Translation of "Inç" in German

0.004 sec.

Examples of using "Inç" in a sentence and their german translations:

Buz iki inç kalınlığında.

Das Eis ist fünf Zentimeter dick.

Tom'dan yarım inç daha uzunum.

Ich bin einen Zentimeter größer als Tom.

Bu yaklaşık üç inç genişliğinde.

Es ist etwa acht Zentimeter breit.

Bu yaklaşık üç inç çapında.

Es hat einen Durchmesser von etwa acht Zentimetern.

Bu ocak 44 inç genişliğinde.

Diese Herdplatte ist 1,12 m breit.

Tom bir inç hareket etmedi.

Tom bewegte sich keinen Zentimeter.

Tom Mary'den birkaç inç uzun.

- Tom ist ein paar Zentimeter größer als Maria.
- Tom ist ein paar Daumen größer als Maria.

Senden üç inç daha uzunum.

Ich bin 8 cm größer als du.

Tom karısından üç inç daha uzundur.

Tom ist acht Zentimeter größer als seine Frau.

Yaklaşık dört inç kanat genişliğine sahiptir.

Es hat eine Spannweite von etwa vier Zoll.

Tom Mary'den birkaç inç daha uzun.

Tom ist einige Zentimeter größer als Maria.

Tom benden üç inç daha uzun.

Tom ist acht Zentimeter größer als ich.

O, benden iki inç daha uzundur.

Er ist fünf Zentimeter größer als ich.

Tom Mary'den birkaç inç daha kısa.

Tom ist ein paar Zentimeter kleiner als Maria.

Bu mutfak tezgahları 36 inç genişliğinde.

Diese Küchenarbeitsflächen sind 90 cm breit.

Tom Mary'den üç inç daha kısadır.

Tom ist 8 cm kleiner als Maria.

Oğlum geçen yıl beş inç büyüdü.

Mein Sohn ist im letzten Jahr 13 Zentimeter gewachsen.

Tom Mary'den üç inç daha uzundur.

Tom ist acht Zentimeter größer als Maria.

Tom benden 3 inç daha uzun.

Tom ist acht Zentimeter größer als ich.

Tom'dan yaklaşık üç inç daha uzun boyluyum.

Ich bin etwa 8 cm größer als Tom.

3 inç kalınlığında bir parça ahşaba ihtiyacım var.

- Ich brauche ein Stück Holz, das drei Zoll dick ist.
- Ich brauche ein etwa 8 cm starkes Stück Holz.

- Ben beş fit, iki inç boyundayım.
- 1.58 boyundayım.

Ich bin 1,58 m groß.

Bir araba kazası vardı ve trafik bir inç kımıldamadı.

Da war ein Autounfall, und der Verkehr stand still.

Bu ikinci yalanda, onun burnu birkaç inç daha büyüdü.

- Bei dieser zweiten Lüge wuchs seine Nase noch ein paar Fingerbreit mehr.
- Bei dieser zweiten Lüge wuchs seine Nase noch einige Zentimeter weiter.

Ben sadece bir 40 inç düz ekran televizyon aldım.

- Ich habe mir gerade einen 102-cm-Flachbildfernseher gekauft.
- Ich habe mir gerade einen 40-Zoll-Flachbildfernseher gekauft.

Sis o kadar yoğundu ki bir inç önümü bile göremiyordum.

Der Nebel war so dicht, dass ich nicht einmal die Hand vor Augen sehen konnte.

Tom Mary'nin kendisinden birkaç inç daha kısa olduğunu fark etti.

Tom bemerkte, dass Maria ein paar Zentimeter kleiner war als er.

Bir cetvelle on iki inç uzunluğa kadar bir şeyi ölçebilirsiniz.

Mit einem Lineal kann man Längen von bis zu 30 cm messen.

Bu buzdolabı sadece 24 inç genişliğinde. Küçük daireler için mükemmel.

Dieser Kühlschrank ist nur 60 cm breit und somit perfekt für die kleine Wohnung geeignet.

Onun uzun burnu en az iki inç daha uzun hale geldi.

Seine ohnehin schon lange Nase wurde noch mindestens zwei Daumenbreit länger.

2014 yılında küresel deniz seviyesi 1993 ortalamasının 2,6 inç üzerinde idi.

2014 lag der Meeresspiegel auf der Welt 6,6 cm über dem Durchschnitt von 1993.