Translation of "Biliyoruz" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Biliyoruz" in a sentence and their japanese translations:

Biliyoruz.

- 私たちは知ってる。
- 僕たちは知ってる。
- 俺たちは知ってる。

Bunu biliyoruz.

皆それは知っています

Bebekliğimizden beri biliyoruz.

赤ちゃんの時から知っているのです

Bunun gerçekleşmiceğini biliyoruz.

それが実現しないことも知ってます

Nerede olduğunu biliyoruz.

僕らは君がどこにいるか知っているよ。

- Onun doğru olmadığını biliyoruz.
- Bunun doğru olmadığını biliyoruz.

- 私たちはそれが本当じゃないとわかってる。
- 私たちはそれが真実じゃないと知っている。

- Hepimiz nerede yaşadığını biliyoruz.
- Hepimiz nerede yaşadığınızı biliyoruz.

私たちは皆あなたがどこに住んでいるか知っている。

Uykuya ihtiyacınız olduğunu biliyoruz,

学習前に睡眠を取る必要があります

Derinlerde hepimiz cevabı biliyoruz.

誰もが 心の奥底に 答えを持っているはずです

Hepimiz şu deyişi biliyoruz:

こんな格言がありますね

Onun Kanada'da doğduğunu biliyoruz.

- 私たちは、彼女がカナダで生まれたという事実を知っている。
- 私たちは彼女がカナダ生まれなのを知っている。

Onun şehirde yaşadığını biliyoruz.

- 私たちは彼女が市内に住んでいることを知っている。
- 私たちは彼女が都会に住んでいることを知っている。

Bunun doğru olmadığını biliyoruz.

- 私たちはそれが本当じゃないとわかってる。
- 私たちはそれが真実じゃないと知っている。

Kalbi kırık olan insanları biliyoruz.

打ちのめされた人のことは わかりますね

Dişi olduğunu biliyoruz, değil mi?

メスでしょう?

Hepimiz dehşet verici rakamları biliyoruz.

驚愕すべき事実は 皆さんもご存知でしょう

Tüm insanların ölümlü olduğunu biliyoruz.

人はすべて死すべきものと承知している。

Yiyeceklerin büyümeyi nasıl etkilediğini biliyoruz.

食物がどれだけ成長に影響があるのか分かっている。

Hepimiz kimsenin mükemmel olmadığını biliyoruz.

- 私達はみんなだれ一人として完璧な人間はいないことは分かっている。
- 完璧な人などいないというのは誰もが分かっていることだ。

Trafik sıkışıklığını nasıl aşacağımızı biliyoruz.

私たちは交通渋滞をうまく避ける方法を知っている。

ölüm riski ile ilişkili olduğunu biliyoruz.

死亡率に関係していると 知られているからです

Biliyoruz ki hormonlar, cinsiyete göre değişiyor.

ホルモンには性差があることが分かっています

Fakat bunu mümkün kılmamız gerektiğini biliyoruz,

でも なんとかしなくては なりませんよね

İnsanların birlikte yemek pişirmeyi sevdiklerini biliyoruz

誰かとお菓子作りをするのは みんなが好きなことであり

Ancak, çoğumuz bunun doğru olmadığını biliyoruz.

しかしながら これは 事実ではないと分かっています

Hepimiz biliyoruz ki, Mendel zamanının ötesindeydi.

- メンデルが彼の時代よりずっと進んでいたのは、みんな知っている。
- メンデルが時代のずっと先を行っていたのは我々みんなが知るところだ。

Hepimizin bir dünyanın insanları olduğumuzu biliyoruz.

私たちは、私たち皆が一つの世界の国民であることを知っている。

Biz onun adını çok iyi biliyoruz.

私達は彼の名前をよく知っている。

Hepimiz sonunda onun haklı olduğunu biliyoruz.

- 結局彼が正しかったことを皆知っている。
- けっきょく、彼が正しかったことはみんな知っている。

çünkü hepimiz cevabını biliyoruz, öyle değil mi?

わかりきっていますからね

Biliyoruz ki hayatta önceler ve sonralar var.

皆 人生にはビフォー・アフターが あることを知っています

Okyanuslarımız hakkında aslında ne kadar şey biliyoruz?

私たちは海のことを 実際にはどれくらい知っているのか?

Okyanuslar hakkında aslında ne kadar şey biliyoruz?

海について どの程度のことを 実際は知っているのだろうか?

Ve biz hükümetin her problemi çözemeyeceğini biliyoruz.

そしてわれわれは政府が全ての問題解決できないことを知っている。

Kopernik sayesinde Dünya'nın Güneş'in etrafında döndüğünü biliyoruz.

コペルニクスは地球が太陽の周りを回ると教えた。

Sadece yüzüne bakarak iyi haberlerin olduğunu biliyoruz.

顔を見ただけでいいニュースがあるってわかるよ。

Sert ve dramatik bir değişimle karşı karşıyayız biliyoruz.

劇的な変化に 直面し それが迫っている事も

Diğer gezegenler hakkında kendi gezegenimizden daha fazla şey biliyoruz

私たちは地球のことよりも 他の惑星についてよく知っています

Biz bu hastalığın nedeni hakkında çok az şey biliyoruz.

この病気の原因については、ほとんどわかっていない。

12 yaşındaki çocukların %90'ının düzenli olarak porno izlediğini biliyoruz.

平均して12歳の90%が ポルノを定期的に見ています

Hiç deneyimlemediğimiz onca hayata dair hangi birimiz bir şey biliyoruz?

自分ではない 他人の経験について どれだけ知っていますか?

Ama artık biliyoruz ki bu, milyarlarca tek hücreli canlının eseri.

‎その正体は膨大な数の ‎単細胞生物だと分かった

Ama şunu biliyoruz ki Brexit oylaması öncesindeki son birkaç gün

わかっているのは ブレグジットの投票前の数日間で

Ama bunun sizi yıldırmasın. Vahşi doğa şaşırtıcıdır. Artık hangi yönün batı olduğunu biliyoruz,

でもやる気をなくすな 難しいのさ もう西が分かった

Bizim uzun ve soğuk bir kışımız var ama bunun nasıl tadını çıkaracağımızı biliyoruz.

私たちは長く寒い冬を過ごすが、その楽しみ方を知っている。

Uçağın, Hells Canyon adındaki bu acımasız çölde, dört bin kilometrelik alanda bir yere düştüğünü biliyoruz.

飛行機は “ヘルズ・キャニオン”の 130平方キロメートル内に 落ちた

Ama hastaneye gitmediği için testere pullu engerek ısırdıktan 40 gün sonra ölen birini biliyoruz. Kan kaybından öldü.

でも かまれて治療を受けず 40日後に死んだ者もいる 失血死だ