Translation of "Görüyorum" in Arabic

Gelişmesini görüyorum.

‫لرؤية ذلك التطور،‬

Kızı görüyorum.

أنا أري الفتاة.

- Anlıyorum.
- Görüyorum.

انا اري

- Bahçede kedini görüyorum.
- Bahçede kedinizi görüyorum.

أرى قطتك في الحديقة.

Bear'ı önümüzde görüyorum.

‫يمكنني أن أرى "بير" أمامنا مباشرة.‬

Bir aslan görüyorum.

أرى أسداً.

Bir kitap görüyorum.

أرى كتاباً.

Benimle koşmadıklarını görüyorum arkadaşlarımın.

أرى أن أصدقائي لا يركضون معي.

Bana kahkahalarla güldüklerini görüyorum.

أراهم يضحكون علي.

Hala var onlardan görüyorum

لا يزال هناك ما أراه منهم

Ben iyi öğrenciyi görüyorum.

أرى الطالب الجيد

Ben onu nadiren görüyorum.

- أراها نادراً
- نادراً ما أراها.

- Masanın üzerinde bir çiçek görüyorum.
- Çalışma masasının üzerinde bir çiçek görüyorum.

أرى زهرة على المكتب.

Şimdi onu çok açıkça görüyorum

أراه الآن بشكل واضح

Günlük olarak bu manzarayı görüyorum.

أرى هذه المناظر الطبيعية كل يوم.

Bunu işte her gün görüyorum.

وأرى هذا يومياً في العمل.

Ağaçların arasında bir adam görüyorum.

أرى رجلا بين الأشجار.

Ben onu bir arkadaş görüyorum.

اعتبره صديقاً.

Pek çok Orta Amerika yerlisi görüyorum

الذين لم يعودوا قادرين على تغذية أنفسهم عن طريق الزراعة،

Bunu inanılmaz bir nankörlük olarak görüyorum.

وجدتُ ذلك جحودًا لا يصدق.

Sayıları giderek artan iklim mültecileri de görüyorum.

وأُقابل العديد من لاجئي المناخ.

Burada henüz şimdiden bir sürü cevap görüyorum.

أنا بالفعل بدأت أرى العديد من الإجابات.

Şu ağacın altında duran bir kız görüyorum.

رأيت فتاة واقفة تحت الشجرة.

Pembe bir buğu tabakasına benzer bir şey görüyorum.

تغطي الباب الذي كان يقف جايسون خلفه

Içten içe onu ilahî bir varlık gibi görüyorum.

أنّني في أعماقي، أعتقد أنّها إلهيّة.

Çok fazla yanlış ufuk görüyorum ve yaklaştığımızı sanıyorum.

‫أرى الكثير من الآفاق الكاذبة،‬ ‫حيث تعتقد أنك أصبحت أكثر قرباً.‬

Aşağıda parlayan bir şey görüyorum. Sorun şu ki helikopter buraya inemez.

‫ثمة شيء هناك بالتأكيد. يمكنني رؤيته يلمع.‬ ‫المشكلة هي، لن تتمكن المروحية من الهبوط.‬

- Ben Fadıl'ı pezevenk olarak kabul ediyorum.
- Ben Fadıl'ın pezevenk olduğunu düşünüyorum.
- Fadıl'ı pezevenk olarak görüyorum.

أعتبر فاضل قوّادا.