Translation of "Eli" in German

0.003 sec.

Examples of using "Eli" in a sentence and their german translations:

Sonbaharın eli kulağında.

Der Herbst steht vor der Tür.

John'un eli temiz.

Johannes’ Hand ist sauber.

Eli açık mısın?

Bist du großzügig?

Paskalyanın eli kulağında.

Ostern steht vor der Tür.

Onun eli testereye yatkındır.

Sie ist sehr geschickt mit der Säge.

Tom düşünce eli kesildi.

Tom hat sich bei seinem Sturz einen Schnitt an der Hand zugezogen.

Bize yardım eli uzat.

Fass mit an!

Cadılar bayramının eli kulağında.

Halloween steht vor der Tür.

Tom çok eli açıktı.

Tom war sehr großzügig.

Onun para için eli darda.

Er ist knapp bei Kasse.

Sol eli ile topu yakaladı.

Er fing den Ball mit seiner linken Hand.

Tom'un para için eli darda.

Tom ist in Geldnöten.

- Tom'un eli bir müren balığı tarafından ısırıldı.
- Tom'un eli bir murana tarafından ısırıldı.

Tom wurde von einer Muräne in die Hand gebissen.

Radyoya göre, bir fırtınanın eli kulağında.

Laut Radio ist im Norden ein Sturm im Anzug.

O, eli cebinde kapının yanında duruyordu

Er stand mit der Hand in der Tasche am Tor.

- Sonbaharın eli kulağında.
- Güz gelmek üzere.

Der Herbst ist fast da.

Bu eve kadın eli değmesi lazım.

In diesem Haus fehlt eine Frau.

Tom topu sağ eli ile yakaladı.

Tom fing den Ball mit seiner rechten Hand.

Tom bana eli-boş eve gelmek istemediğini söyledi.

Tom sagte mir, dass er nicht mit leeren Händen nach Hause kommen wollte.

O eli ağzının üzerinde okul kızlarının yapma tarzına güldü.

Sie kicherte wie ein Schulmädchen, mit der Hand vor dem Mund.

- Tom son derece eli açık.
- Tom son derece cömert.

Tom war äußerst großzügig.

Ve bu höyüğün merkezinde, az çok bir çocuk eli büyüklüğünde,

Und im Zentrum dieses Hügels war ein kleiner, sonderbarer Stein.