Translation of "Başlayacak" in German

0.010 sec.

Examples of using "Başlayacak" in a sentence and their german translations:

Kim başlayacak?

- Wer wird anfangen?
- Wer fängt an?

Tom başlayacak.

- Tom wird anfangen.
- Tom fängt an.

İş yarın başlayacak.

Die Arbeit soll morgen beginnen.

Tedavi yarın başlayacak.

Die Behandlung wird morgen beginnen.

Toplantı tam dörtte başlayacak.

Das Treffen wird um Punkt vier Uhr beginnen.

Oyun saat kaçta başlayacak?

Wann beginnt das Spiel?

O ne zaman başlayacak?

- Wann fängt es an?
- Wann geht es los?

Tatilin ne zaman başlayacak?

- Wann beginnt dein Urlaub?
- Wann beginnt Ihr Urlaub?
- Wann beginnt euer Urlaub?

Gösteri ne zaman başlayacak?

Wann wird die Show beginnen?

Grup saat kaçta çalmaya başlayacak?

Um wie viel Uhr wird die Band anfangen zu spielen?

Barış görüşmeleri bu hafta başlayacak.

Die Friedensverhandlungen werden diese Woche beginnen.

İtalyanca sınıfları ne zaman başlayacak.

Wann wird der Italienischunterricht anfangen?

Barış görüşmeleri gelecek hafta başlayacak.

Die Friedensverhandlungen beginnen nächste Woche.

Çok geçmeden önce kar yağmaya başlayacak.

Es wird bald anfangen zu schneien.

Su beş dakika içinde kaynamaya başlayacak.

Das Wasser wird in ungefähr fünf Minuten kochen.

Köprünün üstündeki iş pazartesi günü başlayacak.

Die Arbeiten an der Brücke laufen am Montag an.

Tom pazartesi günü yeni işine başlayacak.

Tom wird am Montag seinen neuen Job beginnen.

Havai fişek gösterisi hava karardıktan sonra başlayacak.

Das Feuerwerk beginnt nach Einbruch der Dunkelheit.

Bir sonraki ders beş dakika içinde başlayacak.

Die nächste Unterrichtsstunde beginnt in fünf Minuten.

Ya da çok daha kötüsü, yağmalar mı başlayacak?

Oder schlimmer noch, wird Plünderungen beginnen?

Hava durumu raporuna göre, yağış mevsimi gelecek hafta başlayacak.

Dem Wetterbericht zufolge, wird die Regenzeit nächste Woche beginnen.

Öğleyin mi yoksa daha sonra mı kar yağışı başlayacak?

Fängt es am Mittag oder später an zu schneien?

- Film saat onda başlar.
- Film saat onda başlıyor.
- Film saat onda başlayacak.

Der Film fängt um 10 Uhr an.

İki hayvanın da oldukça sakin durduğunu fark edince "Evet, şimdi çiftleşme başlayacak." dedim.

Dann sah ich, dass beide Tiere ziemlich entspannt waren und erkannte: "Ok, jetzt fängt die Paarung an."