Translation of "Taşındı" in German

0.009 sec.

Examples of using "Taşındı" in a sentence and their german translations:

- O, Almanya'ya taşındı.
- Almanya'ya taşındı.

- Sie ist nach Deutschland gezogen.
- Sie zog nach Deutschland.

Tokyo'ya taşındı.

- Er zog nach Tokio.
- Er ist nach Tokio gezogen.

Tom taşındı.

Tom bewegte sich.

- O, Doğu Kıyısına taşındı.
- Doğu Yakasına taşındı.

- Er ist an die Ostküste gezogen.
- Er zog an die Ostküste.

Lannes arkaya taşındı

Lannes wurde nach hinten getragen und in die

Sonra güneye taşındı.

Dann zog er nach Süden.

Konu mahkemeye taşındı.

Die Sache kam vor Gericht.

O, Avrupa'ya taşındı.

Er ist nach Europa gezogen.

O Amerika'ya taşındı.

Sie ist nach Amerika gezogen.

O, Kanada'ya taşındı.

Er zog nach Kanada.

Tom Boston'a taşındı.

Tom zog nach Boston.

O İngiltere'ye taşındı.

Sie ist nach England gezogen.

Tom, Avustralya'ya taşındı.

Tom ist nach Australien gezogen.

Tom Almanya'ya taşındı.

Tom ist nach Deutschland gezogen.

Yaralı, ambulansla taşındı.

Die Verletzten wurden vom Rettungswagen transportiert.

Smith ailesi Ohio'ya taşındı.

Schmidts sind nach Ohio gezogen.

Tom San Diego'ya taşındı.

Tom ist nach San Diego umgezogen.

O, karısıyla İstanbul'a taşındı.

Er ist mit seiner Frau nach Istanbul gezogen.

Ofis altıncı kata taşındı.

Das Büro ist in den fünften Stock verlegt worden.

O ailesinin evinden taşındı.

Er zog bei seinen Eltern aus.

O, ailesinin evinden taşındı.

Sie zog bei ihren Eltern aus.

Tom ailesinin evinden taşındı.

Tom zog bei seinen Eltern aus.

Tom benim mahalleme taşındı.

Tom ist in meine Nachbarschaft umgezogen.

O benim mahalleme taşındı.

Er ist in meine Nachbarschaft umgezogen.

Sanırım Tom Boston'a taşındı.

Ich glaube, Tom zog nach Boston.

O, West Coast'a taşındı.

- Sie ist an die Westküste gezogen.
- Sie zog an die Westküste.

1906'da Paris'e taşındı.

Sie zog 1906 nach Paris.

Tom zaten Boston'a taşındı.

Tom ist schon nach Boston umgezogen.

Aralık ayında, savaş Polonya'ya taşındı.

Bis Dezember war der Krieg nach Polen gezogen.

O gittikçe daha yakına taşındı.

- Es kam immer näher.
- Es kam näher und näher.

Soruyu bir süre düşünüp taşındı.

Sie dachte eine Weile über die Frage nach.

O, geçen ay Tokyo'ya taşındı.

Er ist letzten Monat nach Tokio gezogen.

Ailesi ile birlikte geri taşındı.

Er zog wieder bei seinen Eltern ein.

O sonunda İngiltere'ye geri taşındı.

Am Ende ist sie wieder zurück nach England gezogen.

O ona daha yakın taşındı.

Er näherte sich ihr.

Tom 2003'te Boston'a taşındı.

Tom zog 2003 nach Boston.

Tom anne babasının evinden taşındı.

Tom ist aus seinem Elternhaus ausgezogen.

Tom gerçekten Boston'a taşındı mı?

Ist Tom wirklich nach Boston gezogen?

O Paris'e 1966'da taşındı.

Sie zog 1966 nach Paris.

Ailem Boston'dan buraya henüz taşındı.

Meine Familie ist erst von Boston hergezogen.

Mary erkek arkadaşıyla birlikte taşındı.

Maria zog bei ihrem Freund ein.

Tom kız arkadaşıyla birlikte taşındı.

Tom zog bei seiner Freundin ein.

Tom ne zaman Boston'a taşındı?

Wann ist Tom denn nach Boston gezogen?

Meseleyi üç gün boyunca düşünüp taşındı.

Er dachte drei Tage über die Sache nach.

Dan ve Linda sonunda Londra'ya taşındı.

Dan und Linda zogen schließlich nach London.

Tom üniversiteyi bıraktı ve Boston'a taşındı.

Tom brach das Studium ab und zog nach Boston.

Onlar iki yıl önce buraya taşındı.

Sie sind vor zwei Jahren hierhin gezogen.

Tom üç yıl önce Boston'a taşındı.

- Tom ist vor drei Jahren nach Boston gezogen.
- Tom zog vor drei Jahren nach Boston.

Titanik filmi tüm dünyada izleyicilere taşındı.

Der Film „Titanic“ rührte Zuschauer auf der ganzen Welt.

Bu film tüm dünyada izleyicilere taşındı.

Dieser Film rührte Zuschauer auf der ganzen Welt.

Tom daha küçük bir eve taşındı.

Tom ist in ein kleineres Haus umgezogen.

Şehirden ayrılmak zorundaydı, bu yüzden Berlin'e taşındı.

Er musste die Stadt verlassen, also ist er nach Berlin gezogen.

Tom ve Mary bizimkinin karşısındaki daireye taşındı.

Tom und Maria haben eine Wohnung gegenüber der unsrigen bezogen.

Tom Mary'nin onun yanında oturabilmesi için taşındı.

Tom rutschte rüber, damit Maria sich neben ihn setzen konnte.

Ana babasından miras kalan bir apartmana henüz taşındı.

Er ist gerade in eine Wohnung gezogen, die er von seinen Eltern geerbt hat.

O, New York'a taşındı, orada bir iş aradı.

Er zog nach New York, wo er nach einer Stelle suchte.

O, sağlığı uğruna daha sıcak bir yere taşındı.

Um ihrer Gesundheit willen zog sie an einen wärmeren Ort.

Tom daha yüksek maaş öneren bir şirkete taşındı.

Tom wechselte zu einer Firma, die ihm ein höheres Gehalt anbot.

Tom kömür madenlerinde çalışmak istemiyordu, bu nedenle kente taşındı.

Tom wollte nicht in den Kohlegruben arbeiten und zog daher in die Stadt.

Tom, Finlandiya'ya taşındı ve bir ren geyiği üreticisi oldu.

Tom zog nach Finnland und wurde dort Rentierzüchter.

Bana veda hediyesi olarak en sevdiği kitabı verip Osaka'ya taşındı.

Er gab mir als Abschiedsgeschenk sein Lieblingsbuch und zog nach Osaka um.

Johnny sadece birkaç ay önce İspanya'ya taşındı, o henüz İspanyolca konuşmaya alışkın değil.

Johnny ist erst vor ein paar Monaten nach Spanien gezogen, darum ist er noch nicht daran gewöhnt, Spanisch zu sprechen.