Translation of "Cadılar" in German

0.004 sec.

Examples of using "Cadılar" in a sentence and their german translations:

Cadılar ağlamaz.

Hexen weinen nicht.

Cadılar Bayramını severim.

Ich liebe Halloween.

Anchorage, Alaska'da Cadılar Bayramı.

Halloween in Anchorage, Alaska.

Cadılar Bayramı kutlu olsun!

Fröhliches Halloween!

Cadılar Bayramı ne zaman?

Wann ist Halloween?

Cadılar bayramının eli kulağında.

Halloween steht vor der Tür.

Cadılar Bayramından nefret ediyorum.

Ich hasse Halloween.

Çocuklar cadılar bayramını seviyor.

Kinder lieben Halloween.

- Sana eğlence dolu bir Cadılar bayramı diliyorum.
- Mutlu Cadılar Bayramı!

- Fröhliches Halloween!
- Ich wünsche dir ein vergnügliches Halloween.

- Cadılar Bayramı sadece birkaç gün uzaklıktadır
- Cadılar Bayramı'na sadece birkaç gün kaldı.
- Cadılar Bayramı'na yalnızca birkaç gün var.

In ein paar Tagen ist schon Halloween.

Cadılar Bayramı için ne yapıyorsun?

Was macht ihr an Halloween?

Bu Cadılar Bayramı gecesinde oldu.

Es geschah in der Halloween-Nacht.

Nerede bir Cadılar bayramı kostümü kiralayabilirim?

Wo kann ich ein Halloween-Kostüm leihen?

Tom bir cadılar bayramı maskesi takıyor.

Tom trägt eine Halloween-Maske.

Yeni Cadılar Bayramı kostümümü beğeniyor musun?

- Gefällt dir mein neues Halloweenkostüm?
- Gefällt euch mein neues Halloweenkostüm?
- Gefällt Ihnen mein neues Halloweenkostüm?

Mary kendi Cadılar Bayramı kostümünü hazırladı.

Maria hat sich selbst ein Halloweenkostüm gebastelt.

Tom bir Cadılar Bayramı partisine gitti.

Tom ging zu einer Halloween-Party.

Mary'nin yeni Cadılar Bayramı kostümünü beğeniyor musun?

Gefällt dir Marias neues Halloweenkostüm?

İnsanlar tuhaf görünen kadınların cadılar olduğunu düşünürlerdi.

Man hielt seltsam aussehende Frauen früher für Hexen.

Tom okula giderken Cadılar Bayramı kostümünü giydi.

Tom trug sein Halloween-Kostüm in der Schule.

O, Cadılar Bayramı için bir itfaiyeci gibi giyindi.

Zu Halloween verkleidete er sich als Feuerwehrmann.

Tom Cadılar Bayramı için bir kız gibi giyindi.

Tom verkleidete sich zu Halloween als Mädchen.

Cadılar Bayramı kostümün korkutucu mu yoksa sevimli mi?

Hast du ein grässliches oder ein niedliches Halloweenkostüm?

Mary Cadılar Bayramı kostümüyle sevimli ve şirin görünüyordu.

Maria sah in ihrem Halloweenkostüm zum Knuddeln süß aus.

Cadılar Bayramı kıyafetinin ne olacağına karar verdin mi?

Weißt du schon, als was du dich zu Halloween verkleiden willst?

Cadılar Bayramı için siyah bir kazanda balkabağı çorbası yaptı.

Sie kochte zu Halloween in einem schwarzen Kessel Kürbissuppe.

Tom Cadılar bayramı için Pikachu gibi giyinmeye karar verdi.

Tom traf den Entschluss, sich zu Halloween als Pikachū zu verkleiden.

Tom, Cadılar Bayramı gününde bir kuduz sincap tarafından saldırıya uğradı.

Tom wurde zu Halloween von einem tollwütigen Eichhörnchen angegriffen.

Bir kafatası şeklinde bir asteroid, Cadılar Bayramı'nda Dünya'nın yanından geçip gitti.

Zu Halloween passierte ein schädelförmiger Asteroid die Erde.

Tom ve Mary Cadılar bayramında kapı kapı dolaşıp para ve şeker toplamaya gittiler.

Tom und Maria zogen mit ihren Freunden los, denn es sollte „Süßes oder Saures!“ heißen.

Cadılar Bayramı'na ihtiyacım yok! Normal hayat benim için yeterince korkutucu! Ama tatlıları getiren arkadaşlar kabul edilir.

Halloween brauche ich nicht! Das normale Leben ist mir schon gruselig genug! Aber Freunde, die Süßigkeiten mitbringen, sind herzlich willkommen.

Mary Tom'un cadılar bayramı partisinde olmadığını düşündü ama aslında o onu kurt adam maskesinin arkasından gizlice izliyordu.

Maria glaubte, Tom sei nicht auf der Halloweenfeier; tatsächlich beobachtete er sie jedoch heimlich durch seine Werwolfsmaske.

Mary Cadılar bayramı için seksi bir kostüm giymek istemiyordu bu yüzden Amish bir kadın gibi giyinmeye karar verdi.

Maria wollte zu Halloween kein aufreizendes Kostüm tragen und verkleidete sich daher als Amische.