Translation of "Güneş'in" in German

0.025 sec.

Examples of using "Güneş'in" in a sentence and their german translations:

Dünya, Güneş'in etrafında döner.

Die Erde bewegt sich um die Sonne.

Dünya Güneş'in etrafında döner.

Die Erde dreht sich um die Sonne.

Dünya'nın güneş'in etrafında döndüğünü öğrendik.

Wir haben gelernt, dass sich die Erde um die Sonne dreht.

- Dünya Güneş'in yörüngesinde yılda bir kez döner.
- Dünya Güneş'in çevresini bir yılda döner.

Die Erde kreist in einem Jahr um die Sonne.

Kopernik sayesinde Dünya'nın Güneş'in etrafında döndüğünü biliyoruz.

Kopernikus lehrte, dass die Erde sich um die Sonne dreht.

Dünya Güneş'in etrafını yaklaşık 365 günde dönüyor.

Die Erde umkreist die Sonne einmal in ungefähr 365 Tagen.

İsaac Newton, Güneş'in kütlesini ilk hesaplayan kişiydi.

Isaac Newton war der Erste, der die Masse der Sonne grob berechnet hat.

Bir dağ zirvesinden güneş'in doğuşunu izlemek bir zevk.

Den Sonnenaufgang von einem Berggipfel aus zu sehen, ist eine Wonne.

Göklere sihir hâkimdir. Güneş'in saçtığı elektronlar Dünya'yı bombardımana tutar.

Der Himmel bietet ein magisches Schauspiel. Elektronen von der Sonne bombardieren die Erde.

1543'te Nicolaus Copernicus Güneş'in, evrenin merkezinde bulunduğunu ileri sürdü.

1543 stellte Nikolaus Kopernikus die Behauptung auf, dass sich die Sonne in der Mitte des Universums befinde.

Gece gökyüzünde çıplak gözle görülebilen yıldızların hepsi, Güneş'in de içinde bulunduğu Samanyolu Galaksisi'ne aittir.

Alle am Nachthimmel mit bloßem Auge sichtbaren Sterne gehören zum System der Milchstraße, der auch die Sonne angehört.

Ceres, güneş'ten 415 milyon kilometre uzaklıkta bulunur ve Mars ile Jüpiter arasındaki bir yörüngede güneş'in etrafında döner.

Ceres hat einen Abstand von 415 Millionen Kilometern von der Sonne und umrundet diese auf einer Umlaufbahn zwischen Mars und Jupiter.

1632'de Galileo, Dünya'nın Güneş'in yörüngesinde döndüğünü söyleyen bir kitap yayınladı. Katolik Kilisesi onu tutukladı ve yargıladı.

1632 veröffentlichte Galileo Galilei ein Buch, in dem stand, dass sich die Erde um die Sonne drehe. Die katholische Kirche ließ ihn verhaften und vor Gericht stellen.

- Tom Güneş'in, Dünya'nın etrafında döndüğünü sanıyor.
- Tom güneşin dünyanın etrafında döndüğünü düşünüyor.
- Tom'a göre güneş dünyanın etrafında dönüyor.

- Tom glaubt, dass sich die Sonne um die Erde dreht.
- Tom glaubt, die Sonne drehte sich um die Erde.
- Tom glaubt, dass sich die Sonne um die Erde drehte.
- Tom glaubt, dass sich die Sonne um die Erde drehen würde.

Milattan önce 384 ve 322 yılları arasında yaşamış olan Aristo, Dünya'nın yuvarlak olduğuna inanıyordu. Dünya'nın evrenin merkezi olduğu; Güneş'in, Ay'ın ve bütün sabit yıldızların da onun çevresinde döndüğü görüşündeydi.

Aristoteles, der von 384 bis 322 v. Chr. lebte, glaubte, dass die Erde rund sei. Er nahm an, dass sie der Mittelpunkt des Universums sei und dass sich Sonne, Mond, Planeten und alle Fixsterne um sie drehen würden.