Translation of "Gidiyoruz" in German

- Gidiyoruz.
- Biz gidiyoruz.
- Biz çıkıyoruz.

- Wir gehen.
- Wir verschwinden.

- Biz mezarlığa gidiyoruz.
- Mezarlığa gidiyoruz.

Wir gehen zum Friedhof.

Hızlı gidiyoruz!

Wir sind schnell!

Buradan gidiyoruz.

Wir kommen hier raus.

İşte gidiyoruz.

Los geht es.

Tiyatroya gidiyoruz.

Wir wollen ins Theater.

Hepimiz gidiyoruz.

- Wir alle gehen.
- Wir gehen alle.

Seninle gidiyoruz.

Wir gehen mit dir.

Nereye gidiyoruz?

- Wohin gehen wir?
- Wo gehen wir hin?

Eve gidiyoruz.

Wir gehen nach Hause.

Biz gidiyoruz.

Wir gehen.

Yalnız gidiyoruz.

- Wir gehen allein.
- Wir gehen allein hin.

Şimdi gidiyoruz.

Wir gehen jetzt.

Ava gidiyoruz.

Wir gehen auf die Jagd.

Doğuya gidiyoruz.

Wir gehen nach Osten.

Batıya gidiyoruz.

Wir gehen nach Westen.

Aşağıya gidiyoruz.

Wir gehen hinunter.

Oraya gidiyoruz.

- Wir sind auf dem Weg dahin.
- Das bekommen wir hin.
- Bald haben wir's geschafft.

Kulübe gidiyoruz.

Wir gehen in den Club.

Camiye gidiyoruz.

Wir gehen zur Moschee.

Plaja gidiyoruz.

Wir gehen an den Strand.

Bu tarafa gidiyoruz.

Hier entlang.

Tamam, işte gidiyoruz.

Okay, los geht's.

Biz evimize gidiyoruz.

- Wir sind auf dem Heimweg.
- Wir sind auf dem Nachhauseweg.

Programa uygun gidiyoruz.

Wir liegen im Zeitplan.

Biz sinemaya gidiyoruz.

Wir gehen ins Kino.

Biz pazara gidiyoruz.

Wir gehen auf den Markt.

Biz mutfağa gidiyoruz.

Wir gehen in die Küche.

Yanlış yolda gidiyoruz.

- Wir sind auf dem falschen Weg.
- Wir gehen in die falsche Richtung.
- Wir haben den falschen Weg eingeschlagen.

Yarın Almanya'ya gidiyoruz.

Wir gehen morgen nach Deutschland.

Biz eve gidiyoruz.

Wir sind auf dem Heimweg.

Doğruca oraya gidiyoruz!

Gehen wir dort entlang!

Neden Avustralya'ya gidiyoruz?

Warum fahren wir nach Australien?

Neden Boston'a gidiyoruz?

Warum fahren wir nach Boston?

Alışveriş merkezine gidiyoruz.

Wir gehen einkaufen.

Şimdi nereye gidiyoruz?

- Wo gehen wir jetzt hin?
- Wohin gehen wir jetzt?

Biz Boston'a gidiyoruz.

Wir fahren nach Boston.

Boston'a geri gidiyoruz.

Wir fahren nach Boston zurück.

Biz bahçeye gidiyoruz.

Wir gehen in den Garten.

Bu gece gidiyoruz.

- Wir gehen heute Nacht.
- Wir gehen heute Abend.

Nereye gidiyoruz, Tom?

Wohin gehen wir, Tom?

Biz Kuzeye gidiyoruz

Wir bewegen uns nach Norden.

Yürüyüşe mi gidiyoruz?

Gehen wir spazieren?

Acele et, gidiyoruz!

Beeile dich, wir gehen los!

Beraber kiliseye gidiyoruz.

Wir gehen zusammen zur Kirche.

Nisanda Londra'ya gidiyoruz.

Im April fahren wir nach London.

Tamam, bu tarafa gidiyoruz.

Okay, hier entlang.

Pekâlâ, işte gidiyoruz. Tamam.

Okay, weiter geht es. Okay.

Yarın bir dansa gidiyoruz.

Morgen werden wir tanzen gehen.

Erkek kardeşimin evine gidiyoruz.

Wir gehen zu meinem Bruder.

Bugün dans etmeye gidiyoruz.

Heute gehen wir tanzen.

Bu akşam kiliseye gidiyoruz.

Heute Abend gehen wir in die Kirche.

Nereden geliyoruz? Nereye gidiyoruz?

Wo kommen wir her? Wo gehen wir hin?

Biz parkta yürüyüşe gidiyoruz.

Wir gehen im Park spazieren.

Biz arabayla eve gidiyoruz.

Wir fahren mit dem Auto nach Hause.

Biz felakete doğru gidiyoruz.

Wir steuern auf ein Desaster zu.

Bu gece dansa gidiyoruz.

Heute Abend gehen wir tanzen.

Biz doğru yönde gidiyoruz.

Wir fahren in die richtige Richtung.

Bu akşam konsere gidiyoruz.

Wir gehen heute Abend ins Konzert.

Acı hissediyoruz ve çekip gidiyoruz.

Wir spüren Schmerz und laufen davon.

Doğuya, enkazı gördüğüm yere gidiyoruz.

Wir haben das Wrack im Osten gesichtet.

Biz sinemaya gidiyoruz. Bizimle gel.

- Wir gehen ins Kino. Komm mit uns.
- Wir gehen ins Kino, komm doch mit!
- Wir gehen ins Kino. Komm mit uns mit!

"Nereye gidiyoruz?" "Güvenli bir yere."

„Wohin gehen wir?“ – „An einen sicheren Ort.“

Biz Çince için dışarı gidiyoruz.

- Wir gehen zum Chinesen.
- Wir gehen aus, um chinesisch zu essen.

Okula gidiyoruz çünkü öğrenmek istiyoruz.

Wir gehen zur Schule, weil wir etwas lernen wollen.

Tom'u görmek için Boston'a gidiyoruz.

- Wir fahren nach Boston, um Tom zu sehen.
- Wir fahren nach Boston Tom besuchen.

Biz plaja gidiyoruz. Geliyor musun?

- Wir wollen an den Strand. Kommst du mit?
- Wir wollen an den Strand. Kommt ihr mit?
- Wir wollen an den Strand. Kommen Sie mit?

Önümüzdeki Pazar teyzemizi ziyarete gidiyoruz.

Nächsten Sonntag gehen wir unsere Tante besuchen.

Bir hafta için Boston'a gidiyoruz.

Wir gehen eine Woche nach Boston.

Medeniyeti bulmak için doğuya doğru gidiyoruz.

Wir gehen weiter Richtung Osten auf der Suche nach Zivilisation.

Pizza yemek için şehir merkezine gidiyoruz.

Wir gehen zum Pizzaessen in die Innenstadt.

O arkadaşım Rachel, birlikte okula gidiyoruz.

Das ist meine Freundin Rachel, wir gehen zusammen zur Schule.

Plaja gidiyoruz. Bizimle gelmek ister misin?

Wir sind gerade auf dem Weg zum Strand. Möchtest du mitkommen?

İki saat içerisinde yazlık evimize gidiyoruz.

In zwei Stunden fahren wir zu unserem Ferienhaus.

Estella ve ben bir yürüyüşe gidiyoruz.

Estella und ich gehen spazieren.

Tom ve ben aynı hastaneye gidiyoruz.

Tom und ich gehen ins selbe Krankenhaus.

Yarın Osaka Kalesi'ne bir okul gezisine gidiyoruz.

Morgen machen wir einen Ausflug zur Burg von Osaka.

- Biz aynı okula gideriz.
- Aynı okula gidiyoruz.

Wir gehen auf dieselbe Schule.

Sen sarhoşsun, Tom. Taksiye bin. Biz eve gidiyoruz.

Du bist betrunken, Tom. Los, ab ins Taxi! Wir fahren heim.

- Önümüzdeki hafta Tokyo'ya gideceğiz.
- Önümüzdeki hafta Tokyo'ya gidiyoruz.

Nächste Woche werden wir nach Tokyo gehen.

Bunların hepsi. Tamam, suya dönmek için bu taraftan gidiyoruz.

Da unten. Okay, wir gehen hier entlang zum Wasser zurück.

Almayı istediğimiz derslere kayıt yaptırmak için yarın okula gidiyoruz.

Morgen gehen wir zur Schule, um uns für die Kurse einzutragen, die wir belegen wollen.

Bizden altı kişi bu hafta sonu sahile bir geziye gidiyoruz.

Sechs von uns machen dieses Wochenende einen Ausflug an den Strand.

Bu akşam yeni bir bara gidiyoruz. Sen de bizimle gelmek ister misin?

Wir gehen heute Abend in eine neue Bar. Möchtest du mitkommen?

Biz her zaman oraya gidiyoruz! Değişlik olsun diye bir Fransız restoranına gidelim.

Dahin gehen wir doch immer. Lass uns mal zur Abwechslung ein französisches Restaurant aufsuchen!

Karanlık ve rutubetli yerler börtü böcek bulmak için her zaman iyidir. Biz de oraya gidiyoruz.

An dunklen, feuchten Orten kann man viele gruselige Tiere finden. Und genau dorthin gehen wir.