Translation of "Döndüğünü" in German

0.003 sec.

Examples of using "Döndüğünü" in a sentence and their german translations:

Otomobilinin sağa döndüğünü gördüm.

Ich sah sein Auto rechts abbiegen.

Farenin normal beyin fonksiyonuna döndüğünü

kehrt die Maus zu ihrer natürlichen Gehirnfunktion

Tom bir şeyler döndüğünü biliyor.

Tom weiß, dass etwas im Gange ist.

Tom eve geri döndüğünü söylüyor.

Tom sagt, dass er auf dem Weg nach Hause ist.

Dünya'nın güneş'in etrafında döndüğünü öğrendik.

Wir haben gelernt, dass sich die Erde um die Sonne dreht.

Onun Fransa'dan ne zaman döndüğünü bilmiyorum.

Ich weiß nicht, wann er aus Frankreich zurückkam.

Onun arabasının sağa doğru döndüğünü gördüm.

- Ich habe sein Auto nach rechts fahren gesehen.
- Ich sah, wie sein Auto nach rechts fuhr.
- Ich sah das Auto nach rechts ausscheren.

Düşmeden önce de başının döndüğünü söylemişti.

Vor dem Sturz hatte er über Schwindel geklagt.

Eğer bakarsan onun sola döndüğünü fark edersin.

Wenn du hinsiehst, wird dir auffallen, dass er links abbiegt.

O kapıların ardında neler döndüğünü kimse bilmiyor.

Niemand weiß, was hinter jenen Türen vor sich geht.

Kopernik sayesinde Dünya'nın Güneş'in etrafında döndüğünü biliyoruz.

Kopernikus lehrte, dass die Erde sich um die Sonne dreht.

Dört Amerikalıdan biri, Dünya'nın Güneş etrafında döndüğünü bilmiyor.

Jeder vierte Amerikaner weiß nicht, dass sich die Erde um die Sonne dreht.

Biz onun sağ salim geri döndüğünü duyduğumuza sevindik.

Wir waren froh zu hören, dass er heil zurück kam.

- Tom ne olduğunu biliyor.
- Tom ne döndüğünü biliyor.

Tom weiß, was da vor sich geht.

Tom Mary'nin Boston'dan ne zaman geri döndüğünü bilmiyor.

Tom weiß nicht, wann Mary von Boston zurückgekommen ist.

- Tom Güneş'in, Dünya'nın etrafında döndüğünü sanıyor.
- Tom güneşin dünyanın etrafında döndüğünü düşünüyor.
- Tom'a göre güneş dünyanın etrafında dönüyor.

- Tom glaubt, dass sich die Sonne um die Erde dreht.
- Tom glaubt, die Sonne drehte sich um die Erde.
- Tom glaubt, dass sich die Sonne um die Erde drehte.
- Tom glaubt, dass sich die Sonne um die Erde drehen würde.

Tom Mary'nin kalmak için eve geri döndüğünü duyduğunda kulaklarına güçlükle inandı.

Tom traute kaum seinen Ohren, als er hörte, dass Maria nach Hause käme, um wieder dort zu wohnen.

1632'de Galileo, Dünya'nın Güneş'in yörüngesinde döndüğünü söyleyen bir kitap yayınladı. Katolik Kilisesi onu tutukladı ve yargıladı.

1632 veröffentlichte Galileo Galilei ein Buch, in dem stand, dass sich die Erde um die Sonne drehe. Die katholische Kirche ließ ihn verhaften und vor Gericht stellen.

Tarih kitapları Moğolların Bağdat'ı işgalinden sonra birçok kitabın Dicle Nehri'ne atıldığını ve bu yüzden nehrin renginin kitapların mürekkebiyle maviye döndüğünü yazıyor.

In den Geschichtsbüchern steht, dass nach der Mongoleninvasion Bagdads viele Bücher in den Fluss Tigris geworfen wurden und die Farbe des Flusses durch die Tinte der Bücher so blau wurde.