Translation of "Senden" in Dutch

0.007 sec.

Examples of using "Senden" in a sentence and their dutch translations:

- Senden hoşlanıyorum.
- Ben senden hoşlanıyorum.

- Ge valt in mijn smaak.
- Ik vind je leuk.
- Ik vind jou leuk.

Senden vazgeçmeyeceğim.

Ik geef jou niet op.

- Ben senden daha kısayım.
- Senden daha kısayım.

- Ik ben kleiner dan jij.
- Ik ben kleiner dan u.

- Ben senden daha büyüğüm.
- Senden daha yaşlıyım.

Ik ben ouder dan jij.

Senden nefret ediyorum!

Ik haat je!

Senden beklentim yok.

Ik verwacht niets van jou.

Artık senden hoşlanmıyorum.

- Ik vind je niet meer leuk.
- Ik hou niet meer van je.
- Ik mag je niet langer.

Senden nefret ediyorum.

Ik haat je.

Onlar senden korktular.

- Ze waren bang voor je.
- Zij waren bang voor je.
- Ze waren bang voor u.
- Zij waren bang voor u.
- Ze waren bang voor jullie.
- Zij waren bang voor jullie.

Senden duymayı beklemiyordum.

Ik had niet verwacht wat van jou te horen.

Tom senden hoşlanıyor.

- Tom vindt jou leuk.
- Tom vindt u leuk.
- Tom vindt jullie leuk.

Mary senden hoşlanıyor.

Maria vindt je leuk.

Senden daha kısayım.

- Ik ben kleiner dan jij.
- Ik ben kleiner dan jullie.
- Ik ben kleiner dan u.

Senden bunu beklemiyordum!

Van jou had ik dat niet verwacht!

Onu senden öğrendim.

- Ik heb het van jou geleerd.
- Ik heb het van u geleerd.

Senden utanıyorum, Tom.

Ik schaam me voor je, Tom.

Senden nasıl farklıyım?

Hoe ben ik anders dan jij?

Kadınlar senden hoşlanmıyor.

- Vrouwen hebben je niet graag.
- Vrouwen houden niet van je.

- Senden kimse yardım istemedi.
- Senden yardım isteyen olmadı.

Niemand vroeg om jouw hulp.

- Senden sakladığım bir sırrım yok.
- Senden gizlim saklım yok.
- Senden sakladığım hiçbir sırrım yok.

Ik heb geen geheimen voor jou.

- Dikkat et de senden şüphelenmesinler.
- Senden şüphelenmemelerine dikkat et.

Kijk uit dat ze je niet verdenken.

Ben senden daha güzelim.

- Ik ben mooier dan jij.
- Ik ben knapper dan jij.
- Ik zie er beter uit dan jij.
- Ik zie er beter uit dan jullie.

Tom senden nefret ediyor.

- Tom haat je.
- Tom haat u.
- Tom haat jullie.

Tom senden nefret etmiyor.

Tom haat jullie niet.

Hâlâ senden nefret ediyorum.

Ik haat je nog steeds.

Ben senden daha büyüğüm.

Ik ben ouder dan jij.

Senden çok şey öğreniyorum.

Ik leer zo veel van jou.

Tom senden daha ünlü.

Tom is beroemder dan jij.

Senden çok şey öğrendim.

Ik heb veel van je geleerd.

Senden bir şey beklemiyorum.

- Ik verwacht niets van jou.
- Ik verwacht niets van u.

Senden önce istasyonda olabilirim.

- Ik kan je voor zijn op het station.
- Ik kan voor u in het station zijn.

Ben senden daha kısayım.

- Ik ben kleiner dan jij.
- Ik ben kleiner dan u.

Sanırım Tom senden korkuyor.

Ik denk dat Tom bang voor je is.

Senden çok daha büyüğüm.

- Ik ben veel groter dan jij bent.
- Ik ben veel groter dan jij.

Senden hoşlandığımı biliyorsun sanırım.

Volgens mij weet je wel dat ik je leuk vind.

Kim senden nefret ediyor?

Wie haat je?

Senden emin olabileceğimi düşündüm.

Ik had gedacht dat ik op je kon rekenen.

Onlar senden nefret etti.

Ze haatten jullie.

Onlar senden nefret ediyor.

Ze haten je.

Senden korkuyor olsaydım, gelmezdim.

Als ik bang geweest was voor jou, dan was ik niet gekomen.

Tom senden daha akıllı.

Tom is slimmer dan jij.

Senden onu yapmanı istemeyeceğim.

Ik ga je niet vragen dat te doen.

Ben senden daha zekiyim.

- Ik ben slimmer dan jij.
- Ik ben slimmer dan u.
- Ik ben slimmer dan jullie.

Ben senden daha yaşlıyım.

Ik ben ouder dan jij.

- Ben senden daha büyüğüm.
- Senden daha yaşlıyım.
- Sizden daha yaşlıyım.

Ik ben ouder dan jij.

O senden daha aptal değildir.

Hij is niet dommer dan jij.

Bağırmayı kes, senden rica ediyorum.

Hou op met schreeuwen, ik smeek het je.

O senden çok daha uzun.

- Hij is veel groter dan gij.
- Hij is veel groter dan jij.

Tom'un senden hoşlanmadığının farkında mısın?

Heb je door dat Tom je niet aardig vindt?

Senden son bir iyilik istiyorum.

- Ik wil je nog een laatste verzoek doen.
- Ik wil u nog een laatste verzoek doen.

Onların hepsi senden daha yaşlı.

Ze zijn allemaal ouder dan u.

Senden asla tekrar duymayacağımı düşündüm.

Ik dacht dat ik nooit meer van je zou horen.

Benim senden başka arkadaşım yok.

Ik heb geen andere vriend dan u.

Tom senden nefret etmiyor, Mary.

Tom haat je niet, Maria.

Ben senden biraz daha uzunum.

Ik ben iets groter dan gij.

Neden herkes senden nefret ediyor?

- Waarom haat iedereen je?
- Waarom haat iedereen jullie?

Kız kardeşin senden büyük mü?

Is jouw zus ouder dan jij?

O senden daha aptal değil.

- Hij is niet dommer dan jij.
- Hij is niet dommer dan gij.

Ben sadece senden nefret ediyorum.

Ik haat jou gewoon.

Tom senden yardım istedi mi?

Heeft Tom je om hulp gevraagd?

O, senden on yaş daha büyüktür.

Hij is tien jaar ouder dan jij.

Senden büyük bir iyilik isteyebilir miyim?

Kan ik je om een grote gunst vragen?

Büyükannem senden daha hızlı mesaj yazıyor.

Mijn grootmoeder sms't sneller dan jij.

O, senden iki yıl daha yaşlıdır.

Ze is twee jaar ouder dan jij.

O, senden iki yaş daha büyüktür.

Ze is twee jaar ouder dan jij.

Ben belki de senden daha açım.

Ik heb waarschijnlijk meer honger dan jij.

Tom senden daha iyi Fransızca konuşabilir.

Tom kan beter Frans spreken dan jij.

Bira bardağı neredeyse senden daha büyüktür.

Het bierglas is bijna nog groter dan jij.

O, senden öğrendiğim en önemli şey.

Het is de belangrijkste zaak, die ik van jou geleerd heb.

Ken'in senden daha fazla kitabı vardır.

Ken heeft meer boeken dan jij.

Senden elli dolar ödünç almak istiyorum.

Ik zou graag vijftig dollar van je willen lenen.

Senden küçük bir iyilik istemek zorundayım.

Ik moet je om een kleine gunst vragen.

Tom sadece senden biraz daha kısa.

Tom is maar een beetje kleiner dan jij.

- Senden çok farklı mıyım?
- Sizden çok farklı mıyım?

Ben ik zo anders dan jij?

O genç görünüyor ama aslında senden daha yaşlıdır.

Ze ziet er jong uit, maar eigenlijk is ze ouder dan jij.

Bu odaya girdiğim dakikadan beri gözlerimi senden ayıramadım.

Vanaf het moment dat ik deze ruimte binnenkwam, heb ik mijn ogen niet van je af kunnen houden.

- İsa sizden nefret ediyor.
- İsa senden nefret ediyor.

- Jezus haat je.
- Jezus haat u.
- Jezus haat jullie.

- O senden daha güçlüdür.
- O sizden daha güçlüdür.

Hij is sterker dan u.

O, genç görünüyor fakat aslında o senden daha yaşlıdır.

Ze lijkt jong maar eigenlijk is ze ouder dan jij.

- Sizden bir iyilik isteyebilir miyim?
- Senden bir iyilik isteyebilir miyim?

- Mag ik u om een gunst vragen?
- Mag ik je om een gunst vragen?

- Senden bahsediyordum.
- Sizden bahsediyordum.
- Senin hakkında konuşuyordum.
- Sizin hakkınızda konuşuyordum.

Ik heb over je gepraat.

- Senden bir iyilik isteyebilir miyim?
- Sizden bir şey rica edebilir miyim?

Mag ik je om een gunst vragen?

Onu şimdi söyleyebilirim ama kısa bir süre önce senden nefret ediyordum.

Ik kan dit nu zeggen, maar een tijdje geleden heb ik je gehaat.

- Neden insanlar sizden korkuyor?
- Neden insanlar sizden korkar?
- Neden insanlar senden korkar?

Waarom zijn mensen bang voor jou?