Translation of "Asıl" in Hungarian

0.003 sec.

Examples of using "Asıl" in a sentence and their hungarian translations:

- Asıl meseleyi sakın unutma.
- Asıl önemli olanı asla unutma.

Soha ne feledd azt, ami fontos.

Asıl konu da bu.

És ez a mondanivalóm lényege.

İyileşme asıl burada başlar.

Inkább a kezdete.

Tom'un asıl niyeti ne?

Mik Tom igazi szándékai?

Asıl sihir kağıt üzerinde olmuyor.

hogy az igazi varázslat nem a papíron történik.

Asıl sihir okuyucunun zihninde gerçekleşiyor.

Hanem a néző elméjében.

Asıl çekiciliği sınırları yıkıyor olması.

Az a szép benne, hogy ledönti a határokat.

Bu toplantının asıl amacını unutmayalım.

Ne feledkezzünk meg az értekezlet fő céljáról.

Asıl soru şu, şimdi ne olacak?

A kérdés az, hogy mi következik ezután.

Tom Fransızcayı asıl branş olarak alıyor.

Tom francia szakos.

Sınavlar eğitimin asıl amacına müdahale eder.

A vizsgák akadályozzák az oktatást a valós céljában.

Fakat sömürgecilik öncesi Filipin kadınlarının asıl gücü,

Ám a valódi kulcs a gyarmatosítás előtti Fülöp-szigeteki nő hatalmához

Benim için asıl önceliğin ne olduğunu anladım;

ha megválasztanak Sierra Leone elnökévé:

Bu bizi insan yapan asıl şeyi baskıladı.

mindent, ami igazán emberré tesz minket.

Tabii ki asıl soru, neden böyle olduğu.

De az a kérdés, mi ennek az oka?

O halde insanları asıl motive eden ne?

Voltaképp mi ösztönzi őket?

Ve artan kardiyovasküler riskin asıl sebebi de bu.

és ez a valódi ok a megnövekedett keringési kockázatokban.

Asıl sana kızdığım nokta ne idi biliyor musun?

Tudod, mi volt az igazi oka, ami miatt felbosszantottam magam miattad?

Ancak Merkatör projeksiyonunun asıl amacı navigasyon görevi görmektir; Okyanusda

De a Mercator vetület eredeti célja a tájékozódás volt - megőrzi az irányt,

Sürekli tartışma yaratan bu grubun asıl derdi ilerleme fikrinin kendisi.

A fejlődésnek csak a gondolata tölti el nehéz szívvel a mértékadó elitet.

İnsanların bir şey yapmalarında genelde iki neden vardır: İyi bir neden ve asıl neden.

Az embereknek rendszerint két okuk van megtenni valamit: egy jó okuk és a valódi okuk.