Translation of "Uyarı" in German

0.006 sec.

Examples of using "Uyarı" in a sentence and their german translations:

Erken uyarı borusu ötüyor.

Sie schlagen früh Alarm.

Bizi uyarı olmadan geldi.

Er kam, ohne uns zu warnen.

Tom bir uyarı almalıydı.

Tom hätte eine Warnung erhalten sollen.

Bir uyarı. Civarda tehlike var.

Eine Warnung. Gefahr nähert sich.

O bir uyarı ile indi.

Er ist mit einer Warnung davongekommen.

Sağlık Bakanlığı bir uyarı yayımlamaktadır.

Das Gesundheitsministerium warnt.

Tom bir uyarı ile ayrıldı.

Tom ist mit einer Warnung davongekommen.

- Uyarı: desteklenmeyen karakterler '_' karakterini kullanarak gösterilir.
- Uyarı: desteklenmeyen karakterler '_' karakteri kullanarak gösterilir.

Achtung: nicht unterstützte Buchstaben werden als „_“ angezeigt.

Uyarı, önünüzdeki adam raporlu bir deli!

Vorsicht, der Typ hat den Jagdschein!

Parktaki uyarı " çimlerden uzak durun " diyordu.

- Auf dem Schild im Park stand: „Rasen betreten verboten!“
- Auf dem Schild im Park stand: "Rasen betreten verboten."

Polis memuru bir uyarı atışı yaptı.

Der Polizist gab einen Warnschuss ab.

Bunu bir uyarı olarak düşün, Tom.

Betrachte das als Warnung, Tom!

Ben uyarı için size teşekkür ederim.

Ich bedanke mich für die Warnung.

Onlara bir uyarı vermeksizin insanların maaşlarını kesemeyiz.

Wir können nicht einfach die Gehälter der Leute kürzen, ohne sie zu warnen.

Uyarı: Şili İspanyolcası herhangi başka yerde garip gelebilir.

Achtung: Das chilenische Spanisch kann sich anderswo komisch anhören.

Rüya Tom'u sarstı. O bunu ilahi bir uyarı olarak aldı.

Der Traum erschütterte Tom. Er begriff ihn als göttliche Warnung.

Çok kısa bir uyarı veya açıklama akıllı bir kişi için yeterlidir.

Eine sehr knappe Warnung oder Erklärung genügt für eine intelligente Person.