canı golf oynamak istemiyordu.

Nem volt kedve golfozni Tominak.

Çocuklar oynamak için dışarı çıktılar.

A gyerekek kimentek játszani.

Bugün canım tenis oynamak istemiyor.

Nincs kedvem ma teniszezni.

- O, Juliet rolünü oynamak için uygun.
- O, Juliet rolünü oynamak için biçilmiş kaftan.

Tökéletes Júlia szerepére.

Ben oynamak için dışarı çıkabilir miyim?

Kimehetek játszani?

"Canım iskambil oynamak istiyor." "Benim de."

- Kedvem van kártyázni. - Nekem is.

Kendi hayatının merkezinde olan insanları oynamak istiyordum.

akik a saját életük középpontjában álltak.

O, bu öğleden sonra futbol oynamak istiyor.

Focizni akar ma délután.

Ve üniversitede futbol oynamak için bir burs aldım.

és ott fociösztöndíjjal az egyetemi focicsapatban játszottam.

Araştırmacılar bir video oyunu oynamak için maymunları eğitti.

A kutatók majmokat tanítanak be, hogy videójátékokon játsszanak.

Bu bilgisayar oyunlarını oynamak için hızlı tepkilere sahip olmalısın.

Gyorsnak kell lennie a reakciódnak ehhez a számítógépes játékhoz.

Tom okumaktan bıktı ve dışarı çıkmak ve oynamak istedi.

Tom belefáradt az olvasásba és ki akart menni játszani.

- Benim oynamak için hiç arkadaşım yok.
- Oyun oynayacak arkadaşlarım yok.

- Nincsen játszótársam.
- Nincsenek barátaim, akikkel játszani lehetne.

Tom beyzbolda oldukça iyi ancak takımımızda oynamak için yeterince iyi değil.

Tom eléggé jól baseballozik, de nem elég jól ahhoz, hogy bevegyük a csapatunkba.