Translation of "Milyonlarca" in German

0.013 sec.

Examples of using "Milyonlarca" in a sentence and their german translations:

milyonlarca askeri olduğunu düşünün

Stellen Sie sich vor, es gibt Millionen von Soldaten

Evrende milyonlarca yıldız var.

Es gibt Millionen von Sternen im Universum.

Onu milyonlarca kez gördüm.

Das habe ich schon Millionen Mal gesehen.

Milyonlarca insan işlerini kaybetti.

Millionen von Menschen verloren ihre Arbeit.

Milyonlarca işçi işlerini kaybetti.

Millionen von Arbeitern verloren ihre Stellen.

Hükümet milyonlarca dolar borçlandı.

Die Regierung hatte Millionen Dollar Schulden.

Yeryüzünde milyonlarca insan var.

Es gibt Millionen Menschen auf der Erde.

Milyonlarca yarasanın göçü saatlerce sürer.

Der Exodus der Millionen Fledermäuse dauert Stunden.

Bunun sonunda ise milyonlarca yarasa

am Ende davon Millionen von Fledermäusen

O yüzden, milyonlarca yıl boyunca

…musste er über Millionen von Jahren

Onun kitabı milyonlarca kopya sattı.

Sein Buch hat sich millionenfach verkauft.

Alaska'da milyonlarca vahşi hayvan yaşıyor.

- Millionen von wilden Tieren leben in Alaska.
- In Alaska leben Millionen wilder Tiere.

Milyonlarca insan bütün birikimlerini kaybetti.

Millionen von Leuten verloren all ihre Ersparnisse.

Şimdilerde buna benzer olaylar milyonlarca hayat

So können Millionen Leben gerettet

Yani bir mağarada milyonlarca yarasa bulunabiliyor

So können Millionen von Fledermäusen in einer Höhle gefunden werden

Pirinç milyonlarca insanı besleyen bir tahıldır.

Reis ist eine Getreideart, die Milliarden von Menschen ernährt.

Her yıl milyonlarca insan açlıktan ölüyor.

Jedes Jahr verhungern Millionen von Menschen.

Bok ye - milyonlarca sinek yanılıyor olamaz.

Fresst Scheiße - Millionen von Fliegen können nicht irren.

O, milyonlarca dolarlık bir köşkte yaşıyor.

Er wohnt in einer Villa, die mehrere Millionen Dollar gekostet hat.

Her gün milyonlarca insan açlıktan ölüyor.

Jedes Jahr verhungern Millionen von Menschen.

Tom bir yılda milyonlarca dolar kazanır.

Tom verdient im Jahr Millionen von Dollar.

Şirketin milyonlarca dolarlık bir sermayesi var.

Die Firma verfügt über ein Kapital von einer Million Dollar.

Amerika Birleşik Devletleri'nde milyonlarca insan işsizdir.

Millionen von Menschen in den Vereinigten Staaten sind arbeitslos.

Milyonlarca insan savaş sırasında hayatını kaybetti.

Millionen verloren während des Krieges das Leben.

milyonlarca insanın kalbi bu durumda kırılmaz mıydı?

Würden in diesem Fall nicht die Herzen von Millionen gebrochen?

Bu iz milyonlarca km uzunluğa bile ulaşabiliyor

Dieser Weg kann sogar Millionen von Kilometern erreichen

Ya milyonlarca insan işlerini kaybetmek zorunda değilse?

Was wäre, wenn Millionen von Menschen ihren Job nicht hätten verlieren müssen?

İşletmeler, milyonlarca çalışanı Amerikan tarihinde görülmemiş hızda,

Firmen entließen Millionen von Arbeitern in nur wenigen Wochen,

Her yıl, milyonlarca insan Afrika'da açlıktan ölmektedir.

Jedes Jahr verhungern in Afrika Millionen von Menschen.

İnsanın sindirim sisteminde milyonlarca yararlı organizma yaşamaktadır.

Millionen nützlicher Organismen leben im menschlichem Verdauungstrakt.

Milyonlarca çiftçi başka iş aramak zorunda kaldı.

Millionen von Farmern mussten sich nach einer anderen Arbeit umsehen.

Her iki tarafta da milyonlarca asker ölüyordu.

Millionen von Soldaten starben auf beiden Seiten.

Bu sahte haber Facebook'ta milyonlarca kez paylaşıldı.

Diese fingierte Nachricht wurde mehr als eine millionmal bei Facebook weiterverschickt.

Mali kriz sırasında milyonlarca Amerikalı evlerini kaybetti.

Millionen von Amerikanern haben während der Finanzkrise ihr Zuhause verloren.

Sahra altı Afrika'da yüz milyonlarca insan var ve

Im Afrika südlich der Sahara leben Hunderte Millionen Menschen,

Milyonlarca dolarlık bir temizlikten sonra... ...hayvanlar dönmeye başladı.

Aber nach einer millionenschweren Sanierung kehren die Tiere zurück.

Bu sorunun cevabı ise milyonlarca yıl öncesinde saklı

Die Antwort auf diese Frage ist vor Millionen von Jahren verborgen.

milyonlarca askeri olan bir ordusu var ve yenilmiyorlar

Sie haben eine Armee mit Millionen von Soldaten und sind nicht besiegt

Milyonlarca yıldır çalışan dev bir su altı beyni gibi.

Es ist wie ein riesiges Unterwasserhirn, das über Millionen Jahre funktioniert.

Yeni Delhi'de, hava kirliliği yüzünden milyonlarca insanın sağlığı tehlikede.

Neu Delhi, Luftverschmutzung bedroht hier die Gesundheit von Millionen von Menschen.

Dünya çapında milyonlarca insan Nelson Mandela'nın ölümünün yasını tutuyor.

Millionen Menschen aus aller Welt trauern um Nelson Mandela.

Bir insanın ölümü trajedi, milyonlarca kişinin ölümü bir istatistik.

Der Tod eines Mannes ist eine Tragödie, der Tod von Millionen ist eine Statistik.

Ve anlık veriyi toplamak için her biri milyonlarca dolar olan,

Um dort in-situ-Daten zu sammeln, braucht man große Schiffe,

Ay ile gelgitler milyonlarca yıl boyunca deniz canlılarının hayatlarını şekillendirmiştir.

Über Millionen von Jahren haben Mond und Gezeiten das Leben der Meeresbewohner geprägt.

Fakat eski mısırlıların kullandığı harç milyonlarca ton ağırlığı bile taşıyabiliyor

Aber der von den alten Ägyptern verwendete Mörser kann Millionen Tonnen Gewicht tragen

Ve bir anda milyonlarca yarasaya bulaşmış şekilde görebiliyoruz biz bu virüsleri

und plötzlich können wir diese Viren sehen, die von Millionen Fledermäusen infiziert sind.

Şu anda dünyanın her yerinde Dünya Kupasını izleyen milyonlarca insan var.

Millionen von Menschen auf der ganzen Welt sehen sich just in diesem Augenblick die WM an.

milyonlarca insanın kalbini kırarak kılınan namaz bir Müslümana ne kadar yakışırdı ki?

Wie gut würde ein Gebet durchgeführt werden, wenn die Herzen von Millionen von Menschen gebrochen würden?

Kömür, doğal gaz ve petrol, milyonlarca yıl önce yaşamış bitki ve hayvanların kalıntılarıdır.

Die Kohle, das Methangas und das Erdöl sind Überreste von Pflanzen und Tieren, die vor Millionen von Jahren gelebt haben.

Tom şirketten milyonlarca dolar ile kaçtı ve Akdeniz'de bir adada lüks bir hayat yaşıyor.

Tom ist mit ein paar Millionen Dollar seiner Firma durchgebrannt und lebt jetzt in Saus und Braus auf einer Insel irgendwo im Mittelmeer.

Bu hayvan, bulunması imkânsız olmayı öğrenmek için milyonlarca yılını harcadı. Ahtapot izlerinin görünüşünü öğrenmem gerekiyordu.

Dieses Tier hat Millionen von Jahren damit verbracht, zu lernen, dass man es nicht findet. Ich musste lernen, wie Krakenspuren aussehen.

Pazar öğleden sonra yağmurlu bir günde kendileriyle ilgili ne yapacaklarını bilmeyen milyonlarca insan ölümsüzlük için can atıyorlar.

- Millionen, die sich nach Unsterblichkeit sehnen, wissen nicht, was sie selber tun sollen an einem regnerischen Sonntag-Nachmittag.
- Millionen Menschen, die sich Unsterblichkeit wünschen, wissen nicht, was sie an einem verregneten Sonntagnachmittag anfangen sollen.

Askerler onu tutukladı, gözlerini bağladı, sonra onu araçlarının arkasına götürdüler ve askerlerden biri onun dizine nişan aldı ve onu vurdu. Bu sahne filme çekildi ve dünyanın her yerinden milyonlarca insan bunu gördü.

Die Soldaten nahmen ihn gefangen und verbanden ihm die Augen; dann brachten sie ihn hinter ihr Fahrzeug, und einer der Soldaten zielte auf sein Bein und schoss. Diese Szene wurde gefilmt, und Millionen von Menschen auf der ganzen Welt haben sie gesehen.

Kuşkusuz bu dünyada her erkeğin ve kadının evlenmek için huyu huyuna, suyu suyuna tamamen denk birisi mutlaka vardır; fakat bir insanın sadece birkaç yüz kişiyle tanışma fırsatı bulduğu, bu birkaç yüz kişi içinden belki bir düzinesini yakından tanıdığı, bu bir düzinenin de ancak birkaçıyla dost olduğu göz önüne alınır ve de dünyada milyonlarca insanın yaşadığı hatırda tutulursa kolayca görülür ki dünya yaratıldığından beri doğru erkek doğru kadınla muhtemelen daha hiç karşılaşmamıştır.

Ohne Zweifel findet sich auf dieser Welt zu jedem Mann genau die richtige Ehefrau und umgekehrt; wenn man jedoch in Betracht zieht, dass ein Mensch nur Gelegenheit hat, mit ein paar hundert anderen bekannt zu sein, von denen ihm nur ein Dutzend oder weniger nahesteht, darunter höchstens ein oder zwei Freunde, dann erahnt man eingedenk der Millionen Einwohner dieser Welt leicht, dass seit Erschaffung ebenderselben wohl noch nie der richtige Mann der richtigen Frau begegnet ist.