Translation of "Zararlı" in French

0.012 sec.

Examples of using "Zararlı" in a sentence and their french translations:

Güneşin zararlı ışınlarından korunabilmek

être protégé des rayons nocifs du soleil

üzerinde çalıştığım zararlı risklerden değil,

pas dangereux et délétères comme ceux que j'ai étudiés,

Ama insan için zararlı olmamalı.

mais ne seraient pas dangereux pour l'homme.

Bütün zararlı ışınlar yeryüzüne gelecek

tous les rayons nocifs viendront sur terre

Video oyunları senin için zararlı.

- Les jeux-vidéos sont mauvais pour vous.
- Les jeux-vidéos sont mauvais pour toi.

Ultraviyole ışınları bizim için zararlı.

Les rayons ultraviolets nous sont nuisibles.

Sigaranın zararlı etkileri inkar edilemez.

On ne peut nier les méfaits de la tabagie.

Sigara içmek sağlığınız için zararlı.

- Fumer est mauvais pour ta santé.
- Fumer est nuisible à la santé.

Ağustos böcekleri insanlara zararlı değildir.

Les cigales ne sont pas dangereuses pour l'Homme.

Bu ürünlerin içindeki zararlı toksinlere karşın,

Malgré les substances toxiques contenues dans ces produits,

Mercanların pigmentleri, zararlı morötesi ışığı emip

Leurs pigments absorbent les rayons ultraviolets nocifs

Bu ilacın zararlı yan etkileri yok.

Ce remède n'a pas d'effets secondaires.

- Bu kimyasalın insana zararlı olduğunu herkes bilir.
- Bu kimyasal maddenin insana zararlı olduğunu herkes bilir.

Tout le monde sait que ce produit chimique est nocif pour l'homme.

Zararlı güneş ışınlarının hepsini de engellemiyor yani.

il ne bloque pas tous les rayons solaires nocifs.

Insanlara zararlı günlük faaliyetlere devam etti . Kendisi

nombreux pays ont abandonné leurs obligations, comme les États-Unis, et ont poursuivi leurs

Neyse ki tedavi zararlı yerine sadece etkisizdi.

Par chance, le traitement fut seulement inefficace plutôt que dangereux.

Bu ilacın zararlı hiçbir yan etkileri yoktur.

Ce médicament n'a pas d'effets secondaires indésirables.

- Sigara içmenin sağlık için zararlı olduğu apaçık.
- Sigara içmenin sağlık için zararlı olduğunu söylemeye gerek yok.

- Il va sans dire que fumer est mauvais pour la santé.
- Il va sans dire que fumer est mauvais pour votre santé.

Bu zararlı risklere kendilerini ne kadar maruz bırakırlarsa

plus ils s'exposaient à ces risques,

Pasif içiciliğin çok zararlı olduğu Johnson'ın araştırmasında açıkça gösterilmektedir.

Il est clairement montré dans l'enquête de Johnson que le tabagisme passif est très nocif.

Herkes kaldırsın bu Zoom u tamam mı? Kesinlikle çok zararlı

tout le monde lève ce zoom ok? Absolument nocif

Güneşten gelen zararlı ışınları hey yıl %10 daha az süzüyor

hey nuire aux rayons du soleil hey année 10% de moins

Müdür stresli ve sağlığa son derece zararlı bir atmosfer yarattı.

Le patron a créé une atmosphère stressante et franchement délétère.

Zararlı böceklerle ve hatta zehirli akreplerle besleniyor. Ama özrü kabahatinden büyük mü?

en se nourrissant d'insectes nuisibles et même de scorpions venimeux. Mais est-ce que le bon l'emporte sur le mal ?

Tatoeba'daki cümleler mikroplar gibi. Faydalı olanlar var fakat aynı zamanda zararlı olanlar da var.

Les phrases sur Tatoeba sont comme les microbes. Il y en a d'utiles, mais il y en a également des nuisibles.

Asya orman kırkayağı zararlı olabilir, ama hepten kötü değildir. Zehri, Çin tıbbında nöbetleri ve cilt yaralarını iyileştirmek için kullanılır.

Le centipède asiatique est peut être méchant, mais il n'est pas malfaisant. La médecine chinoise utilise son venin pour les convulsions et les plaies.

Dünya Sağlık Örgütünün alkolün zararlı kullanımını azaltmak için bir planı var. Bu alkolle ilgili vergi yükseltme, alkol alacak yerlerin sayısını azaltma ve içme yaşını yükseltmeyi içermektedir. Yetkililer diğer önlemlerin etkili sarhoş sürücü yasalarını ve bazı alkol reklamlarını yasaklamayı içermektedir.

L'OMS a un projet de réduction de l'utilisation néfaste de l'alcool. Il comprend l'augmentation des taxes sur l'alcool, la réduction du nombre de points de vente d'alcool et l'augmentation de l'âge légal de consommation. Des fonctionnaires déclarent que d'autres mesures incluent des législations efficaces contre la conduite en état d'ivresse et l'interdiction des publicités pour les alcools.