Translation of "Birine" in Hungarian

0.011 sec.

Examples of using "Birine" in a sentence and their hungarian translations:

Birine sor.

Kérdezz bárkit!

Birine sorun.

Kérdezz bárkit!

Birine söyleyeceğim.

El fogom mondani valakinek.

Birine ihtiyacım var.

- Szükségem van valakire.
- Nekem kell valaki.

Bunlardan birine sahibim.

Nekem van egy ilyenem.

Başka birine aşıksın.

Másba vagy szerelmes.

Başka birine söylemeyeceğim.

Senki másnak nem fogom elmondani.

Onlardan birine sahibim.

Van egy olyanom.

Elbette hepimiz başka birine,

Valamint mindannyian szeretnénk segíteni másnak is

Lütfen başka birine sor.

- Valaki mástól kérdezd, kérlek.
- Kérem, kérdezzen meg valaki mást.

Herkesin birine ihtiyacı var.

Mindenkinek szüksége van egyre.

Bunu birine söylemeni istemiyorum.

- Nem kellene kikotyognod!
- Nem kellene elmondanod senkinek.

Sen birine söyledin mi?

Elmondtátok valakinek?

Onu istediğin birine ver.

Bárkinek odaadhatod, akit kedvelsz.

Sadece birine söylemem gerekiyordu.

Csak el kellett mondanom valakinek.

Güvenebileceğim birine ihtiyacım var.

Szükségem van valakire, akiben megbízhatok.

Birine söylemeyeceğime yemin ederim.

Esküszöm, hogy nem mondom el senkinek sem.

Bunlardan birine sahip misin?

Van egy ilyened?

Şunlardan birine ihtiyacın var.

Egy ilyen kell neked.

Sadece birine ihtiyacımız var.

Nekünk csak egyre van szükségünk.

O başka birine aşık.

Valaki másba szerelmes.

Birine söylememiz gerekiyor mu?

Elmondjuk ezt?

Ve parayı başka birine vermenizdir.

majd odaadjuk a pénzt valaki másnak.

Bunu hisseden birine ne söylerdiniz?

Mit felelne a kérdezőnek?

Onu anlayacak birine ihtiyacı vardı.

Szüksége volt valakire, aki megérti.

Birine bağırmak istiyorsan, bana bağır.

Ha valakivel kiabálni akarsz, kiabálj velem.

Konuşmak için birine ihtiyacım var.

Szükségem van valakire, akivel beszélhetek.

Bence konuşacak birine ihtiyacın var.

Úgy gondolom, hogy szükséged van valakire, akivel tudnál beszélni.

Fransızca konuşabilen birine ihtiyacım var.

Kell nekem valaki, aki tud franciául.

Bu numarayı başka birine verme.

- Senki másnak ne adja oda ezt a számot!
- Ne adja meg senki másnak ezt a számot!

Bizim iyi birine ihtiyacımız var.

Olyanra van szükségünk, aki jó.

O, öğrencilerinden birine âşık oldu.

Beleszeretett az egyik diákjába.

- Birine şans diliyorum.
- Şans diliyorum.

Szorítok.

Şunlardan birine ihtiyacım olduğunu düşünmedim.

Nem gondoltam, hogy szükségem lesz egyre.

Birine duyduğumuz özlem ve sevgi düşüncesi,

Ragaszkodásra és szeretetre áhítozunk másvalaki iránt,

Stand-up komedyeni gibi birine dönüşmesi

hogy valaki, akinek nem erőssége a csevegés,

''Danimarka Parlamentosundan birine asla saldırmazlar.'' dedi.

"Soha nem támadnának meg egy dán parlamenti képviselőt” – válaszolta.

Gecenin en üstün avcılarından birine aittirler.

az éjszaka egyik legsikeresebb ragadozójának a kezében.

Gerçekten önemsedikleri birine hislerini söylemelerini isteyebilirim.

mondják el esetleg, mennyire fontos számukra, hogy érez a másik.

Ve her birine teşekkür yazısı gönderiyorum.

majd mindegyiküknek köszönő üzenetet küldök.

Onların her birine bir hediye aldım.

Mindenkinek vettem ajándékot.

Bize yardımcı olacak birine ihtiyacımız var.

Szükségünk van valakire, aki tud segíteni.

Bunu istemiyorsan onu başka birine vereceğim.

Ha neked nem kell, odaadom valaki másnak.

Sen eskiden tanıdığım birine çok benziyorsun.

Nagyon hasonlítasz valakire, akit ismertem egykor.

Üs raftaki kitapların herhangi birine ulaşamıyorum.

Egyik könyvet sem érem el a felső polcon.

Birlikte güvende hissedebileceğim birine ihtiyacım var.

Kell valaki, aki mellett biztonságban érezhetem magam.

Sana veya başka birine ihtiyacım yok.

Nincs szükségem rád vagy bárki másra.

Sen başka birine aşıksın, değil mi?

Valaki másba vagy szerelmes, ugye?

Arkadaşlarımdan birine tam aynı şey oldu.

Pontosan ugyanez történt az egyik barátommal.

Birine güvenmek benim için çok zor.

Nehéz megbíznom bárkiben is.

Tom odadaki başka birine izin vermedi.

Tom senki mást nem enged be a szobába.

Tom'un sorularından herhangi birine cevap vermedim.

Nem tudtam válaszolni Tom kérdéseire.

Onun hakkında başka birine söyledin mi?

Beszéltél erről bárki másnak?

İnsanlar dürüst olan birine alışkın değildir.

Az emberek nincsenek hozzászokva, hogy valaki őszinte.

Birine bile takılsa... ...hamam böceğinin kaderi mühürlenir.

Ha csak egy fonal is megrándul, a csótány sorsa megpecsételődött.

Ben birine aşık olmak istedim ama olmadı.

Bele akartam szeretni valakibe, de nem sikerült.

Cesur yeni fikirleri olan birine ihtiyacımız var.

Olyan valaki kell nekünk, akinek merész új ötletei vannak.

Portekizce konuşan birine ihtiyacım var. Konuşuyor musun?

Szükségem van valakire, aki beszél portugálul. Ön beszél?

Neden onun gibi birine ödünç para verdin?

Ilyennek miért adtál kölcsön?

Tom'un kendisine yardım edecek birine ihtiyacı var.

Tamásnak szüksége van valakire, aki segít neki.

Tom onu yapmak için birine para verdi.

Tom fizetett valakinek, hogy megcsinálja.

Eğer beyin hücrelerinin her birine bir tını ekleseydiniz,

Ha hangot rendelnénk ezekhez az agysejtekhez,

Acı içinde ayağa kalktı ve kabinlerden birine girdi.

fájdalmasan felkelt és odament.

Demek ki birine nezaketsiz demek, onu nezaketsizlikle suçlamak

Civilizálatlannak nevezni valakit, ezzel vádolni valakit azt jelzi,

Bu türlerden yalnızca birine bir şey olsa bile

ha valami baj éri akár csak az egyiket közülük,

Sana yardım edecek birine ihtiyacın var, değil mi?

Szükséged van valakire, aki segít, igaz?

Amerika Birleşik Devletlerinde, hapşırdıklarında birine "çok yaşa" deriz.

Amikor valaki tüsszent, az USA-ban azt szokták mondani, hogy "Isten áldjon!".

Biz birine hizmet etmeyi reddetme hakkını saklı tutuyoruz.

Fenntartjuk a jogot, hogy bárkinek az esetében megtagadjuk a kiszolgálást.

Onu asla sana ya da başka birine söylemedim.

Sosem mondtam ezt neked vagy bárki másnak.

- Zaten bunlardan birine sahipsin.
- Zaten onlardan biri sende var.

Neked már van egy olyanod.

İstemiyorsan bana ya da başka birine söylemek zorunda değilsin.

Nem kell elmondanod sem nekem sem bárki másnak, ha nem akarod.

Başka birine ödünç vermemen koşuluyla, bu CD'yi sana ödünç vereceğim.

Kölcsönadom a cédét, feltéve, ha nem adod kölcsön másnak.

O, keki altı parçaya kesti ve çocuklardan her birine bir tane verdi.

- Hat darabra vágta a süteményt és minden gyermeknek adott egyet.
- A tortát hat darabra vágta és mindegyik gyermeknek adott egyet.
- Hat darabra vágta a tortát és minden gyermeknek adott egyet.

Tom Mary'ye bazı sorular sordu ama o onlardan herhangi birine cevap vermedi.

Tom feltett Marinak néhány kérdést, de ő nem válaszolt mindre.

Ona bir köpek aldı. Ancak, o köpeklere alerjisi vardı, bu yüzden birine vermek zorunda kaldı.

Vett neki egy kutyát. Azonban ő allergiás volt a kutyákra, ezért meg kellett tőle válniuk.

Birine aptal dediğimde, bu bir hakaret değil. Ben entelektüel gelişim için onun geniş potansiyele sahip olduğunu ona işaret ediyorum.

Ha hülyének nevezek valakit, nem sértegetni akarom. Csak jelzem számára, hogy az alapműveltségét ki kellene egészíteni.