Translation of "Binlerce" in Korean

0.026 sec.

Examples of using "Binlerce" in a sentence and their korean translations:

binlerce ama binlerce diğer mülteciyle.

망명해 오는 수많은 난민들을 만납니다.

Binlerce yıldır,

수천 년 동안,

Sayıları yüz binlerce.

‎수십만 개가요

Binlerce işçiye iş verdik.

우리는 수많은 직원을 고용했습니다.

Yüzlerce, binlerce yıl önce,

수십만 년 전에

Binlerce insan hayatını kaybetti,

수천 명이 목숨을 잃었고

Binlerce çocuk okula gidemiyordu

그들의 부모가 매년 $20의 등록금을 낼 수 있는 형편이 안되어서

Binlerce yıldır burada olan topluluklar

그곳에 수천 년을 살아온 공동체들이

Peki, binlerce okuyucu ne yaptı?

그래서 수천 명의 독자들이 어떻게 했을까요?

Benimle birlikte binlerce sanatçı da

그리고 수십 만 명의 예술인들 역시

1958'de doğan binlerce bebeğin,

그들은 1958년에 태어난 수천 명의 아이들을 기록했고

Binlerce mektup ve e-posta aldım.

저는 수천 통의 편지와 이메일을 받았죠.

Beyninizdeki yüz binlerce nöron kıvılcım saçar

수십만 개의 신경 세포들이 뇌에서 열기를 내게되는데

Altına hücum döneminde binlerce insan ölmüş.

골드러시 시대에 수천 명이 죽었습니다

Yüzlerce, binlerce kişiyi eğlendiren adama dönüşebilirdim.

수백 수천의 사람들을 즐겁게 해 줄 남자가 될지도 모르니까요.

binlerce çocuğun yaşam sürecini takip ediyor.

영국의 과학자들은 수천명의 아이들의 삶을 추적했습니다.

Binlerce yıl önce yaratılan dini sembollerimiz gibi

수천 년 전에 만들어진 종교적인 상징들처럼

Washington Anıtı bizzat kendim, binlerce kez gördüm

워싱턴 기념비를 직접 수천 번은 봤기 때문에

Benden binlerce kat daha uyanık ve zekiydi.

‎숲은 저보다 수천 배 ‎영민하고 지혜로웠죠

Ki akademi, binlerce kişinin hayallerinin yıkıldığı bir yerdir.

수천 개의 꿈이 짓밟히는 이 땅에서요.

Kutlama ve akşam yemeği için binlerce insan toplanır.

수천 명이 저녁 식사와 축하 행사를 위해 모입니다.

Buraya ulaşmak için her yıl binlerce kilometre katediyorlar.

‎해마다 녀석들은 수천 km를 헤엄쳐 ‎이곳에 옵니다

Fakat binlerce yıl içinde evrilen zehri yıkıcı etkilerinin anahtarıdır.

수천 년간 진화해 온 독이야말로 치명적인 효과를 냅니다

Yüz binlerce kullanıcısı olan video oyunları geliştirmek için harcamıştım

수억 명의 사용자를 위한 비디오 게임을 개발했었지만,

Tek başına diyetin işe yaramadığı binlerce başka hikâye olabilir

아마 식이요법이 실패로 돌아간 수 천 가지의 이야기가 있을 겁니다.

İncir ağaçları günde 24 saat binlerce türün karnını doyurur.

‎무화과나무는 밤낮으로 ‎1,000여 종 생물의 먹이가 됩니다

Yemek ve alan kapma derdindeki binlerce farklı türün arasında...

‎수천 종의 생명체들이 ‎먹이와 둥지를 놓고 다투니

En az 60 kişi hayatını kaybetti ve binlerce yaralı vardı.

60명 이상이 사망했고 수천 명의 부상자가 발생했죠.

Doğuştan öfkeli, binlerce leşi olan, neredeyse görünmez, ufak bir gulyabani.

작고 보이지 않는 악귀 같으며 성질머리가 더러운 녀석의 이름은

Azuri isimli bir şirket, on bir ülkede on binlerce birimini

Azuri라는 회사는 이런 태양광 장치 수만 개를

Yeni Ay'ın oluşturduğu gelgitten faydalanarak binlerce soydaşıyla beraber yüzeye çıkıyor.

‎초승달로 높아진 조수에 힘입어 ‎매오징어 수천 마리가 ‎수면으로 올라가는 중이죠

Binlerce arı, kanat kaslarını titreterek kovanı sıcak tutmaya yetecek kadar ısı üretiyor.

‎수천 마리의 꿀벌은 ‎날개 근육을 떨어서 ‎벌집을 따뜻하게 유지할 ‎열을 만들어냅니다

Binlerce ufak lensten oluşan gözleri ortamda bulunan en ufak ışığı bile süzer.

‎수천 개의 작은 렌즈로 이루어진 ‎녀석의 눈은 ‎마지막 남은 빛 한 점까지 ‎전부 모읍니다

-- eylemler büyüyerek devam etti ve şimdiye dek 100 ölüm ve binlerce yaralanmaya sebep oldu

시위는 계속 커지고 지금까지 약 100명의 사망자와 수천 명의 부상자가 발생했죠