Translation of "Konu" in Hungarian

0.006 sec.

Examples of using "Konu" in a sentence and their hungarian translations:

Konu odur.

- Erről van szó.
- Rátapintottál a lényegre.
- Ez az!

Konu kapandı.

Az ügy le van zárva.

Konu nedir?

Mi a téma?

Karmaşık bir konu

Rejtély.

Bu konu hakkında düşündüğümde

Amikor ezen gondolkodom,

Bu konu tartışmalı olmamalı.

Ennek nem kéne vita tárgyát képeznie.

Asıl konu da bu.

És ez a mondanivalóm lényege.

Diğer konu, etkinliğin zamanlaması,

A másik, ami zavart, az esemény időzítése,

O konu üzerinde çalışıyoruz.

- Ezen dolgozunk.
- Dolgozunk rajta.
- Azon vagyunk.

Bu karmaşık bir konu.

Ez egy összetett kérdés.

En sevdiğim konu biyoloji.

A kedvenc tárgyam a biológia.

- O konu asla ortaya çıkmadı.
- O konu asla gündeme gelmedi.

Ez a téma soha nem jött elő.

- O, o konu hakkında konuşmak istemiyor.
- Bu konu hakkında konuşmak istemiyor.

- Nem akar erről beszélni.
- Nem akar beszélni róla.

Aslında biraz kişisel bir konu.

Az érdeklődésnek személyes oka is van.

Konu şu ki işe yarıyor.

És a helyzet az, hogy ez működik.

Tamamen farklı bir konu için,

Egy teljesen különálló esetről

Bununla birlikte konu tartışmaya değer.

Mindenesetre, a témát érdemes megvitatni.

Herkes o konu hakkında konuştu.

Minden ember erről beszélt.

Biz birkaç konu hakkında konuştuk.

Számos kérdést vetettünk fel.

Bu çok hassas bir konu.

Ez egy nagyon érzékeny ügy.

Konu bizim için oldukça tanıdık.

A témát elég jól ismerjük.

Tom konu hakkında Mary'ye danıştı.

Tamás megbeszélte Marival az ügyet.

- Konu hakkında hiçbir şey bilmiyor gibi.
- Konu hakkında bir şey bilmiyor gibi görünüyor.

Úgy tűnik, semmit nem tud az ügyről.

Ama zaten konu da işte bu.

de pontosan ez volt a lényeg.

Bu konu üzerinde 90 dakika harcamıştık

Akkoriban 90 percet szenteltünk a témának,

Bugün olabildiğince önemli bir konu var.

A mai téma nagyon fontos.

Bu konu hakkında düşündüm, araştırmalarda bulundum,

Gondolkoztam ezen, kutatást is végeztem,

çünkü konu tamamen fizik kurallarından ibaret.

hiszen csupán a fizikai törvények hatnak.

- Ondan bahsetmeyin.
- O konu hakkında konuşmayın.

Erről nem beszélj!

Konuşmamız gereken bir konu daha var.

Maradt még egy kérdés, amit meg kell beszélnünk.

Tom'la zaten o konu hakkında konuştum.

Már beszéltem Tomival ebben az ügyben.

Tom bu konu hakkında çok sessizdi.

Tom nem szólt ehhez semmit.

Bu konu bizim çalışma kapsamında değildir.

Ez a téma nem tartozik az elméleti területeink közé.

Bu konu sık sık gündeme gelmektedir.

Az a téma gyakran felmerül.

Bence bu konu siyah ya da beyaz.

Nekem ez fekete-fehér.

Ancak biraz daha tartışmalı bir konu var:

Ám van valami, ami kevésbé nyilvánvaló.

Bu benim yılllardır üzerinde çalıştığım bir konu.

melyet már hosszú évek óta tanulmányozok.

Konu hakkında fikri olmayan birçok insan var.

Sok embernek elképzelése sincs róla.

Bu konu bizim için son derece önemlidir.

Ez az ügy rendkívül fontos számunkra.

Bu konu hakkında artık konuşulanları duymak istemiyorum.

Többé nem akarok hallani róla.

Hiç kimse bu konu hakkında konuşmak istemedi.

Senki sem akart beszélni erről.

Bu o konu hakkında konuşmanın zamanı değil.

- Ez nem annak az ideje, hogy ezt megvitassuk.
- Ez nem alkalmas idő rá, hogy erről beszélgessünk.

Bu konu hakkında bir şeyler yaptık, değil mi?

És tettünk valamit ezzel kapcsolatban, igaz?

Tartışma için yasaklı bir konu olmamasına karar verdik.

még akkor sem, ha az kiszakít minket a barátság komfortzónájából.

Ve bizim bu konu üzerine olacak çalışmalarımızın yalnızca başı.

és ezzel együtt a mi kutatásunknak is csupán az elejét jelenti.

Ancak sigara ve akciğer kanseri de aynı ilişkilendirmeye konu,

De ahogy a dohányzás és a tüdőrák közötti összefüggés esetén,

Sürpriz olmadığı üzere, konu hakkında söyleyecek çok şeyi vardı.

Nem meglepő módon sok mondanivalója volt az ügyről.

Eğer mümkünse, bu konu hakkında daha fazla okumak istiyorum.

Ha lehetséges, szeretnék többet olvasni erről a témáról.

Ve sonra insanlara sorduğunuzda "Bu konu hakkında hiç konuşuyor musunuz?"

Arra a kérdésre, hogy: "Szoktak beszélni róla?"

- O çok basit.
- Bu üzerinde çok düşünülmesi gerekmeyen bir konu.

- Magától értetődik.
- Egyszerű, mint a faék.
- Nincs mit gondolkodni rajta.

- Bu çok büyük bir marifet.
- Bu çok önemli bir konu.

Nagyon nagy dolog.

"İsa su üzerinde mi yürüdü ve onu şaraba mı dönüştürdü?" "Hayır bu başka bir konu!"

- Jézus vízen járt, majd átváltoztatta borrá? - Nem, az egy másik történet!