Translation of "Ofis" in German

0.005 sec.

Examples of using "Ofis" in a sentence and their german translations:

Ofis boş.

Das Büro ist leer.

Ben bir ofis çalışanıyım.

Ich habe einen Bürojob.

Ofis altıncı kata taşındı.

Das Büro ist in den fünften Stock verlegt worden.

Oval ofis Beyaz Saray'da.

Das „ovale Büro“ befindet sich im Weißen Haus.

Tom ofis kapısını kapattı.

- Tom machte die Bürotür zu.
- Tom schloss die Bürotür.

Tom ofis kapısının kilidini açtı.

Tom schloss seine Bürotür auf.

Tom ofis kapısını çarparak kapadı.

Tom schlug die Bürotür zu.

Ofis kapım her zaman açık.

Meine Bürotür ist immer offen.

Tom ofis kapısını kilitli buldu.

Tom fand die Bürotür verschlossen vor.

Tom ofis koltuğunun yüksekliğini ayarladı.

Tom stellte die Höhe seines Bürostuhls neu ein.

Ofis onun için bir anıt düzenledi.

Das Büro hielt ihm zu Ehren eine Gedenkfeier ab.

- Ofis boş.
- Kiler boş.
- Büfe boş.

Die Vorratskammer ist leer.

Ofis küçüktü ama şehrin bir manzarasına sahipti.

Das Büro war klein, aber es hatte eine Aussicht auf die Stadt.

Boston'un şehir merkezinde bir ofis kiralamak pahalı.

In der Innenstadt von Boston ist es teuer ein Büro zu mieten.

- Ofis kapısı açık olacak.
- Büro kapısı açık olacak.

Die Tür des Büros wird offen sein.

Yüksek tavanlı ve büyük odaları olan bir bina onun yerini alan renksiz ofis bloklarından daha az pratik olabilir, ama genellikle çevresi ile iyi uyum sağlar.

Ein Gebäude mit hohen Decken und riesigen Räumen mag weniger praktisch sein als der farblose Büroblock, der es ersetzt, aber dafür fügt es sich oft gut in seine Umgebung ein.