Translation of "Londra'ya" in German

0.011 sec.

Examples of using "Londra'ya" in a sentence and their german translations:

Londra'ya vardım.

- Ich bin in London angekommen.
- Ich kam in London an.

- Londra'ya gitmek isterim.
- Londra'ya gitmek istiyorum.

- Ich möchte nach London gehen.
- Ich würde gerne nach London fahren.

Tren Londra'ya gidecek.

Der Zug fährt nach London.

Tren Londra'ya vardı.

- Der Zug kam in London an.
- Der Zug erreichte London.

Londra'ya gitmek isterim.

Ich möchte nach London gehen.

Biz Londra'ya gittik.

Wir sind nach London gefahren.

Nisanda Londra'ya gidiyoruz.

Im April fahren wir nach London.

- Geçen yıl Londra'ya gittik.
- Biz geçen yıl Londra'ya gittik.

- Letztes Jahr sind wir nach London gegangen.
- Wir waren letztes Jahr in London.

Londra'ya giden trene bindim.

Ich stieg in den Zug nach London.

Londra'ya ne zaman vardınız?

- Wann sind Sie in London angekommen?
- Wann bist du in London angekommen?

Sibirya yoluyla Londra'ya geldi.

Er kam über Sibirien nach London.

Onun Londra'ya gittiğini biliyorum.

Ich weiß, dass er nach London gegangen ist.

Londra'ya kadar otobüsle gittim.

Ich bin mit dem Bus bis nach London gefahren.

Ne zaman Londra'ya gittin?

- Wann bist du nach London gegangen?
- Wann seid ihr nach London gefahren?
- Wann gingen Sie nach London?

Bu yaz Londra'ya gidiyorum.

Ich fahre diesen Sommer nach London.

Sık sık Londra'ya giderim.

Ich fahre oft nach London.

Buradan Londra'ya sekiz mil.

Es sind acht Meilen von hier nach London.

- Hava kararmadan önce Londra'ya ulaşacağız.
- Hava kararmadan önce Londra'ya varacağız.

Wir werden London vor Anbruch der Dunkelheit erreichen.

Londra'ya gittiğinden beri telefon etmedi.

Sie hat noch nicht angerufen, seit sie sich nach London begeben hat.

Onlar bavulumu yanlışlıkla Londra'ya gönderdi.

Mein Koffer wurde versehentlich nach London geschickt.

Onlar Londra'ya doğru yola çıktılar.

Sie sind nach London aufgebrochen.

O, Londra'ya hareket etmek üzeredir.

Er ist im Begriff, nach London aufzubrechen.

Okuldan ayrıldıktan sonra, Londra'ya gitti.

Nachdem er die Schule beendet hatte, ging er nach London.

Önceki gün Londra'ya hareket etti.

Er ist vorgestern nach London abgereist.

Bir ay önce Londra'ya gitti.

Er ist vor einem Monat nach London gegangen.

Biz gece yarısı Londra'ya vardık.

Wir erreichten London um Mitternacht.

Bir gün Londra'ya gitmek istiyorum.

Ich würde gerne irgendwann nach London gehen.

Londra'ya İngilizce öğrenmek için gitti.

Er ging nach London, um Englisch zu lernen.

O, 1970'te Londra'ya gitti.

- Er ging 1970 nach London.
- Er ist 1970 nach London gegangen.

Hava kararmadan Londra'ya asla varamayacağız.

Wir werden auf keinen Fall vor Einbruch der Dunkelheit in London ankommen.

O gün Londra'ya gittin mi?

- Bist du an diesem Tag nach London gefahren?
- Sind Sie an diesem Tag nach London gefahren?

O, Paris üzerinden Londra'ya gitti.

- Er ist über Paris nach London gekommen.
- Er ist über Paris nach London gefahren.
- Er reiste über Paris nach London.

- Londra'ya gelecek ziyaretinde bize uğra.
- Londra'ya olan bir sonraki ziyaretinde bize uğra.

Schauen Sie bei uns herein, wenn Sie das nächste Mal London besuchen.

New York Londra'ya ne kadar uzaklıktadır?

Wie weit ist es von New York bis London?

O, iki yıl önce Londra'ya gitti.

Er war vor zwei Jahren in London.

Geçen yıl, biz Londra'ya gezi yaptık.

Wir sind letztes Jahr nach London gefahren.

Tokyo'dan Londra'ya doğrudan bir uçuş var.

- Es gibt einen Direktflug von Tokyo nach London.
- Es gibt einen Direktflug von Tokio nach London.

Dan ve Linda sonunda Londra'ya taşındı.

Dan und Linda zogen schließlich nach London.

O, ayda bir kez Londra'ya gider.

Einmal im Monat geht er nach London.

Ben Londra'ya varır varmaz sana birkaç satır yazacağım.

Ich werde dir eine Nachricht zukommen lassen, sobald ich in London ankomme.

Londra'ya varır varmaz bize iki satır yazmayı unutma.

Vergiss nicht, dich bei uns zu melden, sobald du in London ankommst!

Burada mı kalacağımı yoksa Londra'ya mı gideceğimi bilmiyordum.

Ich weiß nicht, ob ich hier bleiben oder nach London fahren soll.

Bu hafta bir iş görüşmesi için Londra'ya gidiyorum.

Ich fliege diese Woche für ein Geschäftstreffen nach London.

- Hiç Londra'ya gittiniz mi?
- Hiç Londra'da bulundunuz mu?

- Warst du schon mal in London?
- Sind Sie früher schon mal in London gewesen?

Londra'ya iki yetişkin ve üç çocuk bileti, lütfen.

Zwei Fahrkarten für Erwachsene und drei für Kinder nach London bitte.

- O üç kez Londra'da bulundu.
- Üç kez Londra'ya gitti.

Er ist dreimal in London gewesen.

Bir dahaki sefere Londra'ya geldiğinizde bizi görmek için uğrayın.

Schau doch bitte das nächstes Mal bei uns vorbei, wenn du nach London kommst.