Translation of "Kolaydı" in German

0.010 sec.

Examples of using "Kolaydı" in a sentence and their german translations:

- Cevaplamak kolaydı.
- Cevap vermek kolaydı.

Die Antwort fiel leicht.

Yanıt kolaydı.

Die Antwort war leicht.

O kolaydı.

Das war einfach.

Çok kolaydı.

- Das war sehr einfach.
- Es war sehr einfach.

Test kolaydı.

- Die Prüfung war leicht.
- Der Test war einfach.

Kuleye erişim kolaydı.

Der Turm war leicht zu erreichen.

Jane'i bulmamız kolaydı.

Es war einfach für uns, Jane zu finden.

O çok kolaydı.

Das war sehr leicht.

Sınav çok kolaydı.

- Die Prüfung war ganz leicht.
- Das Examen war sehr einfach.

Bu çok kolaydı.

Das war zu einfach.

Çözüm oldukça kolaydı.

Die Lösung war sehr einfach.

- Öyle yapmam kolaydı.
- Öyle yapmak benim için kolaydı.

Es war einfach für mich, das zu tun.

Onun sorunu çözmesi kolaydı.

- Er konnte das Problem leicht lösen.
- Das Problem zu lösen war für ihn ein leichtes Spiel.

Onun ofisini bulmak kolaydı.

Es war leicht sein Büro zu finden.

Buradaki iş oldukça kolaydı.

Die Arbeit hier ist ziemlich einfach.

Bu inanılmaz biçimde kolaydı.

- Es war unwahrscheinlich einfach.
- Es war erstaunlich einfach.

Hemen hemen çok kolaydı.

Es war fast zu einfach.

Bunu tamir etmek kolaydı.

Das war leicht zu beheben.

Kimya sınavı çok kolaydı.

Die Chemieklausur war ein Klacks.

- Sorunu çözmek benim için kolaydı.
- Benim için sorunu çözmek kolaydı.

Es war einfach für mich, das Problem zu lösen.

Matematik ödevi beklediğimden daha kolaydı.

Die Mathehausaufgaben waren leichter, als ich erwartet hatte.

Tom'un şifresini tahmin etmek kolaydı.

Toms Passwort war einfach zu erraten.

O onlar için oldukça kolaydı.

Es war ziemlich leicht für sie.

Hayat o zamanlar daha kolaydı.

Damals war das Leben leichter.

- İlk ders kolay.
- İlk ders kolaydı.

- Die erst Lektion ist einfach.
- Die erste Lektion ist leicht.

O olacağını düşündüğümden çok daha kolaydı.

- Das war weitaus einfacher, als ich dachte.
- Das war bei weitem einfacher, als ich dachte.

Dünkü sınavdaki sorular umduğumdan çok daha kolaydı.

Die Prüfungsfragen gestern waren viel einfacher, als ich erwartet hatte.

- Sorunu kolaylıkla çözebildi.
- Onun sorunu çözmesi kolaydı.

- Er konnte das Problem leicht lösen.
- Es fiel ihm leicht, das Problem zu lösen.

Şu ana kadar görevimiz kolaydı, ancak bundan sonra zor olacak.

Unsere Aufgabe war bisher sehr leicht, aber wird von nun an sehr schwer werden.

- O dağa tırmanmak çok kolaydı.
- O dağa tırmanmak çok oyuncağıydı.

Auf diesen Berg klettern war leichtes Spiel.

Tom Mary'yi oldukça iyi açıkladı, bu yüzden onu görünce onu tanımak kolaydı.

Tom hatte Maria sehr gut beschrieben; daher erkannte ich sie leicht, als ich sie sah.

Görülüyor ki soru senin için çok kolaydı. Gelecek sefer, onu biraz daha zorlaştırmak zorunda kalacağım.

Die Frage war wohl zu einfach für dich. Nächstes Mal muss ich es etwas schwerer machen.