Translation of "Kulağına" in German

0.003 sec.

Examples of using "Kulağına" in a sentence and their german translations:

Kulağına ne yaptın?

Was hast du mit deinem Ohr gemacht?

Kulağına küpe olsun!

Schreib dir das hinter die Ohren!

Onun kulağına vurdum.

Ich ohrfeigte ihn.

Tom, Mary'nin kulağına fısıldadı.

Tom flüsterte Maria ins Ohr.

Tom telefonu kulağına koydu.

Tom hielt sich das Telefon ans Ohr.

- Onun kulağına bir şey fısıldadı.
- Onun kulağına bir şeyler fısıldadı.

Sie flüsterte ihm etwas ins Ohr.

Onun kulağına bir şey fısıldadı.

Er flüsterte ihr etwas ins Ohr.

- Onun kulağına tatlı ama anlamsız şeyler fısıldadı.
- Kulağına güzel ama anlamsız sözler fısıldadı.

Er wisperte ihr zärtliche Worte ins Ohr.

Tom Mary'nin kulağına bir şeyler fısıldadı.

Tom flüsterte Maria etwas ins Ohr.

Mary, Tom'un kulağına bir şey fısıldadı.

Maria flüsterte Tom etwas ins Ohr.

Tom, Mary'nin kulağına bir şey fısıldadı.

Tom flüsterte Maria etwas ins Ohr.

Kız arkadaşının kulağına bir şeyler fısıldıyor.

Er flüstert seiner Freundin etwas ins Ohr.

Onun kulağına "Seni seviyorum" diye fısıldadı.

„Ich liebe dich!“ flüsterte er ihr ins Ohr.

Tom Mary'nin kulağına bir şeyler fısıldadı ve o gülümsedi.

Tom flüsterte Maria etwas ins Ohr, und sie lächelte.

O, dudaklarını onun kulağına yaklaştırdı ve mırıldandı: "Seni seviyorum."

Er näherte sich mit dem Mund ihrem Ohr und säuselte: „Ich liebe dich!“

Ve sonra Mary eğildi ve Tom'un kulağına bir şey söyledi.

Und dann beugte sich Maria vor und sprach Tom etwas ins Ohr.

Tom Mary'nin kulağına bir şeyler fısıldadı ve o, başını salladı.

Tom flüsterte Maria etwas ins Ohr, und sie nickte.

Tom etrafa baktı ve sonra Mary'nin kulağına bir şey fısıldadı.

Tom sah sich um und flüsterte Maria dann etwas ins Ohr.