Translation of "İşlerini" in German

0.008 sec.

Examples of using "İşlerini" in a sentence and their german translations:

Ev işlerini paylaşıyoruz.

Wir teilen uns die Hausarbeit.

İşlerini iyi biliyorlar.

Sie wissen Bescheid.

Sadece işlerini yapıyorlar.

Sie machen nur ihre Arbeit.

Ev işlerini bitirdim.

Ich bin mit der Hausarbeit fertig.

- Onlar işlerini yapsınlar.
- Onların işlerini yapmasına izin ver.

Lass sie ihre Arbeit verrichten!

Bırak da işlerini yapsınlar.

Lass sie ihre Arbeit verrichten!

Milyonlarca insan işlerini kaybetti.

Millionen von Menschen verloren ihre Arbeit.

Milyonlarca işçi işlerini kaybetti.

Millionen von Arbeitern verloren ihre Stellen.

Binlerce insan işlerini kaybetti.

- Tausende verloren ihre Arbeit.
- Tausende wurden arbeitslos.

İşlerini aceleyle yaparsan hatalar yaparsın.

- Sie machen Fehler, wenn Sie Dinge in Eile machen.
- Der Fehler liegt in der Eile.

O, isteksizce günlük işlerini halletti.

Ihre tägliche Pflichten erledigte sie völlig leidenschaftslos.

Tom ve Mary işlerini bitirdi.

Tom und Maria sind mit ihrer Arbeit fertig.

Tom ve Maria işlerini bitirdi.

Tom und Maria sind mit ihrer Arbeit fertig.

Tom ve Mary işlerini kaybetti.

Tom und Maria haben den Arbeitsplatz verloren.

Tom işlerini Mary'ye yaptırmaya çalıştı.

- Tom wollte Mary zu bringen, seine Hausaufgaben zu erledigen.
- Tom wollte Maria seine Hausarbeit aufdrücken.

Kara geceler işlerini biraz daha kolaylaştıracaktır.

Dunkle Nächte wie diese sollten es leichter machen.

Tom ve Mary geçenlerde işlerini kaybettiler.

Tom und Mary haben vor Kurzem ihre Arbeit verloren.

Mafyanın işlerini bize bu filmde anlatmıştı aslında

Er erzählte uns tatsächlich die Werke der Mafia in diesem Film

Ya milyonlarca insan işlerini kaybetmek zorunda değilse?

Was wäre, wenn Millionen von Menschen ihren Job nicht hätten verlieren müssen?

Gittikçe artan sayıda evli çift ev işlerini paylaşıyor.

Immer mehr Ehepaare teilen sich die Hausarbeit.

Casuslar senin onların bilmesini istemediğin şeyleri bilmek için işlerini yaparlar.

Es ist das Handwerk der Spione, Dinge zu erfahren, von denen du wünschst, dass sie nichts davon wissen.

Tom'un annesi onun alışverişini ve ev işlerini yapması için ona çok güveniyor.

Toms Mutter ist stark darauf angewiesen, dass Tom für sie einkauft und die Hausarbeit erledigt.

Benim robot, yemekler hazırlayacak,temizlik yapacak, bulaşıkları yıkayacak ve diğer ev işlerini yapacak.

Mein Roboter wird Essen machen, aufräumen, abwaschen und noch andere Hausarbeiten erledigen.

- Tom bütün işlerini riske attı.
- Tom bütün yumurtalarını bir sepete koydu.
- Tom her şeyini riske attı.

Tom hat alles auf eine Karte gesetzt.