Translation of "Bire" in German

Bin bire dönüştü.

die Tausend wird zu einer.

İkiden bire sayılacaktı.

Sie waren zahlenmässig zwei zu eins unterlegen.

Bunu ha bire yapıyor.

Sie macht das die ganze Zeit.

- Testi geçebileceğine dair bire on bahse girerim.
- Bire on testi geçebilirsin.

Zehn zu eins, du schaffst den Test.

Yani bir anlık bire kere

also einmal für einen Moment

Bire karşı üç sayıyla kaybettik.

Wir haben drei zu eins verloren.

Sekizden on bire kadar eğitim görüyorum.

Ich lerne von acht bis elf.

O, on bire çeyrek kaladan biraz sonra.

Es ist etwas nach Viertel vor elf.

Bire karşı iki adil bir dövüş değil.

Zwei gegen einen — das ist kein anständiger Kampf!

İnsanla bire birde kalırsa, insanın hiç şansı yok.

In einem Zweikampf mit einem Menschen hätte der Mensch keine Chance.

Bu durumdan kurtulmanın bire yöntemi ise sadece şu

Der einzige Weg, um diese Situation loszuwerden, ist genau dies

Akşam yemeğinden sonra, on bire kadar kart oynadık.

Nach dem Abendessen haben wir bis elf Uhr Karten gespielt.

Rosie'ye saat on bire kadar yatmaması için izin verildi.

Rosie durfte bis elf aufbleiben.

Odalar, ayrılış gününde saat on bire kadar boş bırakılmalıydı.

Am Tage der Abfahrt sollten die Zimmer bis um elf Uhr geräumt sein.

Dün gece üst kattaki bir tür parti saat bire kadar beni uyutmadı.

Eine Art Party im oberen Geschoss hielt mich gestern Abend bis um eins wach.