Translation of "Plajda" in German

0.009 sec.

Examples of using "Plajda" in a sentence and their german translations:

Plajda kalmanı istiyorum.

- Ich möchte, dass du am Strand bleibst.
- Ich möchte, dass ihr am Strand bleibt.

Plajda kum beyazdı.

Der Sand am Strand war weiß.

Plajda fotoğrafımızı çektirdik.

- Wir ließen uns am Strand fotografieren.
- Wir ließen uns am Strand photographieren.

Bu plajda oynadık.

Wir haben an diesem Strand gespielt.

- Tüm günü plajda geçirdik.
- Bütün günü plajda geçirdik.

Wir haben den ganzen Tag am Strand verbracht.

Biz plajda barbekü yapacağız.

Wir werden am Strand grillen.

Biz günü plajda geçirdik.

Wir verbrachten den Tag am Strand.

Plajda hiç kimse yoktu.

Es war niemand am Strand.

Plajda birçok turist gördüm.

Ich habe am Strand viele Urlauber gesehen.

Güzel sarışın plajda güneşleniyordu.

Die hübsche Blondine nahm ein Sonnenbad am Strand.

O Malloca'da, plajda güneşleniyor.

Sie ist auf Mallorca und sonnt sich am Strand.

Plajda arkadaşlarınla vakit geçirebilirsin.

Am Strand kann man Zeit mit seinen Freunden verbringen.

O, plajda sırtüstü yatıyordu.

Er lag auf dem Rücken am Strand.

Tom plajda amuda kalktı.

- Tom machte am Sandstrand einen Handstand.
- Tom vollführte einen Strandhandstand.

Biz plajda oyun oynuyorduk.

- Wir spielten auf dem Strand.
- Wir spielten am Strand.
- Wir spielten gerade am Strand.

O onunla plajda tanıştı.

- Sie hat ihn am Strand getroffen.
- Sie traf ihn am Strand.

Tatilimizi Hawaii'de bir plajda geçirdik.

Wir verbrachten unseren Urlaub auf Hawaii am Strand.

Yazın sık sık plajda yüzmeye giderim.

Im Sommer gehe ich oft an den Strand zum Schwimmen.

Bugün plajda beraber olduğun kız kimdi?

Wer war denn das Mädchen, mit dem du heute am Strand warst?

Biz plajda eğlenceli bir gün geçirdik.

Wir haben einen tollen Tag am Strand verlebt.

Tom kumlu plajda Mary'nin yanına oturdu.

Tom nahm neben Maria auf dem Sandstrand Platz.

Çocuklar plajda oynamayı gerçekten çok seviyorlar.

Kinder spielen richtig gerne am Strand.

Plajda uzun yürüyüşler yapmaktan keyif alırım.

- Ich unternehme gerne lange Spaziergänge am Strand.
- Lange Strandspaziergänge machen mir Freude.

Onlar el ele tutuşarak plajda yürüdüler.

Sie gingen händchenhaltend den Strand entlang.

Hava güzeldi ve bütün gün plajda kaldık.

Das Wetter war schön, und wir blieben den ganzen Tag am Strand.

"Bugün plajda birlikte olduğun kız kimdi?" "Hangi kız?"

„Was war denn das für ein Mädchen, mit dem du heute am Strand warst?“ – „Welches Mädchen?“

Tom ve Mary plajda bir şenlik ateşi yaktılar.

Tom und Maria errichteten am Strand ein Freudenfeuer.

Tom ve Pierre, plajda arkadaşlarıyla birlikte oynamak istiyorlar.

Tom und Peter wollen mit ihren Freunden am Strand spielen.

İtalyanlar havuzda veya plajda olmadıkça parmak arası terlik giymezler.

Die Italiener tragen nur im Schwimmbad oder am Strand Badelatschen.

- Çocuklar kumsalda kumdan kaleler inşa ediyorlar.
- Çocuklar plajda kumdan kaleler yapıyor.

Kinder bauen am Strand Sandburgen.

- Burada evli çiftlerin sıklıkla plaj boyu turladığını görmek mümkündür.
- Evli çiftler sıklıkla bu plajda yürüyüş yaparlar.

Ehepaare spazieren oft an diesem Strand entlang.