Translation of "Yapamayacak" in German

0.003 sec.

Examples of using "Yapamayacak" in a sentence and their german translations:

Insanlar sivil yolculuk yapamayacak

Menschen werden nicht in der Lage sein, Zivilisten zu reisen

Ödevimi yapamayacak kadar tembelim.

Ich bin zu faul, meine Hausaufgaben zu machen.

Tom onu asla yapamayacak.

Tom wird nie dazu in der Lage sein.

- Tom onu o kadar çabuk yapamayacak.
- Tom bunu o kadar kısa sürede yapamayacak.

Tom wird das nicht so bald machen können.

Bir şey yapamayacak kadar çok korkmuştum.

- Ich war zu verängstigt, um etwas zu unternehmen.
- Ich war zu verängstigt, um etwas zu tun.

Babam yürüyüş yapamayacak kadar çok meşgul.

Mein Vater ist zu beschäftigt und kann nicht spazieren gehen.

Tom bir şey yapamayacak kadar çok yorgundu.

Tom war zu müde, um irgendetwas zu machen.

Şimdi bir şey yapamayacak kadar çok yorgunum.

Ich bin jetzt zu allem zu müde.

Tom bu hafta sorun hakkında bir şey yapamayacak.

Tom wird in dieser Woche in Bezug auf das Problem nichts unternehmen können.

- Onu yapmak için henüz çok gencim.
- Henüz onu yapamayacak kadar gencim.

Dafür bin ich noch zu jung.

Tom bunu tek başına yapamayacak, bu yüzden birinin ona yardım etmesini istememiz gerekiyor.

Da Tom allein nicht dazu in der Lage sein wird, müssen wir jemanden bitten, ihm zu helfen.